Maksat Yazmak

Yılan Gibisin İnsanoğlu

yilan-gibisin-insanoglu

Evet “Yılan gibisin insanoğlu”

Hınzır ve sinsisin, ne zaman yaklaşacağın, nasıl sokacağın asla bilinmez.. Bir ısırıkta dayanılmaz bir acı verir zehrini akıtır gidersin..

Maalesef durumun bu..

Çok diller dökülür, çok kanlar akıtılır, çok canlar yanar, huyundan vazgeçmezsin, “Deve gibisin insanoğlu” inatçısın, kindarsın..

Yüze güler, arkadan çevirmediğin iş kalmaz, “Hainsin insanoğlu”..

Nazım ustanın “Akrep gibisin kardeşim” şiirindeki gibisin insanoğlu..

Çok zaman unutursun, yapılanı da yapanı da “Balık gibisin insanoğlu”, akvaryumun camına toslayıp dönersin, unutur yine toslarsın.

Çok çabuk aldanır, çabucak inanırsın, “Koyun gibisin insanoğlu” kavalını çalan bir çobanın peşine takılır, nereye gidiyoruz demezsin.

“Tilki gibisin insanoğlu” kurnazsın, kardeşini bile aldatırsın, miras kalan tarlanın sınırını değiştirmeye utanmazsın, kırk yıllık dostunla akrabanla düşman olursun.

Gücü gücüne yetene dersin, büyük balık küçük balığı yutar dersin. “Ayı gibisin insanoğlu” bal tutunca parmağını yalarsın, adına rüşvet demez, kendine hak görürsün “haramı”..

Çok kereler hatalı olursun, aslında yaptığın yanlışın farkındasındır, ama çare etmez “Eşşek gibisin insanoğlu” bildiğini okuyan, sopa yemeden akıllanmayan.

Korkaksındır, ürkeksindir, “Güvercin gibisin insanoğlu” tedirgin, saf ve beyaz.. Her an kanat çırpmaya hazır, tek istediğin bir tane daha buğday tanesi kapmaktır.

 

Aslında sen bu değilsin.. Bunların hiç biri olmamalısın.. Yüreğinde merhamet, gözlerinde umut, aklında sevdiklerin.. Ve tüm insanlık..

Hayatın kendisidir seni yoran, yozlaştıran, yoksullaştıran…

Yabancısındır ilkin her şeye, etrafında bir tiyatro kurulmuş ve oynanıyordur, sen bu tiyatronun izleyicisi bile değilken aktörü oluverirsin. Şaşarsın duruma, hayret edersin.. Ama nafile, hayat denilen değirmenin dişlileri senide sıkıştırmıştır, un ufak olacaksın, tıpkı diğerleri gibi.. İstemediğin bir kaderi yaşarsın.

Yüreğin yücedir, kim bilir kaç sevgi sığmıştır şu kocaman dünyanın sana ayrılan küçücük kısmına..

Özlemlerin vardır, yaşayamadığın yaşanmışlıklar, kavuşamadığın kavuşmuşluklar, aslında şiir tadında yaşamak istersin hayatı..

Gücü kudreti hissedersin, istersin.. Ve beklersin, her kölenin bir gün efendi olmayı beklediği gibi..

Güzelsindir, taa ki onun oluncaya kadar, ve o kendine katar seni, artık sadece güzel değil, aynı zamanda onunsundur..

Bağlanırsın, bazen ilk yağmurda yeşeren tohumun toprağı saran kökleri gibi, bazen de denize düşenin yılana sarılması gibi.

Çaresizlik..

Yaşam gibisindir, vazgeçilmezsin, sensiz olmaz, hayatın ta kendisisindir.. Yok olmamalısın, yok etmemelisin..

Ana gibisindir, yüreği büyük, şefkati sonsuz..

Toprak gibisindir, bereketi bol, aldığından her zaman fazlasını veren..

Kadersindir, alındaki yazısındır, faldaki üç vakitsindir..

Bazen yaşanır, bazen solar gidersin..

Belkide “Zavallısın insanoğlu” bu sen değil senden istenendir…

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu