Yaşam

Türkiye’de Kadın Olmak

Türkiye’de kadın; “bayan, sinsi, başarısız, korunmaya muhtaç, güçsüz, dengesiz, şirret, işkolik, muhafazakar, orospu, seksi, çiçek, sevgili, eş, anne…” bu şekilde uzayıp giden bir liste anlamlarına gelmektir. Kısaca söylemek gerekirse Türkiye’de kadınlara “kadın” dışında her şey söylenmektedir.

kadın 9

Her duruma karşın kadın olarak var olmaya çalışırken, mücadele verirken, toplumun kadınlara dayatmış olduğu tabuları birlikte inceleyelim…

1) Renk Seçimi

kadın 11

Çocuk doğurur doğurmaz hatta doğurmadan önce bile başlar bu kavga. Erkek ise mavi, kız ise pembe. Küçücük çocukken renklerin cinsiyetçiliğine maruz kalır çocuklar. Toplumun onlar üzerinde büyük büyük hayalleri vardır çünkü.

2) Hanım Hanımcık Ol!

kadın 10

Küçücük bir yaramazlık yaptığı anda itirazlar başlar. Henüz cinsel kimliğinin farkında olmayan çocuğun adaplı, edepli ve uslu davranması gerekmektedir çünkü o bir kız çocuğudur ve hanım hanımcık olması ve davranması gerekir. Sokakta oyun arkadaşı Mustafa’nın etmiş olduğu küfrü o edemez. Çünkü ahlak ve edep yalnızca hanım hanımcık kız çocuklarına has bir durumdur.

3) Erkeklerden Uzak DUR!

kadın 8

İki karşı cinsiyet birbirinden ne kadar uzak olursa her şey o kadar iyi olur. Erkek ile kız arkadaş olamaz. Karşı cins ile ne kadar az iletişime girerse o kadar fazla koruma şansımız olabilir çocuklarımızı. Asıl önemli olanın iki cinsiyeti birbirinden ayrıştırmadan yan yana sağlıklı biçimde büyütebilmek. Ancak erkeklerden uzak durması gereken tek varlık kadınlar bu ülkede.

4) Sokakta Bir Başına

kadın 7

Sokakta bir başına gecenin geç vakte kadar asla kalmamalı ancak erkek kardeşi ya da komşunun oğlu canının istediği saatte girip çıkarken eve,  kadınların yaşamış oldukları varoluş çabası ve büyük özgüvensizlik kimin umurunda ki! Sonuçta her şey onun korumakla yükümlü olduğu namusu için. Öyle ki namus yalnızca kadınların bu ülkede!

5) Kıyafet

kadın 6

Beden hatlarını belli etmesine iyi gözle bakılmaz, göğüsleri yeni çıkmaya başlıyor ise bol giysiler giymeli, kısa etek giyerse “yollu” olabilir. Öyle ki kılık kıyafetine dikkat etmesi gereken yalnızca kadınlar bu ülkede!

6) Meslek Seçimi

kadın 1

Kadın öyle her istediği mesleği yapamaz. Fiziki güç gerektiren meslekler onlara uygun değildir. Kadın da kolay daha naif meslekler seçmelidir, sonuçta incinir. Bunca yıl bir sürü şeyden incinmemiş gibi! Bu ülkede ağır işlerin sahibi ve galibi erkeklerdir. Maaş farkı da unutulmamalı. Bir erkekten değil fazla maaş almayı aynı maaşı dahi alamaz. Çünkü kadın kıçını kırıp evde çocuklarına bakmalı ve kocasının yolunu gözlemelidir.

7) Anne Olmak

kadın 5

Kadın dediğin bir tek anne olmalı. Olmak zorunda! Asla kadın seçemez anne olup olamayacağını, bir çocuğu büyütüp büyütemeyeceğini, o bilmez fakat onun dışındaki herkes bilir. Bakkal bilir, karşı komşu bilir, halasının kayın validesi bilir, babası bilir ama kendisi bilemez. Çünkü annelik kadının isteyip ya da reddedebileceği bir olgu değildir, en önemli görevdir.

8) Şiddet

kadın 4

Kadının üzerinde kendisinin dışında herkesi hakkı mevcuttur. Gerek fiziksel gerek psikolojik olarak herkes hak sahibidir onun yaşamında.

9) Güçlü Olmak

kadın 3

Doğduğu günden beri sindirilmiş, kalıplara sokulmaya çalışılmış ve bastırılmış kadınlar, bizim kadınlarımız! İşte bu nedenle hangi işi yaparlarsa yapsınlar, ne olursa olsunlar her şeyi mükemmel bir biçimde yapıyorlar. Çünkü kadına güçlü olmayı öğretiyor bu güzel ülke.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu