Vegan olarak hayatınızı idame ettirmek size ne kazandırır?
Öncelikle vegan olmanın ne demek olduğunu tanımlamak yerinde olacaktır. Veganlık, hayvanların her şekilde sömürülmesine karşı olmak ve hiçbir sektörde hayvansal ürün kullanmamaktır. Bu sadece beslenme ile ilgili bir şey değildir, hayvanların canlı kategorisinden “mal” kategorisine dönüştürüldüğü her endüstriyi ve markayı reddetmektir.
Vegan olmanın yaşadığımız evrene, çevremize ve canlı ekolojisine olumlu katkıları tartışmasız çok fazladır. Peki vegan beslenmek, vegan bir hayatı idame ettirmek insanın kendisine ne kazandırır?
İradesi kuvvetli bireylere dönüşürüz
“Ne alakası var canım irade ile beslenmenin?” demeyin çok alakası var. Çok basit bir örnekten gireceğim konuya. Düşünün diyet yapıyorsunuz ve her şeyi yiyemiyorsunuz. Biliyorum çoğumuz diyet kırıcıyız, dayanamayıp mutlaka bir yerlerde o diyeti bozuyoruz. Evet, bu şu anlama geliyor. “İrademiz güçsüz.”
Peki, belki de “güçlü irade“nin ne demek olduğunu açıklamamız gerekiyor şimdi de. Güçlü irade nedir, bize ne kazandırır? Sadece beslenme ya da diyet alanında değil hayatınızın her alanında yapmak, başarmak, elde etmek istediğiniz her şeyi sağlam bir irade ile elde edebilirsiniz. Çevrenizdeki irade kırıcı laflara, sözlere, kişilere aldırmadan hedefinize odaklanır ve elde edersiniz.
Et ve et ürünleri tüketmek, mangal yakmak vs biliyoruz ki karnist bireylerin vazgeçilmezleri arasında. Mantığınızı ve vicdanınızı kullanarak sevdiğiniz şeyleri yemeyi reddetmeye başlamak ve bunu başarmak, göreceksiniz ki günden güne sadece beslenme alışkanlığı olarak değil hayatınızın her alanında iradenizi başarılı kılıyor.
Ve unutmayın ki beslenme alışkanlığı, bireyin hayatında değiştirebileceği en basit alışkanlıktır.
Sağlıklı bir yaşama kavuşuruz
Biliyoruz şimdi hayal kırıklığı yaşayacaksınız ama bir haberimiz var: Veganlar sadece ot yemiyor. Karnistlerin tükettiği her şeyin vegan alternatifi mutlaka mevcut. Evet evet kıymanın bile alternatifi var: Soya kıyma.
Vegan olduğunuzda bir şeyin taklidini yemek zorunda değilsiniz. Mesela peyniri hayatınızdan çıkardıktan sonra vegan peynir arayışına girmek çok da mantıklı değil. “Ama ben peynirsiz yaşayamam.” diyenlere istinaden alternatifleri olduğunu belirtmekte fayda var.
Ayrıca vegan olmak demek, doğrudan sağlıklı olmak demek değildir. Bir üstteki maddeyle bağlantılı olarak vegan olmak sizi daha iradeli bireylere dönüştürdüğü için artık midenize ne girdiğine dikkat edersiniz. Vegan olmanın doğasından kaynaklı olarak da sebze meyvenin daha ağırlıklı olduğu, baklagillerin değerinin bilindiği bir beslenme hayatına kavuşursunuz.
Ve son olarak veganların sağlığı ile bilmeniz gereken şey şu ki; veganlar vitaminsizlikten ya da proteinsizlikten ölmüyor. Öyle olsaydı, çoğu karnist yaşayan kendi ülkemizin her yerinde “ek gıda takviyeci” dükkanlar görmezdik. Yani siz her şeyi yeseniz bile vücudunuzun tüm besini mineral, protein, vitamin ihtiyacını karşılayamayabilirsiniz. Dünya Vegan Örgütü‘nün hazırladığı besin tablosunu incelediğinizde zaten görürsünüz ki veganların öyle ek ilaca vs ihtiyacı yok. Doğada her şeyin alternatifi var.
Vicdanımız hiç olmadığı kadar rahattır
Evet, veganlar midelerini, her canlı gibi yaşama hakkına sahip olan hayvan mezarlığına dönüştürmedikleri ve onlarla aynı evrende dost olarak yaşadıkları için daha rahat vicdana sahipler. Bir köpeğe karşı vicdan sahibi olup köpeği bantlayan çocuğa karşı kin duyarken ya da çöp arabasına canlı atılarak ezilen köpeklere karşı inanılmaz bir yasa boğulurken aynı vicdanı bir ineğe ya da kuzuya neden gösteremiyoruz? Tabağımızdaki kuzuların ağaçta yetiştiğini düşünmüyoruz herhalde?
Eşitliğin gerçek anlamını kavrarız
Tüm canlıların eşit yaşam hakkına sahip olduğu gerçeğini kabul ederler ve hayvanların da en az insanlar kadar yaşamaya hakkı olduğunu savunurlar. Bir canlı bir diğeri için ölüyorsa eşitlik anlayışımızın bir yerlerinde problem var demektir. Eşitlik, herkes içindir. Sadece kadın- erkek, zengin-fakir arasında aranmaz eşitlik. Türler arasında da eşitlik vardır.
Bencillikten kurtuluruz
Bir canlının, bir diğeri için yaratıldığı hastalıklı düşüncesinden kurtulup sahip olduğumuz evreni dostlarımız hayvanlarla paylaşıp bu evrenin sadece insanlara ait olduğu bencil düşüncesinden kurtulursunuz.
Dostluk kavramının değerini anlarız
Televizyonda her gün görüyoruz değil mi sahibinin mezarı başından ayrılamayan köpeği, metrelerce uzağa bırakılan kedinin günler sonra evine döndüğü haberlerini… Dostluk kavramının değerini insanlardan daha çok kavrayan ve buna sahip çıkan hayvanlardan öğrenebiliriz biz de gerçek dostluğun ne demek olduğunu. Kötü günde sizi bırakıp gitmiyorlar emin olabilirsiniz.
İletişim ve empati yeteneğimiz gelişir
İnsanlar gibi konuşma yetisine sahip olmayan hayvan dostlarımızla bir arada yaşamak, onlarla iletişim yollarını aramaya teşvik eder bizi ve aslında ne düşündükleri ne söylemek istedikleri üzerine bolca kafa yorduğunuz için bu hayatınızın diğer alanlarına da yansır ve insanlarla olan iletişim-empati yeteneğiniz de böylelikle gelişir.
Adaleti herkes için ararız
Bir adalet kavramı varsa dünyada bunu herkes için aramalıyız. Adalet yalnızca insanlar için değildir. Vegan olduğunuzda rant uğruna yakılan ormanlar, yol açmak için kesilen ağaçlar, zevk uğruna avlanan hayvanlar için de adalet ararsınız. Çünkü artık bilirsiniz ki bu evren sadece insanların değil.