IQ Ve Zeka’nın Gelişimi
Zeka Testi
Zeka testi kısmen soyaçekimle ilişkisi ve bunun ırkçılıkla olan bağlantısı, ama daha çok da hiç kimsenin, özellikle de psikologların zeka tanımının üstünde uzaklaşmaması yüzünden oldukça tartışmalı bir sahadır. Einstein’ın çok zeki olduğu konusunda herkes hemfikirdir, peki ya Gandi gibi bir lider, Mozart gibi bir sanatçı veya Pele gibi bir sporcuya ne demeli? Onlar da besbelli sıradışı zihinsel güçlere sahiptiler ama bunu “zeka” diye tanımlamak doğru olur mu?
Zekanın Gelişimi
Terman 1912’de Stanford-Binet testini (Stanford üniversitesinin, Binet ise Terman’ın testini uyarladığı Fransız eğitimcinin adıydı) tasarladı ve bu test ABD’de 50 yıl boyuncaokullar, şirketler, askeriye ve devlet tarafından standart zeka testi olarak kullanıldı. 1917’de testin bir versiyonu, Birinci Dünya Savaşı’na alınacak asker adaylarını derecelendirmek için kullanıldı. Okuma-yazma bilmeyenler arasında, Amerikan şehir hayatına aşina olmayanların yüksek puan alması olanaksızdı (özellikle de bovlingi gösteren 15. resimden). Ne var ki bu, zeka testlerinin haksız yere de olsa ünlenmelerini engellemedi.
Terman IQ’yu şöyle hesaplıyordu: Her bir test maddesine bir “zeka yaşı” atanıyordu ve bu yaştaki çocuğun o sorunun doğru yanıtını bilmesi gerekiyordu. 5 yaşındaki bir çocuk 6 yaş sınıfına giren bir soruyu doğru yanıtlarsa, ekstra puan kazanıyor, 7 yaş sınıfına giren soruyu doğru yanıtlarsa daha da yüksek puan alıyordu vb. Test puanları toplanarak, yıl ve ay üzerinden zeka yaşı hesaplanıyordu. IQ test görevlisi ardından zeka yaşını, çocuğun kronolojik yaşına bölerek, ondalıklardan kurtulmak için sonucu 100 ile çarpıyordu. Bu yüzden de 100 puanlık bir IQ, zeka yaşının kronolojik yaşa denk olduğunu belirtiyordu.
Geleneksel Standartlar
Terman yıllar boyu yüksek IQ’nun sonraki yaşamda yüksek beceri anlamına gelip gelmediğini ve IQ’nun anne-babadan aktarılıp aktarılmadığını anlamak için California’da, 135 ve üstü yüksek IQ’ya sahip, “akkarınca” diye anılan çocukları ve onların çocuklarını izledi.
Geleneksel standartlara kıyasla, yetişkin yaşamlarında önde gelen Amerikan kurumlarında, genel nüfusun çok üstünde bir oranla doktor, avukat, işadamı, bilimci olarak çalışan Akkarıncalar hayli başarılı oluyordu. Ayrıca çocukarın da IQ’su yüksekti; 120’nin yüzde 20’den daha az altında. Ancak, hiçbir Akkarınca Nobel ödülü kazanamıyordu ve Terman’ın ilk testleri, geleceğin iki Nobel ödül sahibi bilimcisini reddetmişti (Luis Alvarez ve William Shockley). Hiçbir Akkarınca bir işletme kuramıyordu ve hiçbir tanınmış bir lider, sanatçı ya da atlet olmuyordu.