“Dijital göçebe” terimi, 1997 yılında Wiley tarafından yayınlanan The Digital Nomad adlı bir kitap nedeni ile ortaya atıldı. Dijital göçebeler ve turistlerin ortak bir noktası vardır: İkisi de yeni yerlere gitmeyi seviyor.
Fakat bu iki durumun ortak noktaları seyahat etmeyi sevmek olsa da, dijital göçebeler bunu bir adım öteye taşıyorlar çünkü çevrim içi çalışıyorlar ve aylarca da farklı ülkelerde yaşıyorlar. Bu yaşam tarzı, “hayatı dolu dolu yaşamanın” en somut örneğidir ve hatıralar biriktirmekten başka birçok da faydası vardır.
Dijital Göçebe Nedir?
Dijital göçebeler ne kadar kazanıyor?
Bir dijital göçebenin yıllık geliri 25.000 ila 250.000 ABD Doları arasında değişebilmektedir ve bu da genellikle 1.000 ila 2.000 ABD Doları tutarındaki aylık harcamaları için oldukça yeterlidir.
Ama elbette ki hayatlarını sürdürmek için ne yaptıklarına bağlı olarak gelirleri daha da yükselebilir. Dijital göçebeler için en yaygın uzaktan çalışma, sanal asistanlık, serbest yazarlık ve sosyal medya yönetimi gibi serbest meslek işleridir. Meslekleri ne olursa olsun yapılan araştırmalarda, dijital göçebelerin ortak çalışma alanlarında, kafelerde veya otellerde haftada yaklaşık 40 saat çalıştıklarını ortaya çıkardı.
Dijital göçebeler vergi ödüyor mu?
Dijital göçebeler, bulundukları yerde vatandaş olarak kabul edildikleri için vergilerini kendi ülkelerinde beyan edip, öderler. Ancak kendi ülkenizdeki bazı vergi yükümlülüklerinizden kaçınmak için, vergi nedenleri ile kendinizi mukim olmadığınızı beyan edebilirsiniz.
Dijital göçebeleri kabul eden ülkeler, onlardan vergi ödemelerini de talep etme hakkına sahiptirler. Örneğin, Tayland Dijital Göçebe Vizesi olan dijital göçebeler, %35‘lik vergi oranı yerine %17‘lik vergi ödemektedirler.
İki kez vergilendirilmek dijital göçebeler için can sıkıcı olabilir, fakat neyse ki, ABD vatandaşları için Yabancı Kazanılan Gelir Hariç Tutma (FEIE) ve Yabancı Vergi Kredisi (FTC) gibi vergi avantajlarının yardımı ile bundan kaçınabilirler.
Dijital göçebelerin çoğu nerede yaşamayı seçiyor?
Dijital göçebeler, uygun fiyatlı bir yaşam tarzı sunduğu için genellikle Güneydoğu Asya ülkelerinde yaşamayı tercih ediyorlar. Birleşik Krallık‘ta yapılan bir araştırma, Tayland‘ın Bangkok şehrinin dijital göçebeler için Asya’nın en iyi şehri ve dünyanın da en iyi ikinci şehri olarak sıralandığını bile belirtiyorlar.
Yine de, dijital göçebelerin çoğu ABD ve Birleşik Krallık gibi yüksek yaşam maliyetine sahip ülkelerden geldiği için bu oldukça mantıklı bir sonuçtur. Ancak dijital göçebelerin yaşamak için bir şehir seçerken tek dayanağı satın alınabilirlik değil; dikkate aldıkları diğer faktörler arasında hava durumu, güvenlik ve internet hızı da yer almaktadır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki bu, Güneydoğu Asya dışındaki tüm ülkelerin dijital göçebeler için uygun olmadığı anlamına da gelmez. Aslında Lizbon, Portekiz dijital göçebeler için en iyi yerler arasında bir numaradır.
Dijital göçebeler bir yerde ne kadar kalıyor?
Dijital göçebelerin kendilerine göre, genellikle 1-6 ay arasında bir yerde yaşarlar. Fakat bazı dijital göçebeler, belirli bir şehirde veya bir ülkede sadece birkaç hafta kalıyorlar. Ve bu göçebeler bir veya iki aydan kısa sürede de çok sayıda ülkede yaşıyorlar.
Dijital göçebeler heyecan verici yolculuklarını stratejik olarak planlayarak bunu başarabilmektedirler. Genel olarak, bir dijital göçebenin çok destinasyonlu seyahat planı; seyahat programları için yerler araştırmayı, daha iyi fırsatlara sahip havayolları seçmeyi ve diğer dijital göçebe arkadaşlarını maliyetleri düşürmeye davet etmeyi içermektedir.
Dijital göçebeler ekonomi için iyi mi?
Dijital göçebeler, bir ülke ekonomisi için birçok nedenden dolayı faydalı olabilmektedir. Kısa süreli yapılan kiralamalara ve küçük otellere olan talebin artması bu duruma ideal bir örnek olur.
Ayrıca, seyahat vlog’ları yapan, izleyicilerine gittikleri yerleri gösteren ve bu da daha fazla turist çekmeye yol açan dijital göçebe vlogger’lar da mevcuttur. Ve bu gerçekte elbette dijital göçebeleri turizm ve emlak endüstrisindekiler için yüksek değerli müşteriler haline getirmektedir. Durum böyle olunca da çok sayıda ülke artık dijital göçebe vizesi sunmaktadır.
Dijital göçebe vizesi nedir?
Dijital göçebe vizesi, uzaktan çalışan kişilerin bir ülkede kalırken çalışmaya devam etmesine izin veren bir vize türüdür. Bunu, dijital göçebelerin işlerini yasal olarak yapmalarına ve daha uzun süre kalmalarına izin veren seyahat vizesinin yükseltilmiş bir versiyonu olarak düşünebilirsiniz.
Dijital göçebe vizesinin alınması ve işlenmesi, vize için başvurdukları ülkeye bağlı olarak birkaç hafta veya ay sürebilmektedir. Örneğin, Estonya Dijital Göçebe Vizesi için başvurduğunuzda sadece 15-30 gün sürebilir. Fakat Estonya’nın yanı sıra Hırvatistan, Almanya ve İzlanda gibi diğer ülkelerde dijital göçebeler için ideal vizeler sunmaktadır.
Dijital göçebe yaşam tarzı ne zaman başladı?
Dijital göçebe gibi bir yaşam tarzı şeklinde yaşamak, “dijital göçebe” teriminin daha icat edilmediği 1983 yılında başladı. Bu yaşam tarzından zevk alan ilk kişilerden biri ise Steven Roberts‘dı. Steven Columbus, Ohio’dan serbest yazar ve kurumsal danışmandı ve yaslanmış bisikletini Winnebago adını verdiği çalışma alanına dönüştürdü.
“Dijital göçebe” terimi sonunda 1997 yılında Wiley tarafından yayınlanan The Digital Nomad adlı bir kitap nedeni ile oluşturuldu. Bu kitabı Tsugio Makimoto ve David Manners yazdı ve kitapları, dijital göçebelerin ne yaptığı hakkında açıkça bilgi vermektedir.
Düşününce bir ofise ihtiyaç duymadan çalışırken başka bir ülkede yaşamak insana gerçeküstü hissettiriyor. Bu nedenle de giderek daha fazla insan bu yaşam tarzını elde etmek için uzaktan çalışma dünyasına geçmektedir.
Ve ülkeler, ekonomilerine fayda sağladığı için bunu desteklemeye fazlası ile istekli görünüyorlar. Ayrıca yaş faktörü olarak 20’li yaşların başında veya 50’li yaşların sonunda olmanız da önemli değil. Yine de tabii ki istiyorsanız bir dijital göçebe olabilirsiniz çünkü bu yaşam tarzının asıl amacı özgürlüğe sahip olmaktır.
Dijital Göçebe Nedir ile İlgili Videolar
