Buray Kimdir?

İbrahim İbil26 Kasım 2023

Buray
Tam adı: Buray Hoşsöz
Doğum tarihi: 15 Haziran 1984
Doğum yeri: Lefkoşa / Türkiye
Boyu: 1.70 m
Burcu: İkizler
Ailesi: Turgay Salim Hoşsöz
Sevgilisi: …
Mesleği: Şarkıcı
Aktif Yılları: 2015 yılından bu yana

Sosyal Medyada

İçindekiler:

Hakkında

Buray kimdir? Buray, 15 Haziran 1984’te Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da doğdu. Müzik tutkusuyla Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra İngiltere’de University of Glamorgan’da Müzik Prodüksiyonu ve Ses Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı.

Kariyerinin ilk adımlarında Haluk Levent, Kuzey, Rober Hatemo gibi birçok sanatçıya Kıbrıs konserlerinde gitarist olarak eşlik etti. 2004’te “United Boyband” grubunun solisti olarak Kıbrıs Eurovision elemelerinde finale kalarak İngiltere’de Royal Alexandra Palace’da konser verdi. Aynı dönemde Babutsa grubunun çıkış yapan albümünde aranjörlük ve gitar çalma gibi roller üstlendi.

Kıbrıs ve Türkiye’de birçok sanatçının albümünde aranjörlük yaparken, KKTC’deki televizyon programlarında da orkestra şefi olarak görev aldı. Türkiye’ye yerleştikten sonra Avustralyalı söz yazarı ve besteci Gözde Ançel ile işbirliği yaparak pek çok şarkıya imza attı.

Ferhat Göçer, Ömür Gedik, Selim Gülgören gibi sanatçılara beste vermenin yanı sıra, kendi solo kariyerini de sürdürdü. 2015‘te “1 Şişe Aşk” adlı ilk albümünü Melbourne’daki stüdyosunda çıkardı.

Solist olarak sahne aldığı “Sensitive Vibrations” grubu ve “Acoustic Ceremony” projesiyle geniş İngilizce repertuarıyla konserler verdi ve büyük ilgi gördü. Şarkılarıyla kısa sürede tanınan Buray, özellikle “İstersen”, “Sen Sevda Mısın” ve “Kimsenin Suçu Yok” gibi parçalarıyla müzik listelerinde üst sıralarda yer aldı. Son olarak “Aşk Mı Lazım” şarkısıyla da hayranlarından olumlu geri dönüşler aldı.

Buray, Posta gazetesinin 26 Kasım 2023 yayınında gazeteci Oya Çınar’a röportajında yaşamıyla ilgili bazı detaylar verdi:

Genellikle edebiyat tarafımda çok güçlü hissetmiyorum; benim alanım daha çok müzik, fakat bu albümde bir şarkının sözlerini kendim yazdım. İçimde hoş sözler var, ama henüz dışa vuramadığım derinlikte.

Sekiz yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Konuşmamda Kıbrıs aksanı da var çünkü orada büyüdüm. Aynı zamanda bir süre Londra’da ve Avustralya’da yaşadım, onların da etkisi oldu benim üzerimde.

Albümün zamanının geldiğini hissetmiştim. Şu an albümde 14 şarkı bulunuyor ama sürekli üzerinde çalıştığımız daha fazla şarkı da var. Birçoğunu titizlikle üzerinde çalıştık ama sonradan rafa kaldırdık çünkü her zaman en iyisini arıyorum. Albümüme orta halli bir şarkı bile eklemek istemiyorum.

Albümün genel duygusunu anlatmak gerekirse, bu albümü bir gökkuşağı gibi düşünebilirsiniz. Her rengi barındırmaya çalıştım. İçinde farklı tarzlar var. Hem geleneksel hem de çağdaş dokunuşlar mevcut. Roman havasıyla alaturka esintilerini hissedebilirsiniz, akustik parçalar da mevcut. Bir tango bile yer alıyor mesela…

Ayrıca şarkılarımda gezdiğim yerlerde kaydettiğim doğadan gelen sesleri kullandık. Yağmurun sesi, sokaktaki konuşmalar… Oldukça ilginç ve etkileyici bir albüm oldu.

Şu anda starlık kavramının değiştiği söyleniyor. “90’lar starların zamanıydı” deniyor, ne düşünüyorsunuz?

Ben bir yıldız değilim, kendimi daha çok bir ay gibi görüyorum. Kendi ışığım var ve kendi duygularımı, hikayelerimi anlatıyorum. Benim için bir yıldız, insanlara ilham veren, duygularına dokunan biri olmalı.

Sadece müziğiyle değil, yaşam tarzıyla da ilham vermelidir. Bugün kime yıldız denileceği belirsiz. Ne kadar ünlü olduğunuz bazen ölçü olabiliyor ve hiçbir özelliği olmayan insanlar bile ünlü olabiliyor, kendilerini yıldız sanabiliyorlar.

Bu kadar kariyer yolculuğunda hiç mi küçük sansasyonlar yaşamadınız?

Hayır, böyle bir çabam olmadı. Az önce pop yıldızı kavramını konuştuk. Eğer bu kavramın içinde böyle şeyler varsa, ben o konuda yokum. Hiçbir zaman böyle şeylerin peşinde koşmadım.

Şarkılarınızdaki kadar romantik ve duygusal mısınız?

Buna kız arkadaşım daha doğru cevap verebilir sanırım. Her kadının beklentisi farklı olabilir. Ben kendimi yerinde, dozunda romantik buluyorum. 20 yıl önce daha çılgın, daha flörtöz, biraz uçuk kaçık bir Buray vardı. Şimdi ise daha sakin ve mantıklı bir Buray var artık.