Maksat Yazmak

Zorunlu Soygun

Arkadaşlar bu günkü gündem konumuz sigorta şirketlerinin, halkı nasıl sömürdüğü

zorunlu-soygun

Türkiye’de trafikte olan motosiklet sayısı 01/11/2016 itibariyle 2.900.000 adettir .Bu motosikletlerin ortalama sigorta ücreti 250tl civarındadır.Sigorta şirketleri, bu motosikletlerden 725.000.000₺ civarında bir para almaktadır.Ancak dikkatlerden kaçan bir detay  var. Bu üç milyon motosiklet  6 ay binilmekte 12 ay üzerinden sigorta ücreti alınmamaktadır.

İşin acı tarafı bu motosikletler 180 gün binilmekte 185 gün trafikte değil otopark ta bekliyor. Otoparkta bekleyen, 185 günün de sigorta ücretini zorunlu olarak ödüyoruz. Otoparkta bekleyen bir motosiklete,” neden bu parayı ödemek zorundayız?” diye kimse sorgulamıyor.İşin en acı tarafı da devlet sen bu parayı nasıl alırsın demiyor.

Vatandaşın hakkını aramıyor. Yani işin özü şu; devlet eliyle zorunlu olarak soyuluyoruz. Açıkça diyordum ki zorunlu hırsızlık sigortası yaptırmaya devlet eliyle mecbur bırakılmaktayız.Bizler millet vekillerini Seçerken bizim refah seviyemizi yükseltmek için çalışmalar yapsınlar diye seçiyoruz.Ama görünen o ki vekillerimiz bizi soydurmaktan başka bir işe yaramadıklarını, bu soyguna sessiz kalmakla teyit etmiş bulunmaktadırlar.

Daha anlattıklarım devede kulak. Birde dar gelirli ailelerin, binmek zorunda kaldıkları, araçların sigortaları 16 ve 20 yaş üzerindeki araçlar örnek Peugeot J9 minibüs piyasa değeri 4bin TL sigortası 1500 TL yani 3 yılda aracın değerinden fazla bir parayı sigorta şirketleri ne vermek zorunda kalıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur.

Peki bunlar olurken, benim yoksul gariban vatandaşımın seçtiği vekil nerede? 3 yılda  binmek zorunda olduğu aracın değerinden fazlasını, sigorta şirketlerine ödemek zorunda… Neden mi ? Devletimiz böyle diyor! Zorunlu trafik sigortası bunun neresi adalettir.Bu pastanın küçük bir dilimi trafikteki bütün araçları düşünürsek rakam dudak uçuklatan rakamlara dayanır.

Şimdi soruyorum; şu mecliste bu soyguna dur diyecek bir vekil yok mu ?

Garibanın, derdine deva olacak çalmayın diyecek bir babayiğit?

– Tabi ki yok!

-Neden mi ?

Oraya yani meclise gönderdiğiniz vekillerin hepsinin tuzu kuru o vekilleriniz 5000 liralık arabayı binmek zorunda olmanın ne demek olduğunu anlamazlar. Çünkü sizler vekil Seçerken;onun parasına, karizmasına, zenginliğine  bakarak vekil seçiyorsunuz.

Vekil ne demektir? Bir türlü anlayamadınız !

-Vekil ne demek olduğunu sizlerle söylemek istiyorum;

-Bence benim vekilim ona sunulan koltuğu hâk edendir.

-Benim sesimdir.

-Benim yaşam koşulları mı iyileştirmek için gecesini gündüzüne katandır.

-Bir baba düşünün evlatlarının geleceği için ömrünü veren gece gündüz demeden çalışan!

-İşte benim için vekil demek budur. Var mı mecliste böyle bir vekiliniz ? Tâbi ki yok! Yokta neden yok?

Bunun cevabını sizler düşünün.Ben neden olmadığını söylerim ama anlamazsınız. Çünkü sizler için mücadele edebilecek insanları hep yalnız bıraktınız. Bırakmaya da devam ediyorsunuz . Ülkede neler oluyor? demektense evlenme programı seyrediyor ,dizilerden başınızı kaldırmıyorsunuz. İnancını yitirmiş,toplum olma yolunda hızla ilerliyorsunuz. Böyle devam ederse, sizin için mücadele eden bir insan dahi bulamazsınız! Uyumaya devam edin !

İyi uykular ! Esen kalın !

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu