Vomitoryum Nedir? Ne İçin Kullanılır?
“Vomitoryum” Ne İçin Kullanılır?
Vomitoryum özellikle sinema filmlerinde gördüğümüz bir yapıdır. Gladyatör dövüşlerinin gerçekleştiği meydana çıkmak için kullanılan ya da dönemin tiyatro oyuncularının yine kulisten meydana çıkmak için kullandıkları üsü kapalı bir geçit. Roma döneminde büyük tiyatrolardan ya da dövüşçülerin veya İzleyicilerin tiyatroya giriş çıkışlarını sağlayan üstü kapalı geçide verilen ad.
Latince “kusmak” anlamına gelen vomere kelimesinden türemesine rağmen, Vomitoryum, Romalıların yemeklerinden sonra kustukları yer değildir. Bir amfitiyatrodan giriş veya çıkış için kullanılan kelimedir ve günümüzde kimi spor stadyumlarında bu anlamda kullanılır.
Roma Kolezyum’u
Roma’daki Kolezyum’un vomitoryumu o kadar iyi tasarlanmıştı ki, neredeyse 50.000 kişi alan yerin on beş dakikada doldurulabildiği söylenir. (Yetmiş altı sıradan izleyiciler için, dört de kraliyet ailesi için olmak üzere giriş katında seksen giriş vardı.)
Özelleşmiş vomit odasının olduğu çıkıştaki kafa karışıklığı son zamanlarda ortaya çıkmış gibi görünüyor. Oxford English Dictionary’deki ilk alıntı, Aldous Huxley’nin 1923’teki çizgi romanı Antic Hayden geliyor, ancak kullanımın “hatalı” olduğunu söylüyor. The City in History’de [Tarihteki Şehir] Lewis Mumford çıkış kapılarının isimlerini oburların, “daha fazla yemeğin tadını çıkarabilmek adına koltuklarına yeterince tok dönebilmek için” kustuğu odalardan aldığını söyleyerek karışıklığı daha da karıştırmıştır.
Jül Sezar Yemekten Sonra Ne Yapardı?
Bu teorideki problem, hiçbir Romalı yazarın bunlardan bahsetmemiş olması ya da bu ihtiyaca uygun özel üretim odaların bulunmamış olmasıdır. Romalılar kesinlikle kasten kusarlardı. Doğrusu eski zamanlarda kusmak, iyi bir yemek deneyiminin sıradan bir parçası gibi görünüyor. Konuşmacı Cicero, Pro Rege Deiotaro’âa (MÖ 45) Jül Sezar’ın “yemeklerden sonra kusma isteği olduğunu ifade ettiğini” ve başka yerler de diktatörün bu amaçla kusturucu ilaç aldığını iddia etmiştir.
Fakat özel bir oda yoksa, bunu nerede yaparlardı? Kimi kaynaklar sokaklarda ya da bahçelerde olduğunu iddia ediyor, başkaları masalarda olduğunda son derece kararlı. Romalı felsefeci Seneca, Moral Epistles’ da [Ahlaki Mektuplar] şöyle yazar: “Bir ziyafette arkamıza yaslandığımızda, bir köle tükürükleri siler; masanın altına yerleşmiş bir diğeri alkollülerin artıklarını toplar.”
Annesi Helvia’ya olan başka bir mektupta, bunu yeni ve egzotik olanın gözden düşmüş uğraşma bağlar: “Yiyebilsinler diye kusuyorlar, kusabilsinler diye yiyorlar ve uğrunda bütün dünyanın altını üstüne getirdikleri ziyafetleri sindirmeye bile tenezzül etmiyorlar.” Bu da antik roma döneminin ne denli israf ve gösterişten ibaret olduğunun bir göstergesi olacak türden bir örnek olarak addedilebilir.