Sarılmanın Sağlığa 6 Faydası
Başka birine sarılmanın bağışıklık sisteminizi geliştirebileceğini duymuş muydunuz? Sarılmak, insanlar arasındaki hayatın en önemli eylemlerinden biridir.
Üzüldüğümüzde, sevindiğimizde ve mutlu olduğumuzda birilerine sarılıyoruz ama peki niye birine sarılma ihtiyacı hissediyoruz? Duygusal destek için mi, yoksa insan doğası mı?
Sarılmanın rahatlatıcı olmasının yanı sıra sağlığa da faydaları olduğu kanıtlanmıştır, bu nedenle de bu yazıda sarılmanın sağlığa altı faydasına hep birlikte bakacağız. İşte;
Sarılmanın Sağlığa 6 Faydası
Sarılmak stresi ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur
Birisi hoş olmayan veya üzücü bir şey yaşıyorsa, doğal tepkimiz ona sarılmak ve onu rahatlatmak oluyor. Ancak bu sadece sarılmaya ihtiyaç duyan kişiye fayda sağlamaz.
Fiziksel dokunuş kişilerin stres seviyesini düşürüyor ve kişiyi de sakinleştiriyor. Bu kanıtlanmış bir olgudur fakat bu sarılan kişi için de aynı etkiyi göstermiştir.
Önemsediğiniz birinin acı çekmesini izlemek üzücüdür ve bu kişiye sarılarak veya ona sarılarak ona sempati duyuyor ve şefkat göstermiş oluyorsunuz.
Bu aynı zamanda kendinizi daha iyi ve durum hakkında da daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır. Sarılmak sakinleştirici bir deneyim olabilir ve başka bir insanın dokunuşunu hissetmek stresi azaltabilir. Sizi daha mutlu hissettirebilir, bu da sağlıklı bir zihne yol açar.
Sarılmak, çocukların sağlıklı beyinler geliştirmesine yardımcı olur
Çocuklar, sadece rahatlatıcı değil, aynı zamanda büyümelerine de yardımcı olduğu için, yetiştirilmeleri sırasında sarılmayı deneyimlemeye ihtiyaç duyarlar.
Sarılma eylemi, çocukların duyusal gelişim aracılığı ile sağlıklı ve güçlü bir beyin geliştirmelerine de yardımcı olur. Yine sarılma eylemi çocukların beyinlerinin büyümesine yardımcı olur ve bu durum da çocukların ihtiyaç duydukları en olumlu duyusal uyarıcı şeylerden de biridir.
Sarılmanın daha az uygulandığı yetimhanelerde büyüyen çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, bilişsel gelişim sorunlarının arttığını ve motor becerilerin gelişmediğini gösteriyor.
Genetic Psychology Monographs, sarılma yolu ile fazladan 20 dakika fiziksel temas alan bebeklerin gelişimsel değerlendirmelerde daha yüksek puanlar aldığını gösteren bir çalışma yayınladı. Bu on haftalık süre boyunca daha az kucaklanan bebekler, beyinde önemli ölçüde daha düşük gelişme gösterdi.
Bununla birlikte, yalnızca belirli türden nazik ve sevecen dokunuşlar beynin gelişmesine yardımcı oldu ve en etkili olanı ise de sarılmak oldu.
Hayatta kalmak için günde dört defa sarılmaya ihtiyacımız var
Büyümeye yardımcı olması için sadece çocukların değil, yetişkinlerinde sarılmaya ihtiyaçları var. Araştırmalar, günde sınırsız sarılmanın bize iyi geleceğini göstermiştir. Aile terapisti Virginia Satir‘e göre, varlığımız ve mutlu bir hayat sürmek için bu gereklidir.
Ünlü sözü, günde belirli bir miktarda sarılmanın ortalama yetişkin insan üzerinde yaratacağı etki için bir kılavuz niteliğindedir.
“Hayatta kalabilmek için günde dört sarılmaya ihtiyacımız var. Bakım için günde sekiz sarılmaya ihtiyacımız var. Büyümek için ise günde on iki sarılmaya ihtiyacımız vardır.”
İletişim becerilerimizi geliştirmek, güven oluşturmak ve stresi azaltmak için sarılma eylemini gerçekleştirmemiz önemlidir.
Satir, günde dört defa kucaklaşmanın hayatta kalmamıza yardımcı olacağını aktarır ki bu, meşgul hayatları olan çoğu insan için çok fazla bile görünebilir.
Sarılmalar yüz kelime konuşabilir
Sarılma eylemi kelimelerin söylenemediği durumlarda bir rahatlama ve iletişim şeklidir. Sarılmakta rahatlık buluruz çünkü bir bağ ve güvenlik hissederiz ki bu genellikle çocukluk gelişimimiz ile bağlantılıdır.
Ebeveynlerin çocukları kucaklaması, kucaklaşmayı hayat boyu önemli olan rahatlık ve güvenlik ile ilişkilendirmelerine yardımcı olduğu için önemlidir. Sarılmak güven oluşturur. Sarılma eylemi ile bir kişiyi kollarınıza alarak, ona yakın olmayı ve bağlantı kurmayı seçiyorsunuz.
Bu bağlantı, birinin dokunarak duygularını başka biri ile paylaşıp iletişim kurmasını sağlar. Pek çok farklı sarılma türü vardır, bazıları diğerlerinden daha samimidir ve bazıları ise diğerlerinden daha rahatlatıcıdır.
Sarılma durumu dokunmayı seçtiğiniz yerden veya sarılmanın fiziksel gücünden dolayı yüzlerce kelime söyleyebilir. Romantik ilişkilerde, bir elin beline sarılması, göğsüne sarılmasından daha samimi olabilir.
Güçlü kucaklaşmalar, kişiler arasındaki neşeyi veya gücü temsil edebilirken, göz göze bakarak sarılmak daha romantik olabilir.
Bu duyguları birbirinize iletmek için sarılmak önemlidir ve birbirinize sevginizi göstermenin yanı sıra rahatlamanın da sağlıklı bir yolu olabilir.
Sarılmak tansiyonu yükseltir
Sarılmanın kalbinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olabileceği kanıtlanmıştır. Romantik partnerler arasında yapılan bir araştırmada, sarılma eyleminin kardiyovasküler aktiviteyi azaltabileceği görülmüştür.
Yapılan çalışma, 66 Afrikalı Amerikalı ve 117 Kafkasyalı kişiler arasında sevgili olan veya birlikte yaşayan çiftleri içeriyordu.
Deney, çiftlerin yarısının on dakikalık romantik bir video izlerken el ele tutuşmasına ve sarılmasına izin verdi ve diğer yarısının partnerleri ile fiziksel temasa geçmesine izin verilmedi.
Dokunabilen çiftler, rahatladıkça ve sevildiklerini hissettikçe tansiyon seviyelerinin düştüğünü gösterdi. Sonuç olarak, sevgi dolu ilişkileri olan çiftlerin kan basıncını doğal olarak düşürdüğünü gösterir, bu da kalbiniz için daha iyidir.
Birinin yanında kendinizi rahatlamış hissetmek ya da sevgi dolu bir dokunuşu onunla ilişkilendirmek sizi sadece rahatlatmak ile kalmaz, aynı zamanda da daha mutlu eder.
Sarılmak bağışıklık sisteminizi güçlendirir
Günde bir kez sarılmak doktoru sizden uzak tutar. Sarıldığımızda Oksitosin hormonu salgılanır. Daha yüksek Oksitosin seviyeleri iltihabı azaltabilir ve yaraların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.
19 Aralık 2014 tarihinde yapılan ve yayınlanan bir araştırmada, sarılmanın sağlığa nasıl etkisi olduğunu göstermek için yetkililer 404 sağlıklı yetişkini araştırma için izledi.
Yapılan çalışma, daha güçlü topluluklara ve arkadaşlık gruplarına sahip insanların ortalama olarak daha düzenli bir şekilde birbirleri ile kucaklaştığını gösterdi.
Bu hastalar aynı zamanda, daha az destek ve daha şiddetli semptomları olan çalışmadaki diğerlerinin aksine, soğuk algınlığının küçük semptomlarını da yaşadılar.
Sonuç, destekleyici bir ağınız var ise ve çokça da kucaklanırsanız, akıl sağlığınız ve bağışıklık sisteminiz güçlendiğinden hastalanma olasılığınız da azalır.
Bu durum daha iyi destek gruplarına sahip katılımcı kişiler hastalandığında da araştırmaya aksetti ki, bu kişiler ortalama olarak daha az topluluğa sahip olanlardan daha hızlı iyileştiler.
Ayrıca sarılma eylemi ile kendinizi karışık mikroplara ve bakterilere maruz bırakırsınız ve böylelikle de doğal olarak bağışıklık sisteminizi de oluşturursunuz.
Sonuç olarak; sarılmak, bir duyguyu ifade etmek istediğimizde birbirimiz arasındaki doğal bir insani iletişim şeklidir. Bunun nedeni neşe, üzüntü veya şefkat olabilir ve bunların hepsi sarılmamız gereken önemli nedenlerdir.
Bu duyguları ifade etmek ve diğer insanlar ile güven inşa etmek için daha sağlıklı bir yaşama yol açar. Sarılmak, insan olarak gelişimimizin ve sağlığımızın ayrılmaz bir parçasıdır.