Kot Pantolon Adı Nereden Geliyor?
Giyim – kuşam son yıllarda kişilik gösterisinin ve kendini kanıtlamanın bir yolu halini aldı. Uçakta takım elbise ile seyahat ederken ayrı günlük kıyafetlerle seyahat ederken ayrı ilgi görüldüğü aşikardır. Bununla birlikte yerine göre uygun giyinmek ve en önemlisi temiz giyinmek en önemli özelliklerin başında gelmektedir.
Kafanıza uyan bir kombin yaratamadığınız anlarda imdadınıza yetişen, gündelik yaşamın devinimine uygun olan kot pantolonlar sosyal yaşamın birer parçası gibiler. Alt üst uyumu sorunsalı olmaksızın halk tabiri ile “üzerimize geçirip” çıkarız. Peki birçoklarınca blucin adı ile de bilinmekte olan kot pantolonların farklı coğrafyalardan yüzyıllar süren uzun yolculuğa sahip olduğunu biliyor muydunuz? Hatta kendisine neden “kot” dediğimizi? İşte kot pantolon adının bilinmeyen öyküsü!
Levi Strauss
Blucinlerin üretilmeye başlanması ile birlikte ülkemizde yer alıp adına “kot” denmesi birçok farklı öyküye yer vermektedir. Ancak her şeyin Levi Strauss ile start aldığını söyleyebiliriz. Bir Alman göçmeni ve aynı zamanda Levi’s mağazalarının kurucusu olan Strauss 1850’li yılların henüz başlarında Amerika’daki işçilerin için daha sağlam kotların üretilebileceğini düşünmüştür. Çadır bezi üreticisi olan Strauss işçilerin çalışma şartlarına uyum sağlayabilecek pantolonlar üretebilmek adına elindeki sağlam kumaştan bir pantolon tasarlar.
İşçilerin iş için kullandıkları pantolonlarının ekleme noktalarını perçinle bir arada tutar ve pantolonlara o dönem için büyük bir yenilik olan cep ekler. 2-3 saat içinde parçalara ayrılan pantolonların ardından bu yeni pantolonlar oldukça sağlam ve kullanışlıdır.
1853 yılında ortak olarak çalıştığı Jacob Davis ile birlikte tasarımın patenti bu iki ortağa verilir. Fransa’da yer alan “Serge de Nimes” bölgesinden adını alan “denim” adını almış olan bu kumaş ile birlikte artık çok kullanışlı ve sağlam pantolonlar ortaya çıkmıştır.
Elvis Presley Ve James Dean’in Kot Aşkı!
II: Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllarda; genel itibari ile işçilerin giydikleri bu pantolonlar 50’li yıllardan itibaren Amerikan gençlerin en popüler tercihlerinden biri olmayı başarmıştır. James Dean’in “Devlerin Aşkı” filminde blucinle kameraların karşısına çıkması, Elvis Presley gibi meşhur sanatçıların da söz konusu pantolonu giymesi, Amerika’daki resmiyet karşıtlarının sembol giysisi olmayı başarmıştır.
Her şeyi anlattık ama bizim neden “kot” dediğimiz bölüme şu an gelmiş bulunmaktayız. O dönemde Türkiye’de tekstil işi ile uğraşan yalnızca bir tüccar vardı. Bu söz konusu tüccar 40’lı yılların sonuna doğru terzilik eğitimi için Fransa’da bulunur ve orada “blue jean” olarak bilinen bu meşhur kumaşı görür. Bu sağlam pantolonların Türkiye’deki köylü ve işçiler için de oldukça kullanışlı olabileceğini düşünür.
Bu başarılı ve girişken tüccar “Muhteşem Kot” namı ile bilinir ve Türkiye’de açmış olduğu firmasının adı “KOT” tur. 50’li yıllardan sonra Muhteşem Kot’un girişimleri ile birlikte Türkiye’de üretilmeye başlanır ve dayanıklılığından ötürü ilk olarak köylü ve işçiye hitap edeceğini düşünmektedir.
Türkiye’de ilk kez Ankara Saman Pazarı ve İstanbul Karaköy’de satışa çıkarılmıştır. Bugün giymekten büyük keyif aldığımız, rahatlık abidesi kumaşa kot dememizin nedeni, söz konusu kumaşı ülkemize getirmiş olan Muhteşem Kot’un soyadı ve yine aynı adı taşımakta olan markasıdır.