Kirpi İkilemi Nedir?
İlişkilerdeki Ne Seninle Ne de Sensiz Olmuyor Durumu: Kirpi ikilemi, insan ilişkilerinde sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Schopenhauer isimli düşünür tarafından ortaya çıkarılan bu ikilem, 1851 yılında yazılan Kısa Felsefi Denemeler isimli eserin 396. bölümünde yazan sözlerin akabinde ortaya çıkarılmıştır. Kirpi ikilemini ortaya çıkaran 396. bölümde özetle şunlar yazılıydı:
“Soğuk bir sabah kirpiler soğuktan korunmak için birbirine yaklaşırlar. Ancak okları birbirine batarak birbirinden uzaklaşırlar. Üşürler, yaklaşırlar. Dikenler acıtır, uzaklaşırlar. Bir yanda soğuktan donmak, bir yanda da birbirine batan okların acısı… İnsan ilişkilerinde de durum böyledir.
İnsanlar, hayatları tekdüze ve sıkıcı diye birbirine yanaşırlar. Ama ters gelen özelliklere tahammül gösteremeyerek birbirinden uzaklaşırlar. Sonunda hem bir arada yaşayacak hem de ters gelen özelliklere katlanılacak bir yol bulurlar. Bu yol ise “mesafe“dir.
Freud, Schopenhauer’in yazdıklarından çok etkilenir. Hatta bir süre sonra kafasını karıştıran bütün sorunları kirpi üzerinden düşünerek bulmaya çalışacaktır. Özellikle kişiler arasındaki düşünsel çatışmaları kirpilere benzetir. Hatta Freud, evinden Amerika’ya giderek oklu kirpi konusu ile ilgili konferans verir. Orada verdiği konferansta kirpiler ile ilgili mesafe konusunu, insan ilişkilerine uyarlayarak anlatır.
Amerika’dan nefret eden Freud toplumlar için mesafenin önemini vurgulamak için de kirpi ikilemini öne sürmüştür. Hatta “Soğuk bir kış sabahı, donmamak için birbirine yaklaşan oklu kirpiler gibiyiz.” diyerek düşüncelerini ortaya koymuştur.
Ne Seninle Ne Sensiz
Freud’un kirpiler hakkındaki görüşleri ikili insan ilişkilerine de yansır. Bu ilişkiler arasında özellikle aşk ve arkadaşlık ilgi çeker. Bazı insanlar ile ilişkilerde uzaklaştıkça özlediğinizi fark edersiniz. Onsuz olamayacağınızı düşünürsünüz, durmadan aklınıza onun iyi tarafları gelir. Hatta belki de özlersiniz. Fakat ne zaman özlediğiniz kişiye yaklaşırsınız o zaman yeniden acı çekmeye, düşünsel anlamda rahatsız olmaya başlarsınız.
Çünkü karşı tarafın kötü huyları ile yeniden yüzleşirsiniz. Bu kötü huylar; trip, yalan, sinirlilik, sorumsuzluk gibidir. Kötü huylar karşısında bir insanı özlemek kirpiye yaklaşmak gibidir. Karşınızdaki insanla ne kadar samimi olup yakınlaşırsanız o insanın mükemmel özelliklerini kaybettiğini de görürsünüz. Bazen de karşı tarafa iğnelerini yani kirpi rolüne bürünen kişi de sizsinizdir. Karşı taraf sizin oklarınızı görür.
Freud’a göre anne-babadan batan oklar sorun değildir. Çünkü anne-baba seçimini insan kendisi yapamaz. Fakat diğer insanların size oklar batırması; yani size kötü gelen yanlarının olması büyük bir problemdir. Çünkü insan anne-babasını seçememesine rağmen, hayatındaki diğer insanları kendisi seçer. Özellikle de aşkta! Bu nedenle karşı tarafın oklarının canınızı acıtmamasını istiyorsanız belki de araya mesafe koyarak uzaklaşmak en iyisidir.
Kirpi İkilemi Nedir ile ilgili videolar
https://www.youtube.com/watch?v=DUrPDpWy3YI