Size kedi kakasının altında bile değerli olduğunu söylesek ne düşünürdünüz? Dünyanın hem en lezzetli hem de en pahalı kahvesi, Kopi Luwak kedi dışkısından elde ediliyor. Endonezya’nın Sumatra Adaası’nda yaşayan kedilerin kakasından yapılan kahve, turistler arasında oldukça rağbet görüyor. Kopi Luwak nedir? Nasıl yapılır?
Kopi Luwak Kahvesi Nedir?
Kopi Luwak kahvesi iki çeşitte üretiliyor. Birisi dişi kediden, birisi de erkek kediden yapılıyor. Kedilerin kakaları toplanarak kavruluyor. Kavrulan kahve çekirdekleri, tat olarak da birbirinden farklıdır. Erkeklerden üretilen kahvenin tadı daha sert iken, dişi kediden yapılan daha yumuşaktır.
Aslında Luwak bir sansar türüdür. Beslenme düzeni diğer kedilerden farklı olan kedi türleri, kilo işi olarak satılıyor. Kopi Luwak kahvesinin fiyatı 250 – 300 dolar civarından satılıyor.
Ancak sanmayın ki, kedi kendi kendine beslendiği için dışkı yapıyor. Hayır! Kediye kahve çekirdekleri veriyor. Kediler kahve çekirdeklerini bütün olarak yutmak zorunda bırakılıyor. Kedi dışkıladıktan sonra toplama işlemi başlıyor. Toplanan dışkılar temizlendikten sonra, paketlenmeye başlıyor.
Birçok insan kedi kakasını kim içer diye düşünüp bunu mide bulandırıcı bulabilir. Ama durum hiç de öyle değil. Endonezya ve Bali Adasında birçok yerli ve yabancı turist bu kahveden içebilmek için sıraya girmiş durumda. Birçok insanın kahvenin tadının mükemmel olduğunu söylüyor. Hatta Kopi Luwak’ı çikolataya benzetenler bile var.
Kopi Luwak Kahvesi Hakkında Bilinmeyenler
Hayvan hakları savunucuları Kopi Luwak kahvesine şiddetle karşı çıkıyorlar. Çünkü, kahve üretim sürecinde kediler doğasından alınıyor. Kafeslere kapatılıyor.
Kedilere beslenmesi için sadece kahve çekirdeği veriliyor. 2 sene boyunca kediler sadece kahve yiyorlar. 2 yıl sonrasında ise, kediler daha fazla bu şekilde beslenmeye ve yaşamaya dayanamayarak ölüyorlar. Gerçekten korkunç değil mi?
Olayın bir tane daha farklı boyutu var. Misk kedileri, doğada özgürce dolaşmaktan hoşlanan bir tür. Elbette birçok hayvan böyledir. Ama misk kedileri için durum daha farklı. Bu kediler doğada tek başına gezmekten çok hoşlanırlar. Özellikle havalar karardığında dışarı çıkarak gezmeyi tercih eder. Hal böyle olunca, kediler durmadan yanlarında başka kedileri görmekten hoşlanmazlar.
Misk kedilerinin yan yana kafeslerde olması, onların saldırgan hale gelmesine yol açar. Kediler aşırı halde saldırgan hale gelir. Ayrıca, sırf kafeinle beslenmek zorunda kaldıkları için bazı hayvanlar belki açlıktan belki de farklı durumlardan dolayı bacaklarını kemirmeye başlarlar. Hatta bazı kediler deliriyor. Farklı hareketler gözlemleniyor.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Doğasından alınan, kakası işlenen, öldürücü bir şekilde beslenmeye itelenen ve sinirden bacaklarını kemiren bir hayvanın neredeyse asgari ücret fiyatına satılan kakasını içmek ister misiniz?