Bağırsak Düğümlenmesi Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Bağırsak düğümlenmesi, genellikle yetişkinlerde nadir görülen bir durumdur. Bağırsak tıkanıklığı olarak da adlandırılabilmektedir. Bu tür tıkanıklıklar genellikle çocuklar ve bebekler arasında daha sık rastlanır ve ciddi bir sağlık sorununa dönüşebilir. Tıkanıklık, bağırsak fonksiyonlarının tamamen durmasına neden olabilir. Buna bağlı olarak bölgeye kan akışı engellenebilir.
Eğer bu duruma zamanında müdahale edilmezse, etkilenen bölgede dolaşım bozukluğu meydana gelebilir ve yetersiz kan akışı nedeniyle geri dönüşü olmayan doku ölümleri meydana gelebilir. Bu durum, hayati tehlike oluşturabilir. Bu nedenle, ince bağırsak tıkanıklığı belirtileri fark edildiğinde hemen profesyonel tıbbi yardım almak önemlidir.
Bağırsak düğümlenmesi ile ilgili risk faktörleri arasında özellikle yeni doğan yaş grubunda daha sık görülen doğumsal kusurlar, özellikle bağırsakta malrotasyon ve hareketlenmenin artmasına bağlı durumlar ile Hirschsprung hastalığı bulunmaktadır. Hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde, önceki bağırsak tıkanıklığı öyküsü, aşırı genişlemiş kolon, kronik kabızlık, tümör, cerrahi müdahale sonrası gelişen komplikasyonlar ve karın içinde oluşan yapışıklıklar gibi faktörler risk oluşturabilir.
Bu arada, bağırsak düğümlenmesinin erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü belirtilmelidir. Özellikle 50 yaş üstü ve düşük fiziksel aktivite seviyesine sahip bireylerde bu durumun ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir.
Bağırsak Düğümlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Bağırsak tıkanıklığı durumunda, belirtiler ani ve yoğun bir şekilde ortaya çıkabilir. Tıkanan bağırsak, biriken gaz ve sıvının neden olduğu şiddetli ve ilerleyici ağrılara yol açabilir. Durumun ilerlemesi halinde, kan akışının kesilmesi sonucu dokuda ölüm meydana gelebilir.
Bağırsak düğümlenmesinin en yaygın belirtileri şunlardır;
- Ani ve şiddetli kramp tarzı karın ağrısı
- Şok belirtileri
- Karında şişkinlik
- Gaz ve gaita çıkaramama
- Bulantı
- Kusma
- Dışkıda kan
- Bulantı ve kusmaya bağlı sıvı kaybı
- Ateş
Çocuklarda meydana gelen bağırsak tıkanıklıkları, şu belirtilere ek olarak başka belirtiler de gösterebilir;
- Yüksek sesle ağlama
- Huzursuzluk
- Bebeklerde emme güçlüğü
- 15-20 dakikada bir gelen ağlama atakları (Ağrının şiddetine göre süre değişebilir)
- İshal
- Kalp ritminin hızlanması
- Letarjiye bağlı görülen uyku hali
- Hızlı nefes alıp verme
Bağırsak Düğümlenmesi Teşhisi
Doktorlar, hastaneye yukarıda belirtilen şikayetlerle başvuran hastaların yakınmalarını değerlendirerek uygun bir tedavi planı oluştururlar. Kesin bir tanı için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir;
- Kan testi
- Dışkı testi
- Röntgen
- Bilgisayarlı tomografi (BT), Ultrasonografi (USG)
- Kolonoskopi
Özellikle kalın bağırsak düğümlenmesi teşhisinde, fleksibl sigmoidoskopi yöntemi kullanılabilmektedir. Bu prosedürde, kalın bağırsağın son kısmı, anüsten yerleştirilen küçük bir cihaz aracılığıyla incelenir. Bu cihaz, kolonoskopide kullanılan aletlere göre daha küçük boyutludur. Ayrıca, bu yöntemin hastaya minimal rahatsızlık verdiği söylenebilir.
Hastaneye yatma gerekliliği olmadan gerçekleştirilebilen bu işlemin ardından hasta normal yaşantısına hemen dönebilir. Sigmoidoskopi sırasında bağırsak, normal formuna geri dönebilir. Ancak, bu yöntemin bir tedavi değil, tanı ve görüntüleme amaçlı olduğu unutulmamalıdır. Bağırsak tıkanıklığı nedeniyle çeşitli komplikasyonlar gelişebileceğinden, sigmoidoskopi sonrasında düğüm açılmasının ardından farklı cerrahi prosedürler uygulanması gerekebilir.
Bağırsak Düğümlenmesi Tedavisi
Tedavinin temel hedefi, bağırsaktaki tıkanıklığın ortadan kaldırılmasıdır, aynı zamanda bağırsak fonksiyonlarının normalleştirilmesi de amaçlanır. Genel olarak bağırsak düğümlenmesi vakalarında cerrahi müdahale gereklidir. Tıkanıklığın medikal tedavi ile çözülemediği durumlarda, vakit kaybetmeden cerrahi tedavi planlanmalıdır.
Tedavinin amacı, normal sindirim sistemi bütünlüğünü ve fizyolojiyi sağlamak olduğundan, tıkanıklık yaşanan bağırsak segmenti çıkarılarak giderilir. Bu işlemden sonra bağırsağın geriye kalan iki ucu birbirleri ile birleştirilir. Tüm bu operasyonlar açık cerrahi yöntemiyle gerçekleştirilebileceği gibi, belirli durumlarda laparoskopik olarak da uygulanabilir.
Bazı cerrahi operasyonların ardından, hastaların stomaya ihtiyaç duyması mümkündür. Ancak bu durum genellikle geçicidir. Tedavinin başarıyla sonuçlanması, genellikle müdahalenin ne kadar erken gerçekleştirildiğine bağlıdır. Erken tanı konulamayan düğümlenmeler, enfeksiyon ve sepsis gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.