Yok Olmak Üzere Olan Turistik Yerler
İklim değişikliği, insan faaliyetleri ve diğer çevresel faktörler, dünyanın en güzel doğal turistik yerlerinden bazılarının endişe verici bir hızla yok olmasına neden oluyor. Mercan resiflerinden buzullara ve el değmemiş adalara kadar, bu yerlerin çoğu aynı zamanda benzersiz doğal yaşam alanlarıdır ve genellikle dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan endemik yaşam biçimlerini sürdürürler.
Yok Olmak Üzere Olan Turistik Yerler
Kilimanjaro Dağı, Tanzanya
Tanzanya‘daki Kilimanjaro Dağı yaklaşık 5,895 metre ile Afrika‘nın en yüksek dağıdır. Aynı zamanda kıtada bulunan üç buzuldan biri olduğu için kalıcı buz örtüsü hakkında çok şey söylendi ve yazıldı. Kar, kartpostallardaki Afrika fonu ile birleşince buraya uhrevi bir hava katıyor, ancak bu hava çok yakında değişebilir.
Her yerdeki buzullar gibi, iklim değişikliği buzulların azalmasına hızla katkıda bulunuyor. Yakındaki ormandaki ormansızlaşma, havadaki nem miktarını hızla azalttığı ve buz örtüsünün daha da hızlı bir şekilde küçülmesine neden olduğu için bir başka büyük sorun.
Bir tahmine göre, dağ 2000 ve 2009 yılları arasında altı ila 17 fit arasında buz kaybetmiştir ve aynı raporda 2022 yılına kadar tamamen yok olabileceği tahmin edilmektedir. Bu henüz gerçekleşmemiş olsa da, Kilimanjaro Dağı’nın tepesindeki kar her yıl yaklaşık 1,6 fit gibi endişe verici bir hızla erimeye devam ediyor ve hatta 2040 yılına kadar tamamen yok olabilir.
Ölü Deniz, İsrail
Ölü Deniz aslında İsrail ve Ürdün arasında bir yerde, dünyanın en alçak noktasında bulunan bir tuz gölüdür. Balıkların ve diğer deniz canlılarının hayatta kalmasını imkansız kılan yüksek tuz içeriğiyle bilinir. Göl suyunun aynı zamanda tedavi edici özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır, bu da onu tıbbi amaçlar için popüler bir turizm merkezi haline getirmektedir.
Eğer henüz görmediyseniz, Ölü Deniz de endişe verici bir hızla küçüldüğünden, şimdi bir gezi planlamak için doğru zaman olacaktır. Bunun başlıca nedeni, bazı doğal ve jeopolitik nedenlerden dolayı ana kaynaklarından biri olan Ürdün Nehri‘nden gelen su akışının büyük ölçüde azalmasıdır. Buna ek olarak, gölden ve kıyılarından çıkarılan mineraller tüm ekosisteme daha fazla zarar vermektedir ve yakın gelecekte korunmazsa tamamen yok olabilir.
Endonezya Takımadaları
Endonezya Takımadaları, dünyanın en büyük beşinci adalar topluluğudur ve en az 17.500 adet irili ufaklı adadan oluşan geniş bir alana yayılmıştır. Asya ana karasından Papua Yeni Gine adalarına kadar uzanan bu bölge, bildiğimiz en biyolojik çeşitliliğe sahip bölgelerden biridir. Aynı zamanda etnik ve kültürel açıdan çok çeşitli topluluklara ev sahipliği yapması onu dünyanın en iyi seyahat noktalarından biri haline getiriyor.
Ne yazık ki, takımadaların benzersiz topografyası, onu iklim değişikliğinin en kötü etkilerine, özellikle de yükselen deniz seviyelerine karşı özellikle eğilimli hale getiriyor. Endonezya Ulusal Araştırma ve İnovasyon Ajansı‘nın son tahminlerine göre, en az 115 ada batma riski altında ve bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. 2050 yılına kadar 1.500‘den fazla ada tamamen su altında kalabilir ve buna Java Adası gibi yoğun nüfuslu bölgeler de dahildir.
İsviçre Alpleri, İsviçre
Bir tahmine göre, İsviçre Alpleri yüz yıldan kısa bir süre içinde toplam hacminin yarısından fazlasını kaybetti ve bu durum artan sıcaklıklarla birlikte her geçen yıl daha da hızlanıyor. Başka bir tahmine göre, bölge 2050 yılına kadar 4.000 buzulunun yarısından fazlasını, 2100 yılına kadar ise yaklaşık üçte ikisini kaybedecek ve bu, o zamana kadar tüm küresel karbon emisyonları mutlak sıfıra getirilse bile geçerli.
Çoğu buzul bölgesi benzer bir sonuçla karşı karşıya olsa da, İsviçre Alpleri özellikle vahim bir durumda, çünkü buradaki buzullar diğer yerlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor. İsviçre Buzul İzleme Ağı‘na göre, aynı yıl Avrupa genelinde yaşanan şiddetli sıcak hava dalgası sayesinde, 2022 yılındaki erime oranının kaydedilen tarihteki diğer tüm zamanlardan daha yüksek olduğu tespit edildi.