Yanardağlar Nasıl Oluşur Ve Patlama Noktası Nedir?
Krakatoa Patlaması
Yanardağların çok çeşitli biçimi, boyutu ve püskürme tipi vardır. Hawaii’deki hafif meyilli “kalkan” tipli yanardağ Kilauea (Ki-lo-va-ya), patlama olmadan faaliyete geçer ve lav pınarları ile bitmek bilmez lav akıntıları oluşturur.
Bu aktiviteler 1790’da başladı ve o zamandan beri devam ediyor; mevcut lav püskürmesiyse çeyrek yüzyıldır sürüyor. Buna karşılık Endonezya’daki küçük Krakatoa adasında 1883’te gerçekleşen ve yeri yerinden oynatan patlama, 100 gün devam etti ve bunu yüz yıldan uzun süren bir sessizlik izledi.
Krakatoa’nın önceki bilinen tek faaliyeti 1680’deki orta ölçekli bir patlamaydı. Sicilya’nın önemli yükseltilerinden Etna Dağı ise, lav akıntılı, hayli sık ve şiddetli patlamalarını takip eden, nispeten sessiz dönemleriyle bu ikisinin arasında bir yerde durur.
Etna’nın aktivitelerine ilişkin rapor ve efsaneler 3000 yıl öncesine gider. Volkanik aktivitelerde görülen bu çeşitliliğin yanısıra, patlamalara ilişkin kayıtların yetersizliği ve aktif bir yanardağa yaklaşmanın teknik güçlüğü, yanardağların sınıflandırılması ve ölçümünü depremlerden daha zor kılar (ama öngörülmesi biraz daha kolaydır).
En Ünlü Yanardağ
Yanardağların belki de en ünlüsü, yüksekliği yalnızca 1280 metre olan, küçük Vezüv Dağı’dır. Vezüv güney İtalya’da, Napoli Koyu üstünde yükselir. Henüz 17,000 yaşında olan bu dağ, oldukça gençtir. Vezüv en son 1944’te (İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda Müttefikler tarafından gizli işgali sırasında) faaliyete geçti.
Bundan önceki faaliyeti 1906’daydı. Son 2000 yılda ise, ortalama 40 yılda bir olmak üzere, 50’den fazla aktivite sergiledi. Ancak, püskürmeler arasında geçen süreler -bilimsel adıyla uyku süresi- ortalamaya fazla benzerlik göstermez.
Örneğin, 1037’de gerçekleşen püskürmeden sonra yanardağ 600 yıl uyudu. Sonunda 1631’de uyandığında ise, üç gün içinde yamaçlarında yaşayan 4000’den fazla insanı çamur, kül ve lav altında bırakarak öldürdü.Buraya yaklaşık 16 km uzaklıktaki Napoli ise diz boyu küle gömüldü.
Napoli’nin hemen güneyinde, dağın eteklerinde yer alan küçük Portici kasabası tamamen yok oldu. Zamanın nabi anıtsal bir tablet hazırlayıp diktirdi. Tabletin üstünde şu sözler yazılıydı: “Çocuklar ve çocukların çocukları. Kulak verin!.. Bu dağ eninde sonunda püskürecek. Ancak, öncesinde homurtular, gürlemeler ve depremler olacak.
Dumanlar ve alevler ve şimşekler yükselecek, titremeler, gümbürdemeler ve ulumalar duyulacak. O durumda kaçabildiğiniz kadar uzağa kaçın… Onu hor görürseniz, eşyaya ve mala canınızdan çok değer verirseniz, dağ pervasızlığınız ve açgözlülüğünüzü cezalandıracaktır.
Evinizi ocağınızı dert etmeyin, hiç tereddüt etmeden kaçın.” Kaderin bir cilvesi sonucu, Vezüv’ün ismini duyuran püskürme, bugün neredeyse zihinlerden silinmiş olan 1631 tarihli bu püskürmeydi. Portici’nin yeniden inşa edilmesi gerekmişti ve kuyular açılmıştı.