Ramazan gelenekleri nelerdir? Geçmişten günümüze dek süregelen, ancak teknolojik ilerlemelerin yaşanmasıyla birlikte ne yazık ki sekteye uğramış olan geleneklerimiz mevcuttur. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte büyüklerimizin ağzından yine aynı cümle dökülmeye başladı; ”nerede o eski ramazanlar..”
Örflerimiz, adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz, bizim kültürümüzün en önemli parçalarındandır. Toplumsal anlamda kaynaşmamıza vesile olarak, birlik ve beraberlik duygularımızı pekiştiren önemli değerler bütünüdür. Ayrıca kendi içsel yolculuğumuza da katkı sağlamakta ve aidiyet duygumuzu geliştirmektedir.
Özellikle ramazan ayında belirgin hale gelen, eski dönemlerden beri içimizi ısıtmış olan ramazan ayı gelenekleri nelerdir? İşte biz de bu yazımızda sizlere; tam da bu sorunun cevabı niteliğinde bir takım bilgiler aktarıyor olacağız. Konuya ilişkin videolara ise yazımızın son bölümünde ulaşabilirsiniz.
Unutulmaz Ramazan Gelenekleri Nelerdir?
Karagöz ve Hacivat
Gölge oyunu, Türk kültürünü yansıtan ve hatta edebiyatımızda da okutulan en büyük miraslarından bir tanesidir. Bir perdenin ardından seslendirme şeklinde sürdürülen gösteridir. Karagöz doğruluğu ve dürüstlüğü ile bilinen, hacivat ise bilgisi ve kibarlığı ile nam salmış olan iki karakterdir. Onların atışmalarından ve tatlı tatlı didişmelerinden meydana gelen gösteri, ne mutlu ki hala ramazan ayında çeşitli yerlerde devam ederek, geleneğimizi yaşatmaktadır. İftar sonrası olan ramazan eğlencelerinde, çoluk çocuk genç yaşlı izlenip nostalji yapılabilecek türden bir icradır.
Ramazan Pidesi ve Pide Kuyruğu
Ramazan geleneklerinde ilk sıralarda hiç şüphesiz ki; üstünde dumanı tüten, buram buram susamlanmış ve mis gibi kokan pide vardır. Üstelik, ramazan aylarında yenen bu pideyi, normal zamanda yediğiniz takdirde aynı zevki alamazsınız, bizden söylemesi… Hem sahur hem de iftar öncesi pide fırınlarının önü; kadın-erkek, çoluk- çocuk insan seliyle dolup taşar. Herkes orucunu açmak ya da oruca niyetlenmek için, hummalı bir hazırlık içerisindedir. Üstelik bu kuyruklarda, ayak üstü konu komşu sohbeti de edilir.
İlginizi çekebilir: Ramazan Ayında Sıkça Yapılan 5 Hata!
Ramazan Davulcusu
Ve işte ilk sahurun habercisi, ramazan geleneklerinin en coşkulularından biri! Sokak sokak, mahalle mahalle gezen, çeşitli manilerle, deyişlerle davulunun sesine ahenk katan ramazan davulcuları, içimizde sıcacık bir nostalji rüzgarının esmesini sağlıyor. Davulun sesine ve maninin ruhuna uyanıp, bereketli bir sofra kurmak, maneviyatımızın tamamlayıcısı olabiliyor. Hatta o manilerden birkaç kısa alıntı paylaşmak isteriz;
”Bak geldi etli dolma
Çok yeyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç
Terâvihe geç kalma!”
”Davulun içi pekmez
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez”
”Sahur oldu ışıyor
Bülbüller ötüşüyor
İftara çay deyince
Yüreğim tutuşuyor.”
”Denizden çek oltanı!
Duvara as baltanı!
Hoş geldi sefa geldi,
On bir ayın sultanı.”
Güllaç Tatlısı
İçerisinde gül suyu bulunduğu için önceleri güllü aş denen ve sonrasında güllaç olarak evrilen meşhur ramazan tatlımızdır. En lezzetli ramazan gelenekleri arasında yer alır. Aslında, ramazan ayı haricinde de yapılıp yenilir ama asla, o zamanki tadı vermez desek yeridir. Az malzemeyle ve kısa bir sürede yapılabiliyor olması da ayrıca caziptir. Osmanlı mutfağından günümüz mutfağına kadar uzanan derin bir yolculuğu da vardır ayrıca! Tabi bir de her ramazan evlerde aynı tartışma konusunu duyabilirsiniz; güllaç fındıklı mı olur, yoksa cevizli mi?
Ramazan Gelenekleri: İlk Kez Oruç Tutan Çocuğa Hediye Almak
Çocuklar, ramazanın maneviyatını hissetmeye başladıklarında ve oruç tutan ebeveynlerini gözlemlediklerinde, ilk istedikleri şey kendilerinin de oruç tutmasıdır. Öyle ki çocukların açlığa dayanma gücü azdır ve zaten henüz çocuk oldukları için de herhangi bir dini yükümlülükleri yoktur. Ama hem onların da arzularını kırmamak, hem de bu mübarek ayın feyzinden yararlanmalarını sağlamak amacıyla, onlara tekne orucu (yarım gün) tutturulur. Ardından da ilk orucunu tuttuğu için çocuğa çam sakızı çoban armağanı bir hediye alınır.
Sahura Kadar Oturmak
Ramazan geleneklerinin vazgeçilmezlerinden biri de; sahur saatine dek oturup, eski dizileri veya eski filmleri izleyerek anıları canlandırmak! Şayet ramazan yaz mevsimine denk gelmiş ise; balkonda yapılan uzun gece sohbetlerinin ya da oynanan oyunların ardından, sahur sofrası kurmak da denebilir. Esasen bu gelenek, hem maziyi tekrar yaşamak, hem de ruhsal açıdan arınmak ve gecenin huzuruna tanıklık etmek açısından oldukça anlamlı, çok da değerlidir.
Unutulmaz Ramazan Gelenekleri İle İlgili Video
