Takıntı hastalığı, insanın hayatını mahveder. Eğer zamanında tedbir ve tedavilere başlanmazsa, günlük hayat yaşanmaz hale gelir. Takıntılarla başa çıkmanın birçok yöntemi vardır. Eğer bu yöntemler bir işe yaramıyorsa psikolojik destek almanız ve takıntılarınızın hangi konularda olduğunu birer birer anlatmanız gerekir. İşte takıntılarla başa çıkma konusunda psikiyatri önerileri:
Takıntılarla Başa Çıkma Konusunda Psikiyatri Önerileri
1. Meditasyon Yapın
Eviniz kirlendiğinde temizlik yaparsınız. Evi kirleten kir ve tozlardan kurtulmayı, dağınıklığı düzeltmeyi istersiniz. Takıntı da sizin içinizdeki evi kirletir durur. Bu nedenle ruhunuzu ve zihninizi temizlemeniz gerekir. İçinizi temizlerken meditasyon yapmanız önemli bir yöntemdir.
Meditasyon sayesinde zihninizin en derinlerine inebilir, sorunlarınızı bulabilir ve hatta bunu kendi kendinize tedavi edebilirsiniz. Birçok meditasyon yapan kişi, meditasyon yaptıktan sonra gözyaşlarına boğulurlar. Bu gözyaşı sizi asla korkutmasın. Gözyaşı, içinizin temizlendiğini yeni bir başlangıç yapmaya hazır olduğunuzu gösterir.
2. Her Gün Yürüyüş Yapın
Yürüyüş yapın denildiğinde insanın aklına zayıflamak ya da ideal forma girmek gelebilir. Ancak yürüyüş yapmak sadece fiziksel açıdan gerekli değildir. Aynı zamanda zihin için de yürüyüş yapmak faydalıdır. Özellikle yalnız başına yürümenizi önerilir. Çünkü insan yalnız yürürken kendi ve düşünceleri ile başbaşa kalır. Sorunlarının ne kadar gereksiz olduğunu kendi gözleri ile görür.
Bu noktada sevdiğiniz şarkılardan oluşan bir müzik dinleme listesi de hazırlayabilirsiniz. Yürüyüş yapıp eve geri döndüğünüzde kendinizdeki mutlu edici gelişmelere siz de şahit olacaksınız. Eğer bu sürecin daha somut olmasını istiyorsanız sizdeki gelişmeleri gün gün kaydedebilirsiniz. Örneğin;
- Yürüyüşe çıktığım ilk gün stresliydim.
- İkinci gün güne pozitif başladım.
- Üçüncü gün kendimi daha iyi hissediyorum..
Bu şekilde her gün kendinizde gözlemlediğiniz gelişmeleri yazmanız, takıntılarınızdan kurtulma sürecinde çok faydalı olacaktır.
3. Sıkıntılarınızı Bir Kağıda Yazın
İnsan bazen ne en yakın arkadaşına, ne kardeşine ne de annesine karşı dürüst olarak kendini açamayabilir. Hatta, kendi kendine düşünmekten bile kaçınabilir. Bu noktada yazmak en doğru şeydir. Size sıkıntı veren, sizi korkutan ya da sizi sevindiren konuları bir kağıda yazın. Kağıdı yazdıktan sonra ister atın, ister saklayın burası hiç önemli değil. Önemli olan kağıda yazarken neler hissettiğiniz. Siz kağıda yazacaklarınızı düşünürken zaten zihninizin en derin köşelerinde bir yolculuğa çıkarsınız. Yolculuk esnasında içinizde ne fırtınalar koptuğuna şahit olursunuz.
Unutmayın: Hiç kimseye karşı %100 dürüst olamazsınız. Ama kendinize karşı daima dürüst davranırsınız. Çünkü sizi sizden başka kimse tamamen tanıyamaz.
4.Sorunun Ana Kaynağına İnin
Eğer sizde bir takıntı oluştuysa, bu takıntının neden meydana geldiğini araştırın. Mesela, birçok orta yaşına gelen insan anne ve babasının ölümünden korkar. Bu korku o kadar ciddi boyutlara gelmiştir ki geceleri nefeslerini dinlemeye, onları aradığında açılmazsa öldüğünü düşünmeye kadar devam eder. Bir kitapta, eşinin öleceğinden korkan bir kadını okumuştum.
Bu kadın hayatını mahvediyordu. Durmadan “eşim ölürse ben ne yaparım” diyerek tasalanıyordu. Günün birinde eşi gerçekten öldü. Tüm kaygılar gerçek hale geldi. Kadın ne yaptı dersiniz? Derin bir nefes aldı ve rahatladı. Hayatı boyunca korktuğu şey, hayatını yaşamasına engel olan şey gerçekleşti ve kadın eşinin ölümünden sonra hayattaki tek korkusunu yenmişti.
Elbette herkes anne ve babasının öleceği günden çok korkar. Herkes annesi ve babası için canını vermeye hazırdır. Ancak bu korkunun hayatınızı mahvetmesine izin vermeyin. Onların ölümünden neden korktuğunuzu bir düşünün. Daha önce onlar bir hastalık mı geçirdi yoksa tanıdığınız bir kişinin ailesi öldükten sonra yaşadıkları sizi korkuttu mu?
Bunun yanı sıra sadece ölüm konusunda değil, diğer tüm korkularınızı düşünün. Kaynağını araştırın. Çocukluğunuzu düşünün. Emin olun bir gün korkularınızın kaynağını keşfedeceksiniz.
5. Takıntının Hayatınıza Etkilerinin Neler Olduğunu Düşünün!
Birisi sizden bin tl istese ona bu parayı koşulsuz şartsız verir misiniz? Bence vermezsiniz. Takıntı da aynı böyledir işte. Kendinizden, hayatınızdan, zamanınızdan bir şeyler veriyorsunuz ve karşılığında hiçbir şey alamıyorsunuz. Hatta bir şeylerin hayatınızı mahvetmesine kendi elleriniz ile izin veriyorsunuz.
Uyuşturucu tedavisi görmek için hastaneye yatırılan hastaların tedavisi olması ne doktora, ne ailesine ne de başka birine bağlıdır. Uyuşturucu tedavisinde tek etkili yöntem hastanın kendi rızası ile iyileşmesi ve arınmayı istemektir. Takıntı tedavisinde de durum böyledir. Eğer siz iyileşmek ve takıntılarınızdan kurtulmak istemezseniz sizi hiç bir doktor iyileştiremez. Öncelikle siz çaba gösterin. Ardından her şey çorap söküğü gibi gelecektir.
6. Oyalanacak Bir Şeyler Bulun
Kafanızın boş kalmasına izin vermeyin. Boş kafa, her türlü saçma sapan düşünceye açıktır. Bu nedenle kafanızı iş ya da bir hobi ile doldurun. Bir süre sonra bir şeylere üzülmeye ya da takılı kalmaya zamanınızın kalmadığını göreceksiniz. Hobi bulmak için geç kaldığınızı düşünmeyin. Emin olun sizin de içinizde bir şeylere karşı heves ya da heyecan kalmıştır. Araştırın ve bulun.
7.Takıntılarla Başa Çıkma Konusunda Psikiyatri Önerileri: Psikologa Gider Gibi Düşünün
Bir saat sonra psikolog ile randevunuz olduğunu düşünün. Saatiniz yaklaştıkça psikologa anlatacağınız sıkıntıların neler olduğunu düşünürsünüz. Aslında bu yöntemi kendi hayatınızda da kullanabilirsiniz. Psikologa anlatıp sizi tedavi etmesini istediğiniz konuları kendi içinizden bulun. Psikolog size ne söylese kendinizi iyi hissedeceğinizi keşfedin. Şifa içinizde. Yeter ki bu şifa yöntemini kendiniz bulun.
Eğer tüm bu yöntemler fayda etmiyorsa doktora gidebilirsiniz. Psikolog ücretleri pahalı diye düşünmeyin. Hem devletimizin ücretsiz psikologları bulunuyor hem de 100 tl gibi bir fiyata tedavi eden birçok doktor var. Ayrıca, sosyal medya üzerinden de uygun fiyata doktor bulabilirsiniz.
İlgili Videolar
https://www.youtube.com/watch?v=9ET944MGQk0
