Sosyal Medya Bağımlılığının Olumsuz Etkileri!
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medyanın da hayatımızdaki yeri ve bizden çaldığı zaman da artıyor. Ve maalesef sosyal medya bağımlılığı beraberinde depresyonu da getiriyor.
Yapılan araştırmalar, özellikle gençlerin sosyal medyada fazla vakit geçirmesinin psikolojik dengelerini bozduğu ortaya çıktı. Ve buna bağlı olarak da depresyonun arttığı tespit edilmiştir.
Sosyal medyada fazla zaman geçirilen bireylerde yalnızlık, kaygı, depresyon ve kıskançlık seviyelerinin arttığı da başka bir gerçek.
SOSYAL MEDYADA UZUN ZAMAN GEÇİRMEK DEPRESYONU ARTTIRIYOR!
Sosyal medya bilinçsiz olarak kullanıldığında kişilerin özgüvenlerini olumsuz yönde etkiliyor. Sosyal medyada normalden fazla zaman geçirmek özellikleri gençlerin hayat ile ilgili bazı şeyleri kaçırmasına neden oluyor.
Kontrolsüz olarak kullanılan sosyal medyanın bireyler üzerindeki etkilerini öğrenmek ister misiniz? Eğer siz de bir sosyal medya bağımlısıysanız bu etkileri öğrendiğinizde bu alışkanlığınızdan kurtulmak isteyebilirsiniz.
KİŞİNİN ÖZBENLİK ALGISINI ETKİLİYOR!
Mutluluk duygusu genetik ve çevresel faktörlerden etkilenir. Hayat boyu yaşanılan olaylar özellikle de çocuklukta yaşanan bazı fiziksel ve duygusal olaylar kişilerin ruh sağlıklarına etki eder.
Sosyal medyada pek çok insanın hayatı yolunda gibi görünse de gerçek hiç de öyle değildir. Çünkü sosyal medyada bireyler yaşamlarının sadece istedikleri kadarını paylaşırlar. Mükemmel ilişkiler, yolunda giden iş hayatı, imrendiğiniz tatiller sadece insanların size göstermek istedikleriyle sınırlıdır.
SOSYAL MEDYA GÖRÜNMEYENİ GÖSTERİYOR!
Mutlu ve huzurlu bir hayata sahip olmak çoğunlukla elde edilen gelir ve istenilen şeylerin satın alınabilme kolaylığıyla ölçülüyor. Sosyal medyada bunun gösterildiği mecra olarak karşımıza çıkıyor.
Oysaki sahip olduğumuz şartlar bizi sadece kısa süreliğine mutlu eder. Kademeli olarak mutluluğumuz artar, istenilen seviyeye ulaştığımızda ise başlangıç noktasına geri döner.
OLMAK İSTEDİĞİNİ GÖSTERME ÇABASINI ORTAYA KOYUYOR.
Sosyal medyada gördüğü fiziksel özelliklere özenen, o pantolonun içine sığmaya çalışan ve olmayınca kendini “hatalı” ya da “eksik” gören kadınlar ve özellikle de genç kızların sayısı gittikçe artıyor. Sosyal medyada beğendiği kişilere benzeme çabası kişinin ruh sağlığında derin yaralar açıyor.
GERÇEKLİK AZALIYOR.
Sosyal medyada paylaşılan tatiller, yenilen yemekler, gidilen mekanlar gerçek kişiliğimizi yansıtmaktan çok uzaktır. İlişkiler de aynı şekilde samimiyetten uzaktır. Sosyal medyaya dolayısıyla da akıllı telefonlara olan düşkünlüğümüz de bizi yüz yüze görüşmek yerine sanal iletişime iter.
ALDATILMA DUYGUSUNU GÜÇLENDİRİYOR!
Eşlerin sosyal medyada ayrı bir özel hayatlarının olması, şifreleri birbirleriyle paylaşmamaları, yapılan hangi davranışların evliliği tehlikeye atacağının belli olmaması ve neyin sosyal medyada aldatmaya ya da sadakatsizliğe gireceği soruları da ayrı tartışma konuları olarak karşımıza çıkıyor.
SAMİMİYETİ AZALTIYOR!
Çiftler arasında yaşanan sorunları çözmek için sosyal medyayı aracı olarak kullanmaları da bir başka sorundur. Yaşanan büyük bir kavgadan sonra eşlerden birinin diğerini ne kadar sevdiği, değer verdiği ya da ne kadar iyi bir ilişkilerinin olduğunu gösterme isteği yaşanan ilişkinin sgerçekliğine, samimiyetine ve doğallığına da gölge düşürebiliyor.