Koronavirüs Salgınını Kontrol Altına Alan Ülkelerin Stratejileri
Koronavirüsü, Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkarak İran’da artmış ardından İtalya’dan tüm Avrupa’ya yayıldıktan sonra dünya çapında bir salgın haline gelmiştir. Mart ayı itibarıyla ülkemizde de vakaların görülmesiyle bizleri de önce tedbirli yaşama sürüklemiş ardından karantinayla korunmaya alınmamızı sağlamıştır. Dünya çapında bütün kıtalarda ve ülkelerde görülen salgında önünü alamayan ülkelerin yanı sıra salgını başarılı stratejileri ile kontrol edebilen bir çok yer olmuştur.
Dünya üzerinde virüse yakalanan vaka sayısının 1 milyonu geçtiği bilinmektedir. Bazı ülkelerde artışa devam eden virüs, bazılarında ise yavaş yavaş azalışa geçmiştir. Bunun sebebi ülkelerin çok başarılı stratejiler uygulayarak salgını kontrol altına alabilmeyi başarmalarıdır. Gelin ülkeler bu başarılarını hangi stratejileri uygulayarak sağlamışlar birlikte bakalım.
Koronavirüs Salgınını Kontrol Altına Alan Ülkelerin Stratejileri
1- Test Sayısının Artması
Vaka sayısının bir milyonu geçtiği salgında birçok ülke vaka artış sayısını azaltmalarını yaptıkları test sayısını artırmalarına borçludur. Tespit edilen vakaların yanı sıra asemptomatik adı verilen semptomları göstermeyerek taşıyıcı olan ve virüsü yayan kişilerinde tespit edilebilmesi için test sayısının fazla olması çok önemlidir. DSÖ’de salgını önlemenin en önemli ve garanti yolunun erken teşhis olduğunu belirtmiştir.
Bu şekilde salgını önlemede başarılı olan ülkelerin başında Güney Kore gelmektedir.
2- Karantina Önlemleri
Çin’de Wuhan şehri virüsün ortaya çıkmasından sonra aylarca karantinaya alınmıştır. Yoğun önlemler sonucunda vakaların bittiği Wuhan’da artık daha kontrollü ve sağlıklı bir dönem başlamış ve karantina sona ermiştir. Salgının yayılmış olmasına rağmen bu karantinadan dolayı Çin 700 bin kişinin kurtarıldığını belirtmiştir.
İtalya ise virüsü başlarda karantina seviyesinde önlemlerle önemsemediğinden virüsün Avrupa’ya yayılmasına vesile olmuştur. Tayland, Hong Kong ve Singapur bazı ülkelerde ise hastalık belirtisi gösteren kişileri evlerinde karantinaya alarak bir yöntem uygulandı. Karantina dışına çıkan hastalara yüksek miktarda para cezası kesildi.
3- Sosyal Mesafe Kuralı
Salgın artmasıyla birlikte dünya genelinde benimsenen sosyal mesafe kuralı alınan en önemli önlemlerden birisi olmuştur. Sosyal mesafe kuralını geç uygulamaya sokan ülkelerin başında İtalya gelmektedir. Bunun sonuçlarını da topluca görmüş olduk. Sosyal mesafe kuralına uygun olarak okullar ve iş yerleri kapatılmış ve toplu olarak birlikte bulunulan alanlarda kısıtlamalara gidilmiştir. Eğitimler online olarak başarılı bir şekilde sistem değiştirirken, iş merkezleri ise evden çalışma sistemine geçiş yapmıştır.
4- Hijyen Kuralları Bütün Dünyada Yaygınlaştı
El yıkamanın önemi her zaman bilinmekteydi. Ancak bu salgından önce kimler bu kadar titiz davranıyordu orası meçhul. Bu virüsten korunmanın en başında hijyen kurallarına uymak geliyor. Bu sebeple her ülke bunu her bir vatandaşa yayma görevini başarıyla yerine getirmek zorundadır.
Asya ülkeleri daha önceden yakın zamanda SARS salgını yaşadıkları için hijyen kurallarına hakim olmaktaydı bu sebeple adapte olmaları kolay olmuştur. El dezenfektanlarına, kolonyaya aşırı ilgi olması başlarda ürün bulmak açısından zor olsa da zamanla bu normal bir durum oldu ve herkes yanında hijyen için önemli olan her şeyi taşımaya başladı.