Paranoid Kişilik Bozukluğu (Paranoya) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Neler?
Paranoid kişilik bozukluğu, genellikle insanlara arasında paranoya olarak bilinen psikolojik bir bozukluktur. En genel tanımıyla bu bozukluk, başkalarına karşı irrasyonel ve ısrarlı bir şüphe ve güvensizliktir. Kalıcı şüphe ve özgüven eksikliği çocukluk veya ergenlik döneminde başlar. Bu durum erkeklerde daha sık görülür.
Paranoyak bir kişi özgüvenden yoksundur ve şüphecidir ve etrafındakilerin ondan yararlanacağı veya onu inciteceği fikrine sarılabilir. Bu nedenle insan her zaman temkinlidir. Paranoyak düşüncelerin tutsağı olan kişiler, sosyal ve aile ortamlarında sağlıklı iletişim kuramadığında ilişkiler bozulur.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Paranoid kişilik bozukluğu belirtileri genel itibari ile şunlardır; Başkalarına güvenme konusunda şüphecidirler. Paranoyak insanlar hayatlarındaki hiçbir şeyi başkalarıyla paylaşmak istemezler. Güven sorunları olduğu için söylediklerinin kendilerine karşı kullanılabileceğine inanırlar. Nevrotik bir ruh halleri vardır.
Kimseyle sosyalleşmezler. İnsanlar arasındaki dostluğa ve kardeşliğe inanmazlar. Başkalarının onları kandırabileceğini ve onlardan yararlanabileceğini düşünerek insanlara şüpheyle yaklaşırlar. Örneğin eşlerinin veya sevgililerinin bile sadakatsiz olduğuna inanırlar ve onlardan şüphelenirler.
İnsanlarla etkileşime girdiklerinde soğuk ve mesafeli görünürler. Kandırılmaktan korkarak çevrelerine yaklaşırken kontrolcü ve kıskanç olabilirler. Kendilerine karşı yapılan hataları affetmezler ve kin beslerler.
Karşılarındaki kişinin her kelimesinden veya her ifadesinden gizli anlamlar çıkarabilirler. Her kelimenin altında kendileri için bir tehdit olduğunu hissederler. Kimsenin görmediği bir saldırıyı fark edebilir ve agresif davranarak misilleme yapmaya çalışabilirler. Eleştirilere tahammül etmezler. Her zaman haklı olduklarını düşünürler. Bu nedenle herhangi bir sorundan kendilerini sorumlu görmezler.
Paranoid bozukluk nedeniyle aşırı şüpheci olan kişiler, duygu, düşünce ve sırlarının hiçbirini başkalarıyla paylaşmazlar. Sırrını çevresindekilerle paylaşırsa, söylediği kişinin bunu kendi aleyhine kullanabileceğinden şüphelenerek delil arardı. Durumu kendisi için bir tehdit olarak görürler.
Her zaman aile çevresinin vefasız olduğunu düşünürler. Paranoyak kişi, başkalarının kendisine yönelik iyilik ve olumlu davranışlarını görmezden gelir, aile içindeki en ufak sorun için onları suçlar ve ilişkilerini mahveder. Hayatları rahat değildir. Bir şüphe duygusu, onları yaşam koşullarındaki her şeye karşı temkinli yapar. Etraflarındaki her şeyi kontrol etmek isterler. Sonuç olarak, kendilerini güvende hissedebilecekleri fikri hakimdir. İnsanlara karşı aşırı derecede eleştireldirler. Ancak kendilerine yönelik eleştirilere tahammül edemezler.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Paranoid kişilik bozukluğu, bireyin kendisini ve başkalarını sürekli olarak şüpheyle ve güvensizlikle gördüğü bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Bu bozukluğun tedavisi günümüz tıp dünyasından mümkündür. Ancak hastanın rahatsızlığı kabul etmesi ve tedaviye istekli olması gerekir.
Bu rahatsızlık, zamanla şizofreni belirtileri gösterme olasılığı olan bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, birey bulunduğu ortamdan güven duymuyorsa, öleceğinden ya da öldürüleceğinden korkuyorsa, mutlaka gözetim altına alınmalıdır. Paranoid düşüncelere takılı kalmış bir kişi tedavide belli sorunlar ile karşılaşması çok doğaldır. Bu durum bazen hastanın tedaviyi bırakmasına sebep olabilir. Böyle durumlarda, psikoterapi tercih edilen yöntemdir.
Psikoterapi teknikleri ile hastada azalan ya da tamamen kaybolan güven duygusu tekrardan kazanılmaya çalışılır. Ayrıca sosyal iletişim ve benlik saygısını geliştirme amacı güdülür. Ancak, uzman tedavide başarıya ulaşılamadığında ve hastada akut paranoid sancılar görülüyorsa, hasta gözetim altına alınarak tedavi edilebilir.
Paranoid rahatsızlıkta genellikle ilaç kullanımı önerilmez. Ancak, hasta anksiyete ve depresyon gibi ilişkili rahatsızlıklardan şikayetçi ise, ilaç kullanımı tercih edilebilir. Tedavi sürecinde hastanın ailesi ve arkadaşlarıyla işbirliği yapmak, tedavi başarısını artırmak için önemlidir.