Nazım Hikmet

Eda Nurçin3 Temmuz 2020

0 78

Tam adı: Nazım Hikmet Ran
Doğum tarihi: 15 Ocak 1902 Ölümü: 3 Haziran 1963 Moskova, Rusya
Doğum yeri: Selanik, Yunanistan
Ailesi: Hikmet Bey, Celile Hanım
Eşi: Vera Tulyakova Hikmet (e. 1960–1963)
Çocuk (ları): –
Mesleği: Şair, oyun yazarı, roman ve anı yazarı
Aktif Yılları: 1924-1963

Sosyal Medyada
Başlıklar

Hakkında Bilgi
Videoları
Fotoğrafları

İçindekiler:

Hakkında

Nazım Hikmet kimdir? Nazım Hikmet, tam adıyla Nazım Hikmet Ran, 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğdu. Babası Hikmet Bey, annesi Celile Hanım’dır. Annesi ilk kadın ressamlarımızdan biri olarak bilinen Celile Hanım, son derece kültürlü ve sanatçı bir kadındı. Nazım Hikmet, 20. yüzyılın ilk şair doğanlarındandır. ‘Mavi Gözlü Dev ve Güzel Yüzlü Şair’ olarakta bilinirdi. Bunun yanında ‘Romantik komünist ve devrimci‘ olarakta tanınırdı.

Nazım Hikmet ilk eğitimlerini annesinden ve mevlevi şairi olan dedesi Nazım Paşa’dan almıştır. Nazım Hikmet ilk şiiri Feryad-ı Vatanı henüz 11 yaşındayken yazmıştır. 1913’te Mekteb-i Sultani’de eğitimine başlamıştır. Orta öğrenimini Galatasaray ve Nişantaşı Sultanilerinde devam ettiren Nazım, 1915’te Bahriye Mektebine girmiştir. 1918 yılında 26 kişi arasından 8. olarak mezun olurken, aynı yıl ilk kez bir dergide şiiri yayınlanmıştır. Bu şiiri aşk şiiridir. Fakat hemen sonrasında İstanbul işgal altında olunca bu şiirleri yerini vatansever nitelikte şiirlere bırakmaya başlar.

1921’de arkadaşıyla Milli Mücadele’ye katılmak üzere ailesinden habersiz Anadolu’ya gitmiştir. Cepheye gidemeyence Bolu’da öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Ardından 1921’de Moskova’ya geçerek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde ekonomi-politik üzerine eğitim alır. Moskova’da devrim yıllarına denk gelir ve komünizmle tanışmış olur. 1924 yılında ilk şiir kitabı olan 28 Kanunisani yayınlanır.

Aynı sene Türkiye’ye döner ve Aydınlık Dergisinde çalışmaya başlar. Burada yayınladığı şiir ve yazılarından hakkında 15 yıl hapis kararı çıkınca bir yıl sonra Sovyetler Birliği’ne gitmek zorunda kalır. Zorunlu göç ettiği Sovyetler Birliği’nden 1928 yılında Af Kanunundan yararlanarak ülkesine geri döner. Fakat yine tutuklanır. Kısa süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılır ve Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar.

1929 yılında İstanbul’da basılan şiir kitabı ‘835 Satır‘ edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırır.

Tutuklanması ve Cezaevi Yılları

1925’ten 1938’e kadar hayatı dava ve mahkemelerle geçen Nazım hikmet çoğundan beraat eder. Ancak 1938 yılında bu sefer ordu ve donanmaya teşvik suçundan tutuklanır ve bu davadan yargılanarak 28 yıl hapis cezasına çarptırılır. İstanbul, Çankırı, Bursa ve Ankara’da cezaevlerinde 12 yıl kadıktan sonra 1950’de çıkan Genel Af’la serbest kalır. Yasal yükümlülüğü olmadığı halde askere çağırıldığında öldürüleceği endişesiyle 1951’de Moskova’ya gider.

Moskova’da eşi Vera Tulyakova ile tanışır. Birçok ülkeyi gezerek konferanslar düzenler ve savaş, emperyalizm karşıtı eylem ve programlar yapar.

3 Haziran 1963 yılında Moskova’da bir gün evinden çıkıp gittiği marketten gazete almaya çalışırken kalp krizi geçirmeye başlar ve hayatını kaybeder. Ölümünün üzerine Sovyet’te büyük bir tören yapılır ve yüzlerce sanatçı kendisini anmak için törene katılır.

Nazım Hikmet, Novodeviçi Mezarlığı’na gömülmüştür.

Hapse girdiği 1938 yılında 1968’e kadar eserleri Türkiye’de yasaklanmıştır. Vatanseverliğiyle bilinen mavi gözlü dev zamanında “yazılarım otuz kırk dilde basıldı / Türkiye’mde Türkçemle yasak” demiştir. 1965 yılında ölümünden 2 yıl sonra çoğunluğunu cezaevlerinde yazdığı muhteşem eserleri yayımlanmaya başlamıştır.

2009 yılında çıkan yasa ve düzenlemelere bağlı olarak Nazım Hikmet Ran yeniden Türk vatandaşlığına alınması kararı çıkar ve Nazım Hikmet anca 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı olur…

Nazım Hikmet, toplumcu gerçekçi ve fütürizm akımlarından etkilenerek Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olmuştur.