İyi Bir Romanın Sizde Yaratacağı Muhtemel 9 Etki
Kurmaca, var oluğu ilk günden bu yana bizleri sahip olduğu gizemli dünyası ile etkilediği bir sihrin içine de sokar. Modern romanların karakterlerinin ve eski zamanlarda yazılan kurmacaların karakterlerinin yaşadıklarına inanmak isteyenlerimiz elbette vardır.
Örneğin “İnce Memed” veya “Harry Potter” meseleleri, içerikleri, türleri çok farklı da olsa ortak bir noktada bir araya gelir ikisi de: okuyucuların bu karakterlere gündelik yaşamlarında yer alan biriymiş gibi ısınmaları. Tüm etkenleri göz önüne alındığında iyi bir romanın sizde bırakabileceği etkileri bu yazımızda derlemeye çalıştık…
1) Romanı Bitirince Aynı Kişi Olarak Kalmazsınız
Evet; biçim ve içerik bakımından sizi etkilemiş bir romanın en önemli etkisi bu olabilir. Romanı okumaya başladığınız zaman hissettiğiniz merak, bitirdiğinizde elde etmiş olduğunuz deneyim ile son bulacaktır. Ama bu deneyim de sizin olayları değerlendirme şeklinize, bakış açınıza, yaşamınıza kalıcı olarak dokunur.
2) Kelime Hazneniz Genişler
Burası işin biraz daha somut kısmı ile ilgilidir. Çeviri metin olsa da olmasa da romanın içinde anlamlarını bilmediğimiz sözcükler olabilir. Bu sözcükler ara ara duyup bir o kadar da merak etmediğiniz sözcükler olabilir. Yeni bir sözcüğü dilinize ekleme düşüncesi, ufkunuzu genişleteceğinden şüpheniz olmasın. Unutmayın, kaç sözcük ile düşünüyor, konuşuyorsanız o kadarsınızdır.
3) Bir Yaşantıyı Hissedebilirsiniz
Az önce de belirttiğimiz gibi teorik metinler ve kitaplar anlamanıza yardımcı olur ki bu da oldukça önemlidir. Ancak hissetmeniz için gerekli olan şey türlü yaşantılara şahit olmanızdır. Roman bizlere bu yaşantıları, olayları ve karakterleri aracılığı ile çok güzel bir biçimde verir. Kim bilir belki de bu duygusal zekamıza hitap ediyordur.
4) Kafanızda Sorular Oluşur
Kimi romanlar bilinmez sonlarla biter. Buna benzer sonlarda yazarın genellikle yazarın bir kastı vardır ve okuyucu merak ve yorum arasında gidip gelebilir. Belirli ve netleşmiş sonlarla biten romanlarda buna benzer merak ve yorum ile ilerleyebilir. İnsanın kafasında soru işaretleri yaratması da herhalde iyi bir şeydir.
5) İnsanı Anlamanız Kolaylaşabilir
Şairler, yazarlar eğe ki büyüklerse, herhangi bir durumu, gitmekte ya da gelmekte olanı muştularlar. Geçmiş zamanda kalmış insanı, şimdiki zamanın ya da gelecek zamanın insanını anlatabilirler. Hepsi psikoloji eğitimi almamış olabilir ancak eserlerinde insanın derinliklerine kadar inen o büyülü cümleleri görürsünüz. Bunun en güzel örneği herhalde Dostoyevski’dir. Psikanalizin babası Freud da bu konuda şöyle fikir beyan eder: “Gittiğim her yerde, benden önce oraya gitmiş bir şair buldum.”
6) Aynı Tutkuyla Bir Başka Roman Arayabilirsiniz
Büyük bir tutku ile okuduğunuz romanınızı bitirdiğinizde öfkelenmeniz normaldir. Belirli bir süre sonra sizi aynı bu şiddette kendisine bağlayacak olan bir başka romanın arayışına başlayabilirsiniz. Bu da sizi güzel bir durumun, iyi bir kurmacanın takibini yapmaya götürebilir. Şunu belirtmekte fayda var ki; romanların gizemli dünyasına kapılıp gerçek yaşamdan kopmak pek iyi bir şey sayılmaz.
7) Romanın Yazıldığı Dönemi Anlayabilirsiniz
Tarih-Edebiyat ilişkisi üstünde oldukça fazla durulan bir konudur. Bu ikisi arasındaki bağ o kadar kuvvetlidir ki onları birbirinden ayırmanız pek mümkün değildir. Bundan ötürü kimi romanlar yazılmış olduğu ve yazarın bulunduğu dönemin toplumunu yansıtır. Adalet Ağaoğlu’nun “Ölmeye Yatmak”ı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Kiralık Konak”ı yerli ürünlerimizden verebileceğimiz birkaç örnek. Bu tür romanlar iyi bir kurmacaya sahip olduğu gibi, bulunduğu dönemin sokak kültürünü, aile yaşantılarını, özlemlerini ve daha birçok durumu okuyucuya gösterir. Bu bakımdan bu tarz romanlar tarih bilginize de önemli bilgiler katar.
8) Yazarın Peşine Düşebilirsiniz
Eğer hayat ise imza günleri gibi etkinliklere hayatta değilse de onu anlatan belge ve yazılara… Sizi çok fazla etkileyen bir romanı yazan kişinin nasıl bir yaşam hikayesi olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Şunu bilmekte fayda var; bu her zaman, çoğunlukla da şenlik ile sonuçlanmaz…
9) Yazarlığa Niyetlenebilirsiniz
Yazarların, şairlerin ilk gençlik dönemlerinde sevdikleri diğer şairleri, romancıları taklit ettikleri bilinir. Bir zaman sonra olgunlaşıp kendilerini yetiştirdikleri zaman içinde de özgün eserler ortaya koyarlar. Bu bağlamda “Ben de iyi bir kurmaca yazmak istiyorum” gibi bir istek duyabilirsiniz. Dünyanın önde gelen yazarları arasında buna benzer bir öyküye sahip olan birçok kişi vardır.