Hepimiz çocukluğumuzda ailelerimizin bizi korkutma amaçlı söylediği sözlerle büyüdük. Aramızda benim annem babam yapmadı diyen varsa kesinlikle yalan söylüyordur. Çünkü bunlar her anne babanın koruma bazen de rahat etme güdüsüyle yaptığı davranışlardır.
Korkutulan efsanelerden en yaygın olanlarından biri de gözlerle ilgili olanlardır. Örneğin ‘ Televizyonu çok yakından oturup izleme gözlerin bozulur. ‘ Aranızda bu cümleyi duymayan herhalde yoktur. Ya da ‘ Az ışıkta kitap okuma, gözlerin bozulur. ‘ Halbuki çocukken herkes uyurken yazmak ya da okumak her zaman cazip gelen davranışlardan biri olmuştur.
Kör olma korkusu, ebeveynlerin çocuklara istediklerini yaptırmak için buldukları bir yöntemdir. Aslında hiçbiri gerçek değildir ve tamamen uydurmadır. Şimdi gelin bu efsanelerle ilgili son noktayı birlikte koyalım.
Öncelikle düşük ışıkta kitap okumak gözlerinize hiçbir zarar vermeyecektir. Bu konuda uzmanların yaptığı bilimsel bir açıklama yoktur. Eğer çocukluğunuz boyunca düşük ışıkta kitap okuduysanız endişelenmeyin. Uzun saatler boyunca gözlerinizi okuyup başınızı ağrıtmadığınız sürece göz uzmanları bunu yapmanızda hiçbir sakınca görmüyorlar.
Ayrıca dışarıda oynayan çocukların evde vakit geçiren çocuklara nazaran miyop olma ihtimalinin daha düşük olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle eğer karanlıkta kitap okumak zorundaysanız bunu yapın fakat zaman zaman gün ışığı almayı ve göz kaslarınızı germeyi unutmayın.
İkinci konuya gelecek olursak yakından televizyon izlemenin de bugüne kadar kanıtlanmış kötü hiçbir etkisi yoktur. Bu ebeveynlerinizin sizi televizyondan uzak tutmak için kullandıkları bir korkutma yöntemidir. Olabilecek en kötü sonuç uzun saatler sonucu televizyon izlemekten gözlerinizin yorulması ve başınızı ağrıtmasıdır.
İlk zamanlar çıkan televizyonlar gerçekte x ışınları yayınladıkları için izleyiciler belki de zarar görmüş olabilirler ancak günümüzdeki televizyonlarda birçok koruma önlemi bulunuyor. Bu nedenle yakından izleyerek kör olma tehlikesi mevcut değil.
Bir diğer endişe duyulan konuya geçelim. Gözlüklerinizin gözlerinizi daha da kötüye götürdüğünü mü düşünüyorsunuz? Öyleyse endişelenmeyin. Bilim insanları aydınlatmak için burada. Eğer gözlük ya da lens kullanıyorsanız ve gözlerinizin daha da kötüleştiğini düşünüyorsanız bunun sebebi büyüyor olmanızdır.
En çok korkutulan bir diğer konu daha. ‘Gözlerini şaşı yapma, öyle kalırsın.’ Çok tanıdık geldi değil mi? Bu doğru değildir. Gözlerimizi şaşı yaparken kullandığımız kaslarla sağa sola bakarken kullandığımız kaslar aynı. Dolayısıyla bu gerçek olsaydı herhangi bir yöne bakarken de kaslarımızın o yönde takılı kalması gerekirdi.
Bu konuda diğer bilinen bir yanlış da şaşılığın büyüyünce geçecek olmasıdır. Şaşılık, iki gözün aynı anda aynı yere bakmaması durumudur. Genel olarak zayıf göz kası kontrolü ya da ileri derecede hipermetropluk yüzünden görülür. Bu durum bebek 4 aylıktan sonra tedavi edilmelidir zira kendi kendine büyüyünce geçecek bir rahatsızlık değildir.
Yanlış bilinen bir başka konu karasu hastalığının ameliyatla geçeceği kanısıdır. Bu hastalık zarar gören bir optikten kaynaklanır ve hem ilaçlı hem de ameliyatlı tedavisi vardır. Bu ilaç ve ameliyat yöntemleri kişinin halihazırdaki görme yetisini korumasını sağlar fakat gözünüzü eski haline getirmez.
‘Kontakt lensler gözünüzün arkasına takılabilir.’ Neyseki teknik olarak bu çok mümkün olmayan bir şeyki insanlar yanlış olduğunu kendileri de anlayabilir. Gözünüzün beyazı ile gözkapaklarınız arasında astar işlevi gören konjonktiv dediğimiz bir yapı vardır ve bu yapı sayesinde lensiniz asla gözünüzün arkasına gidemez. Eğer böyle bir şey olduğundan korkuyorsanız endişelenmeyin, sadece lensiniz gözünüze yapışmıştır.
Bir diğer yanlış kanı kataraktların lazer ile tedavi edilebileceği kanısıdır. Bu durum kataraktın gözün dışında olduğu yanlış kanısından kaynaklanır fakat katarakt aslında göz yapısının içindedir. Bunun için yeni geliştirilen bir lazer yöntemi vardır fakat bunu yapmak için lazerli bir araçla göz lensine girilip ameliyat yapılır ve yapay bir lens ise eski lens değiştirilir.
Sonuncu doğru bilinen yanlış ise göz naklinin mümkün olduğu kanısıdır. Halk arasında göz nakli olarak bilinen durum aslında kornea naklidir. Bilim insanları bunun mümkün olması için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kadar zor olmasının sebebi ise çok fazla sinir üretiminin gerekli olmasıdır.
