Finansal Fair Play Nedir? Uyulması Gereken Kurallar Neler?
Avrupa futbolunda kulüplerin alacağı her aksiyonun kılavuzu olan UEFA Financial Fair Play Sistemini inceledik.
“Futbol asla sadece futbol değildir.” Simon Kuper’in meşhur sözünde olduğu gibi bu büyük endüstrinin aldığı yol herkesin malumu. Endüstri her ne kadar tahmin edilemez boyutlara ulaşmış olsa da harcanmakta olan paralar yüksek miktarlara ulaştığından ötürü hızla şirketleşme yolunu seçen kulüplerin gelir-gider tablolarının düzenli olarak eksi yöne doğru gidişi UEFA’yı a harekete geçmek zorunda kalmış ve 2012-2013 yılı ile beraber Financial Fair Play uygulamasını hayata geçirmek zorunda kalmıştır.
Genel itibari ile detayları ve önemli noktaları üzerinde duracağımız yazımıza ilk olarak FFP nedir sorusu ile başlıyoruz.
FFP Nedir?
Futbol kulüplerinin gelirlerindeki dikey yöndeki artış, giderleri de benzer şekilde artırarak sorunların başlangıcını teşkil etti. Artık bu gelir kalemlerinin verimli ve etkin biçimde kullanılmaması, üstüne üstlük kötü yönetimler ile de birleşince, kulüplerin mali disiplinleri gün geçtikçe yok olmaya başladı. Kaybolmaya yüz tutan mali disiplin de kulüpleri onaramayacakları bir mali kısır döngüye soktu.
Birçok kulüp akılcı olmayan ve pahalı transfer harcamalarıyla yaşamış olduğu sportif rekabette kötü gidişin nedeni olup, kaynakların da verimli ve etkin biçimde kullanamayınca, dernek şeklinde kuruldu ise kapanıp tasfiye olarak, şirket olarak kuruldu ise de iflasa sürüklenerek yok olup gitmiştir.
Öyle ki günümüz futbolunda 212 milyon euro’ya mega yıldızların, 40 milyon euro’luk reklam anlaşmalarının kimi zaman getiremediği başarı köklü kulüpleri batma noktasına sürükleyip, futbolu ticaret için kullanmaya niyetli kişilerin eline geçmesine neden olurken UEFA bu tür durumların önüne geçebilmek için 2004 yılında UEFA kriterlerini devreye sokma kararını almak zorunda kaldı.
Kendisine bağlı federasyonlar ile kulüpleri tesis koşulları, sportif, yönetsel, iktisadi ve mali yönlerden disipline etmeye ve yönlendirmeye yönelik birçok kararı uygulamaya başladı. Bu sistemle bugün var olan kulüp lisanslama yöntemini doğurmuş oldu.
Kulüp Lisanslama Yöntemi ile kulüpler takip eden sezonun nisan ayının ilk haftasına kadar;
- Nisan ayının ilk haftası itibari ile adesi geçmiş borç kontrolleri
- Bir sonraki döneme ait olan mali tabloları
- İçinde yer alınan yılın ya da ara transfer döneminin mali tablolar listesini
Belirterek UEFA’ya ait organizasyonlarda yer alabilmek için lisans almak zorundadırlar. Bu kriterlerin birçok alt evrakı olduğu gibi Denk Hesap Zorunluluğu ise en can alıcı ve önemli şarttır.
Kulüp Lisans Sistemi uygulamada olmasına karşın herkesin malumu Türkiye Süper Ligi’nde hemen hemen her sezon en az iki takım lisans alamamaktadır. İşte tam da bu noktada UEFA Lisans Sisteminin var olan olumsuz mali yapıya çözüm olamadığını gören UEFA Kriterleri ile birlikte uygulanmak üzere 2009 yılında Financial Fait Play uygulamasını hayata geçirebilmek için bir dizi çalışmalar başlatıldı. Financial Fair Play uygulaması 2013-2014 yılı için düşünülürken İngiltere Premier League takımlarından kısa sürede bu uygulamaya uyum sağlanılamayacağı düşüncesinden ötürü söz konusu uygulama 2014-2015 sezonuna ertelenmiştir.
FFP Kriterleri Nelerdir?
- Kulüp başkanları ve yöneticiler kulüp için ceplerinden herhangi bir ödeme yapamayacak. (Ferit Şahenk – Moussa Sow)
- Kulüpler, kendi iş ortaklarına veya yöneticilerine ait olan borçlarını kaynaklarına iade edeceklerdir. (Yıldırım Demirören – BJK)
- 2012-2013 yılından itibaren kulüpler transfer gelirlerinin üzerinde herhangi harcama yapamayacaklar. (Denk Bütçe)
- Yalnızca kulübe at gelirler ve kulübe hibe edilmiş olan gelirler sayılacak. (Başkanın kulübe kaynak aktarması gelir olarak sayılamayacak.)
- Hiçbir yasal otoriteye, kulübe ya da futbolcuya vadesi geçmiş bir borcu bulunmayacak. Gelirin üzerinde borçlanılmayacak. Borçlanılması durumunda transfer yasağı cezası işleme alınacak. (Galatasaray – SPK Vergi)
- Öz sermayenin eksiye düşmesine engel olunacak. Kulüpler yıllık gelir-gider ve denk bütçe kapsamında başa baş noktasını yakalamak zorunda olacak.
- Futbolculara ödenecek prim, maaş ve ücret ödemeleri, elde edilen toplam gelirin %70’ini geçemeyecek.
- Öz sermayenin eksiye düşmesine izin verilmeyecek.Kulüpler denk bütçe kapsamında ve yıllık gelir-gider tahmininde başa baş noktasını yakalayacak.(Sistemin oturması için ilk yıllarda istisnai olarak belli noktada zarar edilmesine-eksiye düşülmesine izin verilecek.)
- Futbolculara yapılacak ücret, maaş ve prim ödemeleri, toplam gelirin yüzde 70 ini geçemeyecek.
- Toplam bütçesi 5 milyon euro’nun altında olan takımlar söz konusu kriterlerden muaf olacaklar.
- Kulüpler fahiş düşük ve fahiş yüksek fiyatlarda yapmış oldukları anlaşmalarla kurmuş oldukları şirket ilişkileri gelir-gider tablosuna eklenmeyerek, emsal olan fiyat listesi esas alınacak. (Manchester City’nin Etihad ile 10 yıllık süre ile 642 milyon dolar değerindeki sponsorluk anlaşması)Kulüplerin, antrenman sahası, stadyum ve altyapı için yapacakları yatırım amaçlı harcamalar başa baş noktası hesabına eklenmeyecek.
Tüm bu kriterler sonucuna uyum içinde başa baş noktasının denk bütçe ilkesi ile birlikte uygulamanın kısa süre içinde kulüpler için zor bir entegrasyon olduğunun bilincinde olan UEFA bu nedenden ötürü kulüplere aşamalı olarak geçiş süreci tamamlamış ve aşağıda yer alan tablo ile incelemelerde başa baş noktasının sapma halini göstermiştir.
Bu kriterleri yerine getiremeyen kulüplerin yaptırımları ise tahmin edeceğiniz gibi UEFA Avrupa Kupaların’dan men edilmektir.