Anne ve ÇocukDeprem

Depremin Çocuklar Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Depremin çocuklar üzerindeki etkileri denince, süre anlamında; kimi zaman kısa bir dönemden, kimi zaman ise geniş bir zaman diliminden söz etmek mümkündür.  Doğal afetler geçmişten günümüze dek süregelmiş, pek çok insanı can ve mal kayıplarıyla derinden etkilemiştir.

Depremin Çocuklar Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Bu afetlerden biri olan deprem, yıkıcı etkisi sebebiyle psikolojik açıdan da travmalara yol açmaktadır. Özellikle çocukların dünyasında böylesine sıra dışı olayları anlamlandırmak oldukça zordur. Bu yazımızda depremin çocuklar üzerindeki etkileri ve yapılması gerekenler ile ilgili bilgileri paylaşıyor olacağız.

Depremin Çocuklar Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Deprem Çocuklara Nasıl Anlatılmalıdır?

Çocuklar soyut kavramları anlamakta zorluk çekerler. Dolayısıyla onlara olağan dışı bir olayı izah ederken; örnekler vererek, şekiller çizerek, çeşitli oyuncaklar üzerinden oyunlar kurarak anlatmak işinizi kolaylaştıracaktır. Elbette bu noktada çocuğun yaş grubu önem taşımaktadır. Yaşına uygun, kısa ve öz cümleler kullanılmalıdır.

Buradaki en önemli nokta çocuğa ”güven” hissini aşılamak olmalıdır.  Sık sık fiziki temas kurulmalı, sarılmalı, kucağa alınmalı ve sevdikleriyle zaman geçirmesine olanak tanınmalıdır.

İlgili içeriğimize ziyaret edin: Deprem Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?

Çok fazla detay vermek kimi zaman çocuklarda kafa karışıklığına ve yeni soru işaretlerine neden olmaktadır. Bu nedenle onlara açık, net, gerçekçi ve güven veren bir tutum sergilemek gerektiği uzmanlarca tavsiye edilmektedir.

Hangi Durumlarda Uzman Desteği Alınmalı?

depremin cocuklar uzerindeki etkisi 3

Travma etkisi yaratan olayların ardından bireyin duygu dünyası, olaylara bakış açısı, psikolojik sağlığı gibi etkenler iyileşme sürecine etki etmektedir. Depremin çocuklar üzerindeki etkileri de çocuğun karakteristik özelliklerine ve bu süreçteki ebeveyn yaklaşımına göre değişkenlik göstermektedir.

Ancak aşağıdaki etkiler olayın ardından 2 ay geçmesine rağmen azalmıyor ve devam ediyorsa bir çocuk-ergen psikoloğu ile görüşmekte fayda vardır.

  • Uykuya dalmakta güçlük veya sıkça uyanma
  • İçe kapanıklık veya aşırı hareketlilik hali (bunlara bağlı olarak gelişen dikkat dağınıklığı)
  • Aniden ortaya çıkan öfke nöbetleri veya ağlama krizleri
  • Alt ıslatma
  • Kazanmış olduğu becerilerde gerileme (konuşma, kendi kendine yemek yiyebilme, tuvalet alışkanlığı, yürüme gibi)
  • Beslenme bozuklukları (yemeğe aşırı düşkünlük veya hiç yemek yememe)

Sosyal Medya ve Televizyon Çocukların Psikolojisini Nasıl Etkiliyor?

deprem ve cocuk

Yaşanan afetler sonrası basın ve yayın organları tarafından halka çeşitli bilgiler aktarılmakta ve durumun gidişatı ya da sonuçları hakkında haber içerikli yayınlar yapılmaktadır. Bu süreçte ekranlarda yer alan enkaz, arama-kurtarma çalışmaları, ölü ve yaralıların durumu, acılı ailelerin deneyimleri gibi aktarımlar çocuklar üzerinde bir takım olumsuz etkilere zemin hazırlamaktadır.

Henüz ne olup bittiğini anlamlandırmaya çalışan çocuk zihni, bu olumsuz görüntüleri kaydederek durumu kendi içinde çok daha travmatik bir hale getirebilmektedir. Böylece çocuk kendini güvensiz ve çaresiz hissedebilmektedir. Bu noktada ebeveynlerin yayınları çocukların uyku saatlerinde izlemeleri veya kısıtlama yapmaları önerilmektedir.

Bunun yanı sıra sosyal medyada paylaşılan vahşet görüntüleri veya dramatik sahneler de yine çocuktaki psikolojik tabloyu ağırlaştırmaktadır. Buna karşı önlem olarak; çocukların telefon, tablet veya bilgisayarda maruz kaldığı yayınlar ebeveynler tarafından dikkatli ve özenli bir biçimde takip edilmelidir.

Çocuğun Korkularına Saygı Duyulmalı

Yaşanan afetlerin veya çeşitli travmaların ardından çocuklarda oluşabilecek bazı fobiler süresine ve şiddetine bağlı olarak değişmekle birlikte çoğu zaman normal kabul edilmektedir. Örneğin odada yalnız kalamamak, geceleri tek başına uykuya dalamıyor olmak, ani gürültülere aşırı tepkiler vermek, karanlık korkusu, ölüm korkusu ve terk edilmeye yönelik korkular ortaya çıkmaktadır.

Bu gibi durumlarda ebeveynlerin, her şeyden önce çocuğun korkularına saygı duyması gerekir. ”Bunda korkacak ne var, şımarıklık yapıyorsun, böyle yaparsan arkadaşların seninle dalga geçer, artık bunu aşmayı öğrenmelisin” şeklindeki söylemlerden uzak durmak ve çocuğa anlaşıldığını hissettirmek büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte çocuğa güvende olduğu mesajını vererek dikkatini sevdiği etkinliklere yönlendirmek de uygun bir yaklaşım olacaktır.

Depremin Çocuklar Üzerindeki Etkileri İle İlgili Video

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu