Bilim ve Teknoloji

Bilgi İşlemin Hayatımızdaki Yeri

Zamanın Bilgi-Sayarları

Bundan yüzyıl önce, “bilgisayar”lar yine vardı ama onlar makine değil, insandı. İnsan bilgisayarlar da bilimsel verileri çözümlerdi ama bilgi-işlem hızları çok yavaştı. Onların ki sıkıcı olsa da, gerekli bir işti, özellikle de gökbilim alanında. Ne var ki tüm bunlar, günümüzün elektronik bilgisayarlarıyla ilişkilendirdiğimiz, neredeyse sihirli güçlere kıyasla çok zayıf kalıyordu.

bilgi islem 3

Yazı Yollu İletişime Yardımcılık

Birbiriyle iletişim kurabilen bilgisayarların oluşturduğu ağ, internet -ve onunla birlikte elektronik posta- 1970’lerde, ilk olarak askeri araştırmalar sayesinde ortaya çıktı. Amaç, ABD çevresinde konumlu, kumanda ve kontrol silahlarını nükleer saldırıdan korumanın yollarını araştırmaktı. Şemada da görüldüğü gibi anafikir merkezi değil, dağıtık bir ağ oluşturmaktı.

Böylece her askeri istasyondaki bilgisayar, saldırıya açık tek bir bağlantıyla karargaha değil, bir dizi bağlantı üzerinden diğer tüm istasyonlara bağlanacaktı. Ayrıca ağa belli miktarda artıklık, yani iletişim için gerekli olandan fazla bağlantı sağlanmıştı. (Dillerde ve yazı türlerinde de, konuşma ve yazı yollu iletişime yardımcılık görevini gören çok miktarda artıklık vardır. Steno bunları büyük ölçüde ortadan kaldırır.

bilgi islem 8

Sinyalin Senkronizasyonu

Ağın pratikte işlemesini sağlamak için, elektrik sinyallerinin bağlantılar üzerinden aktarımının geliştirilmesi gerekiyordu. Telefon hatlarında kullanılan analog sinyallerde -sürekli değişen elektromanyetik dalgalar- yararlı sinyalin yararsız parazite oranı, mesafeyle birlikte azalıyor ve sinyal çok geçmeden parazitle bozuluyordu. Ne var ki bu bozulma, sürekli analog sinyalinin düzenli aralıklarla örneklemesi, örneklerin ayrık sayısal değerlere dönüştürülmesi ve ardından bu sayıların bit’lerden (1 veya 0’dan oluşan, ikili sayılar) oluşan dizelere çevrilmesi sonucu yaratılan dijital sinyallerde fazla sorun oluşturmuyordu.

bilgi islem 4

Sürekli olmaktan çok ayrık olan dijital sinyalin iletim hataları tespit edilebiliyor ve kolayca düzeltilebiliyordu. ISBN’deki kontrol basamağını andıran “eşlik biti”, iletim sırasında her bir sayı grubunun sonunda dijital sinyale eklenebiliyor ve ardından alıcı bilgisayar eşlik bitinin, alınan sinyalde kaydedilen 1’lerin sayısıyla örtüşüp örtüşmediğini kontrol edebiliyordu. Eğer örtüşmüyorsa, alıcı-bilgisayar otomatik olarak grubun yeniden aktarımını talep ediyordu. “Bu, bilgisayarların o sanal gözlerini kırpmaksızın, saniyede milyonlarca kez yapabilecekleri bir şey.” diyor John Naughton, A Brief History of Future’da (Geleceğin Kısa Tarihi)

22

Yukarıda: Modern bilgi-işlemin “babası” Alan Turing’in (1912-1954) pikselleştirilmiş bir fotoğrafı. Turing’in 1937 tarihli ve “Hesaplanabilir Sayılar Üzerine” başlıklı teorik tezi, onun en ünlü matematiksel katkısıdır. Bu çalışmayı bir bilgisayarı programlama kavramını keşfettiği çalışma izler. Turing şöyle der: “Çeşitli işler için çeşitli makineler üretme konusundaki mühendislik sorununun yerini artık bu işleri yapacak olan evrensel makinelerin “programlanması”na yönelik ofis çalışmaları aldı.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu