Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Hikayesi! Cumhuriyet Halk Fırkasının II. Büyük Kongresi’nde Mustafa Kemal Atatürk gençlere hitap etti. Gençliğe Hitabe, konuşmasının sonunda Nutuk adlı eserini doğuran, 20 Ekim 1927’de Türkiye Cumhuriyeti Kongresi’nde söylenen metindir. Nutuk’un sonuç bölümünü oluşturur.
Hitabe Nutuk’un “Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet” bölümünde yer almaktadır. “Türk istiklâli” ve “Türk Cumhuriyeti” kavramlarına dayanan bir metindir. 13’ü tam, 2’si eksik olmak üzere toplam 15 cümle vardır.
Mustafa Kemal Atatürkbu konuşmasında Türk milletinin geleceği olan gençlere geçmişte yaşanan sıkıntıların bir daha yaşanmaması için önemli tavsiyelerde bulunur. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisinden ortaya çıkan karanlık manzarayı anlatarak başlar. Bu karanlık koşullarda bile Türk gençliğinin görevinin Türkiye’nin bağımsızlığını ve cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmak olduğunun altını çizmektedir.
Etkilenen Mustafa Kemal, bir nevi siyasi vasiyet niteliğindeki gençlere hitaben yaptığı konuşmayı okurken gözyaşlarını tutamaz. Atatürk’ün konuşması, özellikle “Gençlere Hitabe” bölümünü okuduğunda, başta gençler olmak üzere halk arasında büyük heyecan uyandırdı ve Milli Eğitim Bakanlığı okuldaki tüm sınıflarda “Gençliğe Hitabe” asılmasına karar verdi. Bu karar, 26 Ekim 1927 tarihinde alındı. 13 Ocak 1928 kararı ile Türkiye’deki dersliklere, kitaplara ve önemli eğitim kurumlarına yerleştirildi.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi Neden Yazıldı?
Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere hitaben konuşmasının asıl sebebi, kendisine emanet ettiği cumhuriyetin gençlerine değerlerini anlatmaktı. Gençliğe Hitabe Türk gençliği için yazılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecekteki olası olumsuz etkileriyle başa çıkmak için neler yapabileceğini anlattı. Türk gençliği, tehditler ve engellerle karşılaşacaklarını, Atatürk‘ün bu yolda aradığı kutsal kanın damarlarında akan kanda olduğunu anlatmıştır.
Türk gençliğinin de ataları gibi milli mücadele zamanlarında gösterdikleri kararlılığı gelecek hayatlarında da göstermeleri gerektiğini anlatmaya gayret göstermiştir. Devlet, kendisine sahip olanların geleceğin bir parçası olduğunu kabul eder ve kabul etmelidir. Vatan toprakları işgal edildiğinde Türk gençleri onlara en samimi şekilde mücadele etmenin vazifeleri olduğunu söyledi. Atatürk’ün hayatından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli değerlerinin Türk gençliğine ait olduğunun altını çizmiştir.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!