Aşık Veysel’in Vasiyeti: Sivrialan Köprüsü
Ülkemizin önemli halk şairleri arasında yer alan Aşık Veysel hayat hikayesi, şiirleri ve türküleriyle edebiyat tarihinde önemli bir yere sahip. Özellikle ‘Uzun İnce Bir Yoldayım‘ adlı eseriyle akıllara kazındı. Yalnızca miras bıraktığı eserleriyle değil, aynı zamanda hayat hikayesiyle de bizlere çok şey katıyor efsane halk ozanı.
Ölmeden önceki son isteği olan Sivrialan Köprüsü ve yapım hikayesi bunlardan bir tanesi. Günümüzde hala ayakta olan ve Kızılırmak Nehri’nin üstüne kurulan bu köprü özellikle ilk yapıldığı dönemlerde önemli derecede halkın yararını sağlamıştı. Peki Sivrialan Köprüsü hikayesi nedir? Gelin yakından bakalım.
Aşık Veysel’in Vasiyeti: Sivrialan Köprüsü’nün Hikayesi
Tarihler 1973 yılını gösterdiğinde herkes tarafından sevilip sayılan ünlü halk ozanı Aşık Veysel akciğer kanserine yakalandı. Hastalığı ağır seyrediyordu. Dönemin gazetecilerinden olan Yücel Yönal ise değerli halk ozanına karşı büyük sevgi ve saygı duymaktaydı. Ayrıca o dönemlerde ünlü halk ozanı hakkında çok haber ve yayın da yayınlamıştı.
Yücel Yönal ünlü ozanın hastalandığını dönemin Sivas valisi olan Celal Kayacan’a iletti. Celal Kayacan haberi alır almaz Yücel Yönal’a ertesi sabah erken saatlerde hazır olmasını ve beraber ünlü şairimizi ziyarete gideceklerini söyledi.
Sabahın erken saatlerinde gitme sebepleri ise Kızılırmak Nehri. Zira Kızılırmak Nehri belirli bir saatten sonra yükselmeye başlıyor ve yoldan arabanın geçmesine izin vermiyordu. Nehrin bu yapısı ise bölge halkı için o dönemlerde büyük sorun teşkil etmekteydi.
Dönemin Valisi ve Yücel Yönal erken saatlerde ünlü ozanı ziyarete gitti. Yücal Yönal’ın daha sonrasında demeçlerinde anlattıklarına göre dönemin Sivas Valisi Celal Kayacan ve Aşık Veysel 3 saate yakın sohbet etmiş. Bu konuşma esnasında Vali Celal Kayacan ünlü ozana ölmeden önce son bir arzusunun olup olmadığını sormuş.
Sivrialan Köprüsü yapım hikayesi de bu sorudan sonra başlıyor. Ünlü şair validen Kızılırmak Nehri üzerine bir köprü inşa edilmesini talep etmiş. Vali bu isteği kabul etmiş. Ancak ne yazık ki ünlü halk ozanının ömrü köprüyü görmeye yetmemiş ve akciğer kanseri nedeniyle 21 Mart 1973 yılında vefat etmiş.
Ülkemizde önemli bir yere sahip olan halk ozanı vefat edince dönemin Valisi bu isteği son vasiyet olarak kabul etmiş. Talimat vererek köprünün yapımını başlatmış. 1973 yılının Haziran ayında köprünün yapımına başlanmış. 1975 yılında tamamlanan köprü aynı yıl kullanıma açılmış.
O günden bu yana bölge halkına hizmet veren köprü günümüzde hala ayakta. Özellikle nehrin yükselme dönemlerinde büyük sorun yaşayan bölge halkı için köprü tıpkı bir ilaç gibi gelmiş. Bilhassa çevre köylerde bulunanlar için büyük fayda sağlamış
Ölmeden önceki son arzularından bir tanesini de gazeteci Yücel Yönal’a vasiyette bulunmuş. “Artık beni değil, yolumu yaz.” diyerek bu hikayenin unutturulmamasını istemiş. Günümüzde hala her yıl ünlü şair ölüm yıldönümünde hatırlanırken vasiyeti üzerine inşa edilen köprü de kendisiyle beraber anılmaya devam ediyor.