Takıntılı İnsanların 9 Özelliği!
Takıntılı insanlar çevremizde hiç de azımsanmayacak sayıda! Hayat, elbette özellikle bazı alanlarda, ciddiye alınması gereken bir olgudur. Ancak olumlu ve olumsuz her şeyin, her eylemin ya da her fikrin muhakkak bir dozu olmak zorundadır. Fazla değer vermek, fazla düşünmek, fazla endişe etmek ve fazla tepkilerde bulunmak yaşam standartlarımızı olduğu kadar, mental sağlığımızı da tehlikeye sokmaktadır.
Bizim iyi olmamız demek, çevremize de fayda sağlayabilecek düzeyde olmamız demektir. Bu nedenle psikolojik durumumuzu yeteri kadar analiz etmeli, yolunda gitmeyen bir durum olduğunda yardım almaktan çekinmemeliyiz.
Takıntılı insanlar hayatla ve kendileriyle daima mücadele halindedirler. Takıntı hemen hemen her bireyde ve belli başlı konularda görülebilir. Ama bunun ne kadar olduğu, hangi durumlarda ortaya çıktığı ve zarar verecek boyuta gelip gelmediği saptanmalıdır. Eğer takıntı, bizi teşvik edecek ve programlı yaşamamızı sağlayacak ölçüdeyse, çoğu zaman buna müdahale etmeye gerek yoktur.
Ancak yerli-yersiz pek çok alanda ortaya çıkarak iç huzurumuzu etkiliyor ise, bu durumda psikolojik bir sorundan söz etmek mümkündür. Kişinin kendisini tanıması ve içsel yolculuğuna mesai harcaması buradaki en önemli unsurdur. Peki hangi durumlarda takıntının bir sağlık problemi haline gelebileceğinden şüphelenmeliyiz? İşte biz de bu yazımızda sizlere, takıntılı insanlar ile ilgili bazı kilit noktalar hakkında bilgiler veriyor olacağız.
Takıntılı İnsanlarda Görülen Özellikler Nelerdir?
Kimsenin tahmin edemeyeceği küçük şeylere takılırlar ve bunun üzerinde sürekli düşünürler. Hayatı akışına bırakmak veya bazı aksaklıkları görmezden gelmek onlar için neredeyse imkansızdır. Bu nedenle de zihinleri sürekli meşguldür.
İstedikleri herhangi bir şey gerçekleşene kadar bunu asla unutmazlar ve kafalarında bunu işlerler. Yaşamın diğer alanlarına veya farklı konulara adapte olmak yerine, arzu ettikleri şeye odaklanarak hayatı kaçırırlar.
Olayları gereğinden fazla abartırlar. Örneğin; ‘’her yerde mikrop var, şuraya dokunursam hasta olurum, eve gelir gelmez her şeyi dezenfekte etmeliyim vs.’’ şeklinde düşüncelerle, normalin üzerinde tedbirler alarak, hayatlarını kısıtlama eğilimindedirler. Diğer bir örnek ise; küçük hastalık belirtilerinde bile felaket senaryoları yazarak farklı farklı ihtimaller üzerinde dururlar.
Tedirginlik, endişe ve huzursuzluk hali içerisindedirler. Takıntılı insanların zihinleri sürekli bir şeyleri irdelemekle, analiz etmekle veya olasılıklara hazırlanmakla meşgul olur. Bu da onların hayatı olduğu gibi yaşama kapasitelerini düşürür. Böylece kişide, süregelen, kaygılı bir ruh durumu hüküm sürer.
Hayatı kendilerine ve çevrelerindeki insanlara dar ederler. Takıntılı insanlarla birlikte yaşamak oldukça zordur. Çünkü onların bu durumları, etraflarındaki kişileri de etkileyerek enerjilerini düşürmektedir. Fakat ne yazık ki bu kısır döngüden çıkmak kolay değildir.
Takıntılarının mantıksız ve dayanaksız olduğunu bildikleri halde, bu duruma karşı koyamazlar. Bazı şeyler kalıplaşmıştır ve farkında olmadan yaparlar.
Mükemmeliyetçi kişilik özelliğine sahiplerdir. Her şeyin kusursuz ve eksiksiz olması, onlar için hayati derecede önem taşımaktadır. Hata yaptıklarında, kendilerini son derece savunmasız ve çaresiz hissederler. Bunun etkisinden çıkmak oldukça uzun bir zaman gerektirir. Sürekli sorgulamaya devam ederler.
Takıntılı insanların ilişkileri bozuktur. Gerek partnerleriyle olan ikili ilişkilerinde, gerekse beşeri ilişkilerinde sorunlar yaşarlar. Çünkü onlar için her detay çok fazla önemlidir. Bu da ilişkileri yıpratan, yoran ve çatışmalara sebep olan bir özelliktir.