Sağlıklı Yaşam

Sürü Bağışıklığı (Toplum Bağışıklığı) Nedir?

Koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan COVID-19, Türkiye’de de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmiştir. COVID-19 salgını, bireysel ulusal ve uluslararası köklü değişimlere yol açmıştır. Halen küresel bir tehdit olarak varlığını sürdüren bu yeni tip virüs ve hastalıkla ilgili olarak pek çok konu gündeme geliyor. Bunlardan biri de sürü bağışıklığı, bir diğer ifadeyle toplum bağışıklığı. Bu yazımızda sürü bağışıklığı nedir sorusunu yanıtlayarak detayları paylaşacağız.

sürü bağışıklığı nedir

Sürü Bağışıklığı Nedir?        

Sürü bağışıklığı Oxford İngilizce Sözlüğü’nde şöyle tanımlanmıştır: “Bir toplulukta yeterli sayıda bireyin hastalığa bağışık olması nedeniyle bulaşıcı bir hastalığın yayılmasına direnç gelişmesi” Söz konusu direncin geliştirilmesi aşılanma ile mümkündür. Dolayısıyla sürü bağışıklığını daha açıkça şöyle ifade edebiliriz: Nüfusun büyük bir yüzdesinin aşılama yoluyla enfeksiyona karşı bağışık hale gelip bulaşıcı hastalıklardan dolaylı olarak korunması.

Tanım kapsamında sürü bağışıklığının toplumsal bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Bu yöntemde bağışıklık sistemi güçlü olmayan bireyler için de koruma söz konusudur. Sürü bağışıklığı son dönemde sıklıkla duyduğumuz bir terim olmakla birlikte geçmişte sığır vebası ve çiçek hastalığı gibi rahatsızlıklarla mücadelede etkili olmuştur.

Sürü bağışıklığı pandemi ile mücadele sürecinde faydalı olacak mı merak ediliyor. Bu soruya yanıt olabilecek detaylara inmeden önce sürü bağışıklığının geçmişte nasıl ortaya çıktığına ve nasıl etkili olduğuna değinelim.

Toplum bağışıklığı olarak da bilinen bu terim ilk defa 1917 yılında Amerika Birleşik Devletleri Hayvan Endüstrisi Bürosu tarafından kullanılmıştır. Hastalık ise doğmamış buzağıların ölümüne neden olan bir hayvan enfeksiyonuymuş. Sonraki yıllarda bu terimi farelerdeki bakteriyel enfeksiyonlar üzerine araştırma yapan bakteriyologlar sürü direnci şeklinde kullanmıştır.

Sürü bağışıklığı insanlar için 1922 yılında difteri salgınına aktif bağışıklık geliştirilmesiyle kullanılmıştır. Son yıllarda sürü bağışıklığının hastalık geçirilerek değil, aşılama programlarıyla kazanılması gündeme gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nde enfeksiyon önleme kurulu üyesi olan Paul Hunter konuya ilişkin şu sözleri kullanmıştır: “Sürü bağışıklığı kavramı, bir hastalığın kökünü kazımak için bir popülasyondaki kaç insanı aşılamanız gerekiyor sorusundan ortaya çıkmıştır

sürü bağışıklığı nedir

Sürü Bağışıklığı Nasıl Hesaplanır?

Bir toplumda sürü bağışıklığına hangi aşamada ulaşılacağını tespit etmek öncelikle patojenin yani hastalığa neden olan organizmanın R0 değeri hesaplanmalıdır. R0 değeri, virüse maruz kalan ortalama kişi sayısını ifade eder. Sürü bağışıklığı denklemi şudur:  R0 x 1/R0 = 1. Bağışıklı olanlar 1-1/R0 ve olmayanlar da 1/R0 ile gösterilir.  Sürü bağışıklığının gerçekleşmesi için bağışıklı olanların sayısının 1-1/R0’dan büyük olması gerekir. Bu koşullar sağlandığında salgının yayılma hızında azalma olur ve hepimizin hayali gerçek olup Koronavirüs sona erer.

R0 x 1/R0 = 1 denkleminden anlaşıldığı üzere patojenin R0 değerinin 1’ çekilmesi gereklidir. Ne yazık ki Covid 19 için bu değer 3 olarak hesaplanmıştır. İnsanlık tarihindeki en bulaşıcı hastalık Kızamık ile karşılaştırma yapıldığında sürü bağışıklığı, 15 kişiden 14’ü hastalığa bağışıklı olunca devreye girer. Bu bağlamda COVID-19 salgını için toplumun yüzde 50 ila 70’inin bir başka ifadeyle üç kişiden ikisinin bağışıklı olması gerekir.

Gelelim Türkiye’de kaç kişi aşılandı sorusunun yanıtına. Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 salgını için açmış olduğu platforma göre güncel toplam yapılan aşı sayısı 21.123.523’tür. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla 83 milyon 614 bin 362 kişidir.

Veriler, hesaplamalar ve pek de hoş olmayan “sürü” kavramının nasıl gerçekleşeceğini işin uzmanlarına bırakırsak bize düşen şudur: Bilim insanlarına güvenmek ve Koronavirüs 14 kural tablosundaki kurallara uymak. İşte hayatta kalmamızı sağlayacak o kurallar:

  1. Ellerinizi sık sık su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovalayarak yıkayın.
  2. Soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerle aranıza en az 3-4 adım mesafe koyun.
  3. Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burunu tek kullanımlık mendille kapatın. Mendil yoksa dirseğin iç kısmını kullanın.
  4. Tokalaşma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçının.
  5. Ellerinizle gözlerinize, ağzınıza ve burnunuza dokunmayın.
  6. Yurt dışı seyahatlerinizi iptal edin ya da erteleyin.
  7. Yurt dışından dönüşte ilk 14 günü evinizde geçirin.
  8. Bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırın.
  9. Kıyafetlerinizi 60-90°C’de normal deterjanla yıkayın.
  10. Kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin.
  11. Soğuk algınlığı belirtileriniz varsa yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarla temas etmeyin, maske takmadan dışarı çıkmayın.
  12. Havlu gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.
  13. Bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.
  14. Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.

sürü bağışıklığı nedir

Sürü Bağışıklığı ile ilgili videolar

Selen Özcep

Büro Yönetimi mezunuyum. Öğrenmeyi ve günceli takip etmeyi seviyorum. En güçlü sevgi göstergesinin de en güçlü silahın da kelimeler olduğuna inanıyorum.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu