Rosamund Pike Kimdir?

Kardelen Kırılmaz13 Temmuz 2023

Tam adı: Rosamund Mary Ellen Pike / Rosamund Pike
Doğum tarihi: 27 Ocak 1979
Doğum yeri: Hammersmith, Londra, Birleşik Krallık
Boyu: 1,74 cm
Kilosu: 59 kg
Burcu: Kova
Ailesi: Julian Pike, Caroline Friend
Çocuk (ları): Solo Uniacke, Atom Uniacke
Mesleği: Aktris
Aktif Yılları: 1998’den günümüze

Sosyal Medyada

İçindekiler:

Hakkında

Rosamund Pike Kimdir? Rosamund Pike, kariyerine sahne prodüksiyonları ile başlayan ve şimdi çok aranan bir film yıldızı olan popüler bir İngiliz aktristir. Oyuncu ilk çıkışını, televizyon filmleri ve şovları ile dikkat çekmesini sağlayan ‘Romeo ve Juliet‘ ve ‘Skylight‘ gibi yapımlarda sahnede yaptı. 2002 yılında beyaz perdede ilk çıkışını James Bond filmi olan ‘Die Another Day‘de bir Bond kızı olarak yaptıktan sonra ilgi odağı haline geldi.

Uluslararası tanınırlığının yanı sıra, ‘Miranda Frost‘ karakterini canlandırması Pike’a ‘En İyi Yeni Başlayan İmparatorluk Ödülü‘nü kazandırdı. Oradan Rosamund Pike, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında BIFA Ödülü” kazandığı “The Libertine” gibi filmlerde oyunculuk yaparak güçlendi ve “Pride & Prejudice” filmindeki “Jane Bennet” rolü ile büyük beğeni topladı.

Rollerini denemekten korkmayan, bilim kurgu, polisiye-gizem gerilim filmi, drama, bilimkurgu komedisi, casus aksiyon komedisi, aksiyon-macera fantezisi, aksiyon gerilim filmi ve biyografik drama gibi farklı türlerdeki filmlerde başarı ile rol aldı. Psikolojik bir gerilim filmi olan ‘Gone Girl‘deki performansı büyük beğeni topladı ve Pike’a bir dizi ödül ve prestijli adaylık kazandırdı.

Rosamund Mary Ellen Pike, 27 Ocak 1979 tarihinde Hammersmith, Londra’da Caroline ve Julian Pike‘ın kızı olarak dünyaya geldi. Rosamund’un annesi bir opera şarkıcısı ve babası ise müzik profesörü ve Birmingham Konservatuarı‘nda opera çalışmaları başkanıdır. Rosamund Pike, ailesinin tek çocuğudur.

Genç Rosamund Pike, yedi yaşına kadar, çocukluğunun büyük bir bölümünü, mesleki taahhütlerinin onları götürdüğü tüm Avrupa’da ebeveynlerine eşlik ederek geçirdi. Bu süre zarfında, ailesinin prova yaptığını ve sahnede performans sergilediğini gören Rosamund oyunculuğa aşık oldu ve bunu bir kariyer olarak ele almak istedi.

Burs kazanan Rosamund 11 yaşında Bristol’deki Badminton Okulu’na kaydoldu. Piyano ve çello çalmayı öğrendi ve The National Youth Theatre‘a katıldıktan sonra oyuncu 16 yaşında ciddi bir şekilde oyunculuğa başladı. 18 yaşındayken Pike ‘Romeo ve Juliet‘ yapımında Juliet olarak sahnedeki performansı, profesyonel oyunculuk kariyerine başlamasına yardımcı olan bir tiyatro ajanının dikkatini çekti.

Hayal kırıklığı yaratan bir şekilde, başvurduğu tüm drama okulları tarafından reddedilen Rosamund, Oxford Üniversitesi‘nin Wadham Koleji‘nde İngiliz edebiyatı okumaktan başka alternatifi kalmadı. Üniversite günlerinde, masraflarını karşılamak için sık sık oyunculuk rolleri üstlendi.

1998 yılında bir İngiliz televizyon filmi olan ‘A Really English Marriage‘de ve ertesi yıl bir mini dizi ‘Wives and Daughters‘da rol aldı. Ayrıca Pike bir bilim kurgu dizisi olan ‘Seven Days‘in pilot bölümünde ve bir İngiliz polisiye-drama televizyon dizisi olan ‘Foyle’s War‘un bir bölümünde rol aldı.

Arthur Miller‘ın ‘All My Sons‘ ve David Hare‘in ‘Skylight‘ının yanı sıra Rosamund pek çok Shakespeare yapımında da rol aldı. Rosamund Pike, Wadham Koleji‘ne döndü ve 2001 yılında Üst İkinci sınıf derecesi ile mezun oldu. Aynı yıl, Nancy Mitford‘un romanlarından uyarlanan İngiliz televizyon dizisi olan ‘Love in a Cold Climate‘da da rol aldı.

Rosamund Pike dramatik yapımlarda rol almaya devam etti ve genellikle de ‘Oxford Playhouse‘ yapımlarında başrollerde yer aldı. Ayrıca Pike, Tokyo‘ya gitti ve burada Shakespeare yapımları ‘Macbeth‘ ve ‘The Taming of the Shrew‘da yer aldı.

Rosamund Pike Kariyeri

Mezun olduktan sonra, oyunculuk fırsatlarının yokluğunu dehşet verici buldu ve Waterstone‘un kitabevinde çalışmaya karar verdi, ancak 2001 yılının sonlarında Rosamund’a bir James Bond filmi olan “Die Another Day“de Pierce Brosnan ile birlikte bir “Bond” kızı olarak rol teklif edildiğinde hayatı kökten değişti.

Oxford derecesine sahip ilk ‘Bond‘ kızı olan Rosamund Pike, ayrıca özel bir gösteri olan ‘Bond Girls Are Forever‘da ve ‘BAFTA‘nın ‘James Bond‘ serisine bir saygı duruşunda yer aldı. 2003 yılında Pike kendisine uluslararası ün kazandıran ‘Die Another Day‘in devasa sürümünün ardından, ‘Hitchcock Blonde‘ adlı oyunda oynamak için yeniden sahneye çıktı.

2004 yılında Pike, Johnny Depp‘in oynadığı ‘The Libertine‘de önemli bir rol oynadı. Filmdeki performansı ile büyük beğeni topladı ve ‘İngiliz Bağımsız Film Ödülleri‘nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu‘ ödülünü aldı. Aynı yıl ise ‘The Promised Land‘ adlı iki filmde ve bilgisayar oyunu dizisi olan ‘Doom‘un sinema uyarlamasında rol aldı.

2005 yılında da ‘Gurur ve Önyargı‘da ‘Elizabeth‘ karakterini oynayan Keira Knightley ile birlikte ‘Jane‘ rolüne hayat verdi. 2007 yılında ‘Fracture‘da Anthony Hopkins ve Ryan Gosling ile birlikte rol aldı. Aynı yıl ise ‘Toronto Film Festivali‘nin açılış filmi olan Anne Michaels‘ın aynı adlı kitabından uyarlanan ‘Fugitive Pieces‘ filminde de rol aldı.

Hollywood’daki kısa görevinden sonra Rosamund, ‘An Education‘ (2009), ‘Made in Dagenham‘ (2010) gibi daha küçük filmlerde ve Paul Giamatti ile oynadığı ‘Barney’s Version‘ (2010) gibi bazı gerçekten olağanüstü performanslar ile geri döndü.

Rosamund’un ‘James Bond‘ ile ilişkisi, yeni bir ‘James Bond‘ sesli kitap serisi için ‘Beni Seven Casus‘u anlatması ile devam etti. 2010 yılında ise BBC Radio 4‘ün ‘Goldfinger‘ uyarlamasında ‘Pussy Galore‘ karakterini de seslendirdi. 2011 yılında büyük bir ticari başarı olduğu kanıtlanan bir ‘James Bond‘ parodisi olan ‘Johnny English Reborn‘da rol aldı.

2012 yılında fantastik destanı olan ‘Titanların Gazabı‘nda rol aldı. Aynı yıl ise ‘Jack Reacher‘ filminde Tom Cruise ile birlikte başrol oynadı. Bir sonraki filmi olan ‘Dünyanın Sonu‘nda (2013) yardımcı roldeki performansı da büyük beğeni topladı.

Gillian Flynn‘in aynı adlı romanından uyarlanan 2014 yılı yapımı gerilim filmi olan ‘Gone Girl‘de Ben Affleck‘in karşısında rol aldığında kariyeri yeni zirvelere ulaştı. Beşinci evlilik yıldönümünde kaybolan bir kadın olarak gösterdiği performans eleştirmenlerden övgüler aldı ve Rosamunda ‘SAG‘, ‘BAFTA‘, ‘Altın Küre‘ ve ‘Oscar‘ adaylıkları kazandı. Film aynı zamanda büyük bir gişe rekoru da kırdı.

2014 yılında “A Long Way Down“, “Hector and the Search for Happiness” ve “What We Did on Our Holiday” adlı üç yayını daha vardı. 2015 yılından beri, 1960‘ların televizyon dizisi ola ‘Thunderbirds‘in yeniden yapımı olan İngiliz animasyon bilim kurgu televizyon programı ‘Thunderbirds Are Go‘da ‘Lady Penelope Creighton-Ward‘ı seslendiriyor.

2016 yılında ise ‘Massive Attack‘ tarafından 1981 yılı yapımı ‘Possession‘ filmindeki metro sahnesinden esinlenen bir müzik videosu olan ‘Voodoo in My Blood‘da rol aldı. Son filmleri arasında da bir psikolojik gerilim filmi olan ‘Göndere Dön‘ (2015); İngiliz biyografik romantik dram filmi “Bir Birleşik Krallık” (2016), “Demir Kalpli Adam” (2017) ve ‘Hostiles‘ (2017) yer almaktadır.

2018 yılı Pike için yoğun bir yıl olmuştur. “Air France” uçuşunun 1976 yılı dramatik kurtarma görevine dayanan “Entebbe’de Yedi Gün” ve 1982 Lübnan İç Savaşı‘nda geçen bir casusluk gerilim filmi olan “Beyrut” olmak üzere iki film vizyona girmiştir. Yaklaşan filmleri arasında Rosamund’un gazeteci olan Marie Colvin karakterini canlandırdığı biyografik drama ‘A Private War‘ yer alıyor.

2019 yılı Roslund/Hellström tarafından aynı adlı kitaptan uyarlanan İngiliz aksiyon suç gerilim filmi olan ‘Three Seconds‘ vizyona girmiştir.

Rosamund Pike Özel Hayatı

Rosamund Pike, Oxford‘da okurken, 2005 yılında ‘Gurur ve Önyargı‘da aşkını oynayan Simon Woods ile bir ilişki yaşadı. Daha sonra da filmin yönetmeni olan Joe Wright ile nişanlandı, ancak 2008 yılında evlilik son anda iptal edildi.

2009 yılından beri iş adamı ve matematik araştırmacısı olan Robie Uniacke ile ilişkisi var. Çiftin Solo ve Atom adında iki oğlu varken, kendisinden 16 yaş büyük olan Robie Uniacke‘nin önceki iki ilişkisinden de dört çocuğu daha var.

Rosamund, yetenekli bir çellisttir. Pike akıcı bir şekilde Almanca ve Fransızca konuşuyor ve şu anda West End, Londra’da yaşıyor.