Nüfus Sayımlarının Tarihi
İlk Nüfus Sayımı
Nüfus sayımları yapı itibariyle politiktir. Çoğu zaman da tartışmalıdır. Örneğin, Kral Davud “İsrail ile Yahuda’nın” ordu görevlileri tarafından sayılmasını emretmişti. Dokuz ay, yirmi gün sonra görevliler İsrail’de 800,000, Yahuda’da ise 500,000 “silah taşımaya uygun güçlü kuvvetli erkek” olduğunu bildirdiler. Bunun üzerine Davud yaptırdığı nüfus sayımının günah kabilinden olduğuna karar vererek, Tanrı’dan cezasını talep etti.
Kendisine bir seçenek sunuldu: Her biri üç ay süren düşman tarafından kıtlık ve katliam ya da salgın hastalık. Davud salgını seçti ve 70,000 kişi yok oldu. Emsal teşkil eden bu İncil öyküsü 18. yüzyılda bile, İngiliz nüfus sayımı planlarına karşılık Parlamento’da alıntılandı.
İlk Gerçek İstatistikli Analiz
İlk gerçek istatistiki analizin nedeni de salgın hastalıktı. Belli bir süre içinde gerçekleşen ölümleri bildiren “ölüm raporu” isimli belgeler 16. yüzyıl İngiltere’sinde, veba döneminde derlendi. 1603 salgınından sonra ölüm raporları, salgın olmasa da düzenli olarak yayımlanmaya başlandı.
1662’de, tacir John Graunt, ilk Londra nüfus tahminini (384,000) raporları belli varsayımlarla analiz ederek oluşturdu. Bu varsayımlara göre yıllık vaftiz sayısı, doğum oranına yakındı; 16 ile 40 yaş arası kadınlar iki yılda bir doğum yapıyordu ve ortalama aile birimi 8 kişiden oluşuyordu: Anne, baba, 3 çocuk ve 3 hizmetli veya pansiyoner.
Bugün Hint hükümeti kaplan sayımında hayli tartışmalı bir “ize dayalı sayım” yöntemi kullanıyor: Orman görevlileri bir iki hafta boyunca ulusal parkları dolaşarak, pençe izi arıyorlar. 2005’te resmi rakamın 16-18 olarak belirlendiği rezervlerin birinde, aslında hiç kaplan olmadığı ortaya çıktı. Bu izleyen protesto fırtınas hükümeti uzaktan kumandalı kamera kullanımını temel alan sayım yöntemini de uygulamaya sokmaya zorladı.
Nazilerin Gerçekleştirdiği ABD Nüfus Sayımı
Nazilerin gerçekleştirdiği ABD “nüfus sayımı”, 1940. Bu harita ABD nüfusunun Alman hükümetince yürütülen gizli analizinden bir bölümünü gözler önüne seriyor. Analiz 1930 tarihli ABD nüfus sayımını temel alıyor. Her bir daire, bir eyaletin beyaz göçmen nüfusunu, soylarının dayandığı ülkeye göre ayrıştırıyor; Alman, Avusturya, Hollanda ve Belçika kökenli olanların tamamı kırmızı bölgede yer alıyor.
O dönemde Nazi fonları bu halklara aktarılıyordu. Amaç ABD hükümetinin Avrupa’daki savaştan uzak kalmasını sağlayacak baskıyı oluşturmak için söz konusu halkların sadakatinden yararlanmaktı. ,açıkça görüldüğü gibi Wisconsin Nazi propagandası için Massachusetts’ten çok daha fazla ümit vaat eden bir hedefti. “Kampanya başkan Roosvelt’i zapt etme açısından oldukça etkili oldu” (Peter Barber, The Map Book ‘Harita Kitabı’) ABD 1941’in sonuna dek Avrupa savaşına katılmadı.