Tam da Dünya üzerinde keşfedilmemiş yer kalmamış gibi hissetmeye başladığımızda, birileri bunun doğru olmadığını kanıtlıyor. Araştırmacılar kısa bir süre önce Peru‘nun güney Pasifik kıyısındaki Nazca çöl ovasında yeni jeoglifler keşfetti. Live Science‘a göre böylece bölgede keşfedilen “çizimlerin” sayısı 358’e ulaştı.
Araştırmacılar, yeni bulunan toplam 168 çizimin M.Ö. 100 ile M.S. 300 yılları arasında yapıldığını tahmin ediyor. NPR‘ye göre bunlar insan, katil balina, kuş ve yılan gibi figürleri temsil ediyor. UNESCO‘ya göre daha önce bulunan resimlerden bazıları hayali yaratıkları, bitkileri ve geometrik şekilleri temsil ediyor.
Jeoglifler, bölgede yaşayan İnka öncesi bir kültür olan Nazca halkı tarafından yaratıldı. Sulama amacıyla Dünya yüzeyine su getirmek için gelişmiş sistemlere sahip oldukları bilinmektedir. NPR‘ye göre Nazca, altındaki beyaz kumu ortaya çıkarmak için görüntülerin çoğunu yerin yüzeyinden siyah taşı kaldırarak yaptı. Havadan daha görünür olsalar da, Live Science‘a göre yerden de görülebilirler.
Nazca Çizgileri Hakkında
Araştırmacıların Keşifleri
Yeni bulunan jeoglifler, bölgede hava fotoğrafçılığı ve insansız hava araçları kullanılarak yapılan araştırmalar sonucunda keşfedildi. Japonya‘daki Yamagata Üniversitesi‘nden bir ekip, araştırmayı gerçekleştirmek üzere Perulu arkeologlarla koordineli bir çalışma yürüttü.
Yeni bulunan 168 jeoglif neredeyse 1.000 çizgiden oluşuyor. Live Science‘a göre bunlardan bazıları kayaları kaldırmak yerine üst üste yığarak yapılmış. Bunlardan biri dev bir kedi (resimde), bir diğeri ise kafası yuvarlanan başsız bir figürü temsil ediyor. Yamagata Üniversitesi‘nden Profesör Masato Sakai bunun bir Nazca ritüelini temsil ediyor olabileceğini düşünüyor.
CNN‘e göre, diğer jeogliflere kıyasla çoğunlukla küçükler (1.80 ila 6 mt uzunluğunda) bu da onları yerden görmeyi daha büyük olanlardan daha kolay hale getiriyor. Bununla birlikte, birçoğu daha önce keşfedilen çizgilerden daha soluktur, bu da onları tespit etmeyi zorlaştırır.
Ekip bunları bulmak için yüksek çözünürlüklü görüntüler kullandı. CNN‘e göre ayrıca o kadar geniş bir alana yayılmışlar ki kapsamlı bir araştırma yapmak zor. Çoğu, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 290 mil karelik koruma altındaki bir arkeolojik alanda bulunuyor.
Hatların Geçmişi ve Geleceği
Live Science‘a göre araştırma ekibi, hatları daha fazla korumak için yeni bir arkeolojik park oluşturulmasını teşvik ediyor. Ayrıca yapay zekanın daha fazla hattın haritasını çıkarmalarına yardımcı olacağını ve bunun da hatların korunmasına yardımcı olabileceğini umuyorlar. Endişeliler çünkü hatlar daha önce de zarar görmüştü. Hyperallergic‘e göre 1937 yılında Pan-Amerikan otoyolunun inşası hatların bir kısmını kesintiye uğrattı.
Daha yakın bir tarihte Greenpeace üyeleri, bir mesaj vermek için arkeolojik alana büyük sarı işaretler koyarak protesto düzenlediklerinde hatların bazılarına zarar verdiler. 2018 yılında ise bir kamyon şoförü bazı çizgilerin içinden geçti. CNN‘e göre Sakai, önerilen madencilik projelerinin ve kentsel gelişimin de onları tehdit edebileceğinden endişe ediyor. UNESCO, daha önce bölgenin orijinal, değişmemiş doğal durumunda kaldığını söylüyor.
Yıllar boyunca jeogliflerin anlamı hakkında pek çok spekülasyon yapıldı. Bazı popüler teoriler, bunların takımyıldızları temsil ettiği veya muhtemelen Nazca ritüelleri ile bağlantılı başka bir astrolojik öneme sahip olduğu yönündedir. Live Science, ritüellerin kurak bölgede önemli bir kaynak olan suyla ilgili olabileceğini varsayıyor. Jeoglifler, kutsal yerlere giden çizgilerle bir hac yolculuğunun parçası da olabilir. Nazca kültüründen günümüze ulaşan hiçbir yazılı kayıt olmadığı için bundan asla emin olamayacağız.
Nazca Çizgileri Hakkında ile İlgili Videolar
