Miraç İle İlgili Ayetler
Miraç İle İlgili Ayetler! Miraç, İslam dünyasında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bir gece Mekke’den Mescid-i Aksa‘ya, oradan da Allah’ın huzuruna yükseldiği kutsal bir yolculuktur. Bu manevi yolculuk, İslam’ın en önemli hadiselerinden biri olarak kabul edilir ve Allah’ın rahmetini, sevgisini ve kullarına olan yakınlığını temsil eder.
Miraç gecesi, namazın farz kılınması gibi Müslümanlar için temel ibadetlerin hikmetlerinin öğrenildiği özel bir gece olmasıyla da ayrı bir anlam taşır. Bu kutsal olay, Müslümanlara Allah’a olan bağlılıklarını güçlendirme ve maneviyatlarını yenileme fırsatı sunar.
Miraç Kandili ise bu önemli yolculuğun yıl dönümünde idrak edilen mübarek bir gecedir. Müslümanlar, bu özel gecede dua, ibadet ve tövbelerle Allah’a yönelir, Peygamber Efendimiz’in manevi mirasını hatırlar. Bu kandil gecesi, sevgi, hoşgörü ve birlik duygularını pekiştirmek için bir vesiledir.
İlginizi çekebilir: Miraç Kandili Mesajları
Miraç Kandili’nde yapılan duaların ve ibadetlerin Allah katında makbul olduğuna inanılır ve bu gece, manevi huzuru arayanlar için bir fırsat kapısıdır. Bu özel günün manevi anlamını idrak etmek, hem bireysel hem de toplumsal huzurun sağlanmasına katkı sağlar. Bu yazımızda sizlere Miraç ile ilgili ayetleri derledik
Miraç İle İlgili Ayetler
Kur’an-i Kerim’de geçen Miraç ile ilgili ayetler şu şekildedir;
İsrâ Sûresi: 1. Ayet
Hak Teâlâ buyurur:
“Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1)
Necm Sûresi: 1. Ayet
“İnmekte olan yıldıza[1] and olsun.” (en-Necm, 1)
Necm Sûresi: 2 – 7. Ayetler
“Sâhibiniz (Muhammed Mustafâ) sapmadı ve bâtıla inanmadı. O, arzûsuna göre de konuşmamaktadır. O’nun konuşması vahiyden başka bir şey değildir. Çünkü (bildirdiklerini) O’na güçlü, kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (olan Cebrâîl, Rabbinin emri üzere) öğretti. Sonra en yüksek ufukta (Sidretü’l-Müntehâ’da) iken asıl şekliyle istivâ etti (doğruldu).” (en-Necm, 2-7)
Necm Sûresi: 8. Ayet
“Sonra yaklaştı ve tedellî etti.” (en-Necm, 8)
Necm Sûresi: 9. Ayet
“(Muhammed Mustafâ ile Rabbinin) araları, iki yay arası kadar, ya da daha yakın oldu.” (en-Necm, 9)
Necm Sûresi: 10. Ayet
“Allâh o anda kuluna vahyini bildirdi.” (en-Necm, 10)
Necm Sûresi: 11- 12. Ayetler
“(Muhammed Mustafâ’nın) gözleriyle gördüğünü kalbi yalanlamadı. (Ey inkârcılar!) O’nun gördükleri hakkında şimdi kendisiyle tartışacak mısınız?” (en-Necm, 11-12)
Necm Sûresi: 13 – 14. Ayetler
“And olsun ki (Muhammed Mustafâ), onu (Cebrâîl’i) Sidretü’l-Müntehâ’da bir defâ daha gördü.” (en-Necm, 13-14)
Necm Sûresi: 15 – 16. Ayetler
“Orada Me’vâ cenneti vardır. O Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.” (en-Necm, 15-16)
Necm Sûresi: 17 – 18. Ayetler
“(Muhammed Mustafâ’nın) gözü, oradan ne kaydı, ne de sınırı aştı. And olsun O, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını (da) gördü.” (en-Necm, 17-18
İlgili Videolar
Kaynak: 1