Kuşak Çatışması Nedir? Çözüm Yolları Nelerdir?
Kuşak çatışması özellikle ergenlik dönemine giren çocuğu olan ebeveynler tarafından sıkça dile getiriliyor. Kuşak; jenerasyon ya da nesil gibi sözcüklerle de anılan, aynı yaşam şartlarını ve yaklaşık yetişme tarzı ile düşünce biçimlerini paylaşan, belirli bir yaş skalasındaki kişileri ifade eden bir kavramdır. Aynı kuşakta bulunan bireyler, genellikle aynı ya da birbirine yakın değerleri savunmakta ve buna göre yaşamaktadırlar.
Duygular, düşünceler, dinlenen müzikler veya ilgi alanları aynı nesildeki insanlar için çoğu zaman benzerlik içindedir. Fakat nesiller arası geçişlerde, teknolojik ilerlemeler kaydedilir. Hal böyle olunca değer yargıları, dünya görüşleri, bakış açıları ve yaklaşımlar bir hayli farklılık göstermeye başlar. Bu farklılıkların yol açtığı şey ise; kuşaklar arasında doğan fikirsel ayrılıkların yarattığı çatışmalar şeklinde karşımıza çıkar.
Peki bu soruna dair neler yapılabilir, çatışma alanlarındaki kriz yönetimi nasıl olmalıdır ve çözüm yolları nelerdir? İşte biz de bu yazımızda sizlere; tüm bu soruların cevabı niteliğinde bir takım bilgiler veriyor olacağız. Konuya ilişkin videolara ise yazımızın son bölümünde ulaşabilirsiniz.
Kuşak Çatışmasının Nedenleri Nelerdir?
- Farklı zamanlarda ve dönemlerde doğup, farklı değer yargılarının savunuluyor olması.
- Kişilerin, karşılarındaki diğer kuşaktan insanlara bir takım ön yargılar ile yaklaşıyor olması.
- Gençlerin kimliklerini, isteklerini ve kendilerini keşfetme sürecinde yaşadıkları handikaplar ve bir üst kuşakta yer alan yetişkinlerin bunu anlayamıyor olması.
- Ergenlik dönemindeki bireyin dünyayı anlamlandırma çabasının, ebeveyni tarafından yersiz görülmesi ve herkesin birbirine kendi doğrusunu empoze etmeye çalışması.
- Öğrenilmiş ve kodlanmış bilgilerin, farklı fikirler ve bakış açıları üzerinden değerlendirilmesi ile bu esnada ortaya çıkan çelişkiler.
- Farklı yaş gruplarının kendi fikirlerine ve yaşam deneyimlerine göre olayları yorumlaması. Bu doğrultuda değişime ve yeniliğe kapalı olmak.
- Her kuşağın yaşadığı tecrübenin birbirinden ayrı olması ve dönemler arası yaşanan sosyo-kültürel değişiklikler.
- İçinde bulunulan toplumlar arasındaki farklılıklar ve değişen çağ.
- Kuşak çatışması sırasında yaşanan iletişim problemleri.
- Empati kurmada zorluk çekilmesi.
- Pek çok şeye ulaşımın kolay hale gelmesi ve tüketim toplumunun oluşması.
- Özgürlük ve sınır kavramlarının, kişiye ve döneme özgü olarak değişkenlik göstermesi şeklinde sıralanabilir.
Kuşak Çatışmasının Faydaları
Bu durum her ne kadar bir problem veya yıpratıcı bir süreç gibi gözüküyor olsa da, aslında belli başlı faydaları da vardır diyebiliriz! Ancak burada temel alınması gereken nokta; çatışmanın doğru şekilde yönetilmesidir.
Gençlerin atılgan, öz güvenli ve cesur tavırları, gelecek nesiller için umut vaat etmektedir.
Sanatta, bilimde ve teknolojide ilerlemelerin yaşanması, yeni kuşağın kendi hayallerini gerçekleştirmesi ile doğru orantılıdır. Bu noktada doğan zıtlıklar her zaman olumsuz değil, olumlu yönde değerlendirilmelidir.
Farklı fikirler eğer sağlıklı bir ortamda tartışılabiliyor ise; bu, genç ile ebeveyni arasındaki iletişimi kuvvetlendirebilir. Bu sayede her iki taraf için de yeni bir deneyim elde edilebilir.
Fakat tüm bunlara rağmen, unutulmamalıdır ki; sürecin yönetilmesinde yaşanan aksaklıklar, ebeveyn-ergen ilişkisini büyük oranda zedelemektedir.
Kuşak Çatışması Nasıl Çözülebilir?
- Aslında tüm sorunların ve anlaşmazlıkların kökeninde, tarafların birbirine karşı ön yargılı olması yatar. Buradan hareketle; hem yetişkinin hem de gencin birbirlerini dinlerken, objektif tutum içerisinde olması ve hak vermese bile anlamaya çalışması, çözüme giden yoldaki ilk adımdır.
- Yetişkinin, yalnızca kendi döneminde kalması, değişen çağ ile ilgili tüm gelişmelere kapalı olması ve gence kendi fikirlerini dayatması, işleri daha karmaşık bir hale sokar. Bu nedenle önce genç ile barış içerisinde olunması ve gereken ilginin gösterilip, sevgi ortamının yaratılması şarttır.
- Yaşam boyu eğitim yaklaşımı kuşak çatışmasını çözmede etkili bir yöntemdir. Bu noktada her iki tarafa da görev düşmektedir. Hem gençler, ebeveynlerinin yetiştikleri dönemi ve o döneme ait bakış açılarını incelemeli, hem de ebeveynler yeni gelişmeleri okuyup araştırmalı, fikir sahibi olmalıdır.
- Ebeveynler, gençleri sanki kendilerinin bir uzantısıymış gibi görmemeli ve onların da ayrı bir birey olduklarını kabul etmelidir. Böylece farklı görüşlere saygı duymak daha kolay olabilir.
- Gençler her ne kadar her şeyi bildiklerini iddia ediyor olsalar da, aslında mutlaka yetişkinlerin yardımına ihtiyaç duyarlar. Fakat yetişkinlerin bu yardımı fark ettirmeden ve despot bir tavır sergilemeden, dostane bir şekilde yapmaları önemlidir.
- Hoş görü ortamında ve açık bir iletişim ile denenen çözüm yollarından, herhangi bir sonuca ulaşılamıyor ise; mutlaka bir uzmandan profesyonel destek alınması önerilmektedir.