İş dünyasında özellikle de beyaz yakalıların kendilerini firmalarında ya da kurumlarında yeterince rahat hissedebilmeleri iş yerindeki huzurları ve özel yaşamlarındaki mutlulukları için oldukça önemlidir.
Bunu sağlayacak olan da firma ya da kurumların yöneticileri ve yönetim adına karar veren kişilerdir. Bu yazımızda beyaz yakalıların çalıştıkları yerde hissettikleri konfor alanlarını ve bu alanların detaylarını sizlerle paylaşıyor olacağız.
Verilere göre Türkiye’de çalışan beyaz yakaların sadece %12’si firmalarını daha ileriye götürecek yenilikçi projeleri hayata geçirmek için kendilerini motive hissediyor
Diğer bir ifadeyle, 100 kişinin çalıştığı bir firmada 88 kişi kendisini bu konu için yeterince motive hissetmiyor. Genel itibari ile bakıldığında beyaz yakalıların tümünün %12’s, heyecan alanında, %57’si konfor alanında, %18’i ise kaygı alanında bulunuyor. Süreçlerin doğru yönetilmesi halinde %11’lik bir grubun heyecan alanına katılabileceğini görebiliyoruz. İçinde yer aldığımız konjonktürü düşündüğümüzde, harekete geçen kitleleri barındıran bu önemli alanın olabildiğince büyümesi içten bile değil.
“Başarma duygusu”, maddi motivasyonların önünde
Türkiye’nin Konfor Alanı Haritası Araştırması’na göre beyaz yakalılar kendilerini başarılı hissedebilmek için çalışıyor. Kadınlarda bu duruma “bir grubun parçası olabilme”, erkeklerde ise statü ve maddiyat ile ilintili konular takip ediyor. Türkiye’de iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliği ve sosyolojik etkenlerin tortularını izleyebiliyoruz.
Heyecan alanına geçmek için nelere ihtiyaç duyuyoruz?
Beyaz yaka çalışanlarının daha basit bir şekilde harekete geçebilmesi için birçok farklı unsurun etkisini ortaya koymakta. Bunlardan ilk üç nedir derseniz, ödüllendirme, cesaretlendirme politikaları ve vizyon konularının bir adım öne çıktığını görebiliriz.
Araştırmanın devamında çalışanları harekete geçirebilmek için bir vizyon nasıl olabilmeli sorusuna da yanıtlar sunuyor. Beyaz yakalılar uğruna emek verdikleri vizyon vizyondan memnun olabilmek ve onu anlamlandırabilmek istemekte. Bu vizyonun alışılagelmişin dışına çıktığını da belirtmek gerekiyor. Beyaz yakalılar insanı değerli kılan, alışılagelmiş misyon-vizyon anlayışından farklı bir amaç (purpose) adına çalışmak istemektedirler.
Cesaretlendirilen insan daha kolay harekete geçiyor
Araştırma çalışanların; yeni şeyler deneme, daha iyiye gitme yolunda kurumların kendilerini desteklemelerini istediğini dile getiriyor. Bu yola baş koyan çalışanlar ise kurumdaki tecrübeli yöneticiler tarafından takip edilme ve yönlendirilme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Bu şekilde stres kontrolünü daha iyi yaparak kaygı yönünden heyecan yönüne geçebiliyorlar.
Adil ödüllendirme
Ödüllendirme politikaları her süre zarfında eleştiriye maruz kalmaktadır. Ana motivasyonu “başarılı hissetmek” olan bir grup, bir başkasının ödüllendirilmesinden mutlu olmayabilir. Bu nokta ileri kurulabilecek benzeri sistemlerin elden geldiğince basit, kolay, şeffaf ve anlaşılır bir yapıda olabilmesi ayrıca önem taşıyor.
Firmanızı harekete geçirin
Veriler bilgi olarak yeteli gibi gözükse de ekiplerin içinden harekete geçme isteği konusunda problem yaşayan büyük bir kesim olabildiğini gösterebiliyor. Diğer bir yandan, hem kurumun daha büyük başarılar elde etmesi hem de çalışanların çok daha mutlu olabildiği bir dünya elbette ütopya değil. “İsteğin, bilgiden” önce geldiği bugünün dünyasında işine büyük bir heyecan ile sarılan ve yeniliklerin peşine düşen, kısaca heyecan alanına girebilen bir organizasyon yaratmak da oldukça mümkün.
