İngilizcede En Çok Kullanılan 500 Kelime! İngilizce, Türkçe gibi binlerce kelimeye sahiptir. İngilizce, dünyadaki en zengin dillerden biri olarak kabul edilir. Çünkü kelime sayısı bakımından oldukça geniştir. Bilinene göre İngilizce’de yaklaşık olarak 50.000 kelime var. Ancak bu kelimelerden sadece 20.000 tanesi aktif olarak kullanılıyor.
Her dilde olduğu gibi, İngilizce’de de unutulup giden, günlük hayatta nadiren kullanılan veya yazılı dilde pek karşılaşılmayan binlerce kelime bulunmaktadır. Bu nedenle, İngilizcede en sık kullanılan 500 kelimeyi bilmek son derece önemlidir. Bu kelimeler sayesinde günlük konuşmalara katılabilir ve konuşulanları kolayca anlayabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: İngilizce’de En Çok Kullanılan Kelimeler ve Cümleler
Bu listemizde sizlere, İngilizce’nin en yaygın kullanılan 500 kelimesini ve bunların Türkçe karşılıklarını sunuyoruz. Eğer daha önceki yazımızda yer alan “İngilizce’de Sıkça Kullanılan Kısaltmalar ve Anlamları” yazımıza da göz atmak isterseniz, size bir ısınma turu olarak okuyabilirsiniz. Fakat size önerimiz ilk olarak bu yazımızdaki kelimelere bakmanız.
İngilizcede En Çok Kullanılan 500 Kelime
İşte İngilizcede en çok kullanılan 500 kelime listesi;
İngilizcede En Çok Kullanılan 500 Kelime | Türkçe Karşılığı |
able | yapabilen |
about | hakkında |
above | yukarıdaki |
accessible to | erişilebilir |
according to | e göre |
achievment | başarı |
across | karşısında |
admit | kabul etmek |
adult | yetişkin |
affect | etkileme, etki etmek |
after | dikten sonra |
afternoon | öğleden sonra |
afterwards | ondan sonra |
again | tekrar, yine |
against | aleyhinde, -e karşı |
age | yaş |
agent | ajan |
ago | önce |
agree | anlaşmak, katılmak |
ahead | ilerde |
air | hava |
all | her şey |
all right | peki |
almost | neredeyse |
alone | tek başına |
along | süresince |
already | zaten, çoktan |
also | üstelik |
although | e rağmen, olduğu halde, gerçi |
altogether | büsbütün |
always | her zaman, daima |
among | arasında |
and | ve, ile |
any | hiç |
anybody | hiç kimse, herhangi biri |
anyone | hiç kimse, herhangi biri |
anything | hiçbir şey, herhangi bir şey |
anyway | her halükârda |
anywhere | herhangi bir yere |
appear | görünmek, gözükmek |
apple | elma |
apply | başvurmak |
approach | yaklaşım |
april | nisan |
area | alan, bölge |
argue | tartışmak |
arm | kol |
around | etrafta, çevrede |
arrive | varmak, ulaşmak |
art | sanat |
article | makale |
artist | sanatçı |
as | kadar, gibi |
ask | sormak |
assume | varsaymak |
attack | atak |
attention | dikkat |
attorney | avukat |
audience | seyirci |
august | ağustos |
author | yazar |
authority | yetki, otorite |
avoid | önlemek, kaçınmak |
away | uzakta |
baby | bebek |
back | geri |
bad | kötü |
bag | sırt çantası |
ball | top |
bank | banka |
bar | bar, baro |
base | temel, baz |
be | olmak, var olmak |
beat | dövmek, yenmek |
beautiful | güzel, hoş |
because | çünkü, diği için |
become | haline gelmek |
bed | yatak |
before | önce |
begin | başlamak, başlatmak |
behavior | davranış, tutum, hareket |
behind | arkada |
believe | inanmak, inancı olmak |
below | aşağı |
benefit | yarar, fayda |
beside | başka, yanında |
besides | ayrıca |
best | en iyi |
better | daha iyisi |
between | arasında |
beyond | ötesinde |
big | büyük |
bill | fatura |
billion | milyar |
black | siyah |
blood | kan |
blue | mavi |
board | yazı tahtası |
body | vücut |
book | kitap |
born | doğmuş, doğum |
both | ikisi de |
box | kutu |
boy | erkek çocuk |
bread | ekmek |
break | kırılma |
Breakfast | kahvaltı |
bring | getirmek |
brother | erkek kardeş |
budget | bütçe |
build | inşa etmek |
building | bina |
bus | otobüs |
business | iş |
busy | meşgul |
but | ama, fakat |
buy | satın almak |
by | yoluyla |
cab | taksi |
call | çağrı, aramak |
camera | kamera |
campaign | kampanya |
can | yapabilmek |
cancer | kanser |
candidate | aday |
capital | başkent |
car | araba |
card | kart |
care | bakım |
career | kariyer |
carry | taşımak |
catch | yakalamak |
cause | sebep olmak |
cell | hücre |
center | merkez |
century | yüzyıl |
certainly | kesinlikle |
chair | sandalye |
challenge | meydan okuma |
chance | şans |
character | karakter |
charge | şarj etmek |
cheap | ucuz |
child | çocuk |
choose | seçmek |
church | kilise |
cigarette | sigara |
cinema | sinema |
citizen | vatandaş |
city | şehir |
civil | sivil |
class | sınıf |
class | sınıf |
clear | açık |
clearly | açıkça |
coach | koç |
coffee | kahve |
cold | soğuk |
colour | renk |
come | gelmek |
common | ortak, yaygın |
company | şirket |
compare | karşılaştırmak |
computer | bilgisayar |
concern | ilgilendirmek |
condition | şart |
conference | konferans |
consider | dikkate almak, göz önüne almak |
crazy | çılgın, deli |
dad | baba |
dangerous | tehlikeli |
dark | karanlık, koyu |
date | tarih, randevu |
daughter | kız çocuk |
day | gün |
december | aralık |
delicious | lezzetli |
different | değişik |
difficult | zır |
dinner | akşam yemeği |
dirty | kirli |
doctor | doktor |
double | çift, ikiye katlamak |
down | aşağıya doğru |
each | her, her biri |
early | erken |
easy | kolay, basit |
else | başka |
empty | boş |
enough | yeterli |
even | bile, hatta |
evening | akşam |
ever | daima, hiç |
every | her biri |
exactly | tam olarak |
except | hariç tutmak, haricinde |
expensive | pahalı |
extra | ekstra |
family | aile |
far | uzak, uzakta |
fast | hızlı |
father | baba |
february | şubat |
few | az |
file | dosya |
film | film |
final | final, son |
fine | güzel, iyi |
first | ilk, öncelikle |
floor | zemin |
food | yiyecek |
for | nedeniyle |
foreign | yabancı |
forward | ileri |
friday | Cuma |
friend | arkadaş |
full | dolu, tam |
fun | eğlence |
funny | komik |
game | oyun |
gas | gaz |
general | genel |
gentleman | centilmen |
get permission | izin almak |
girl | kız çocuk |
god | tanrı |
good | iyi |
goverment | hükümet |
great | harika |
green | yeşil |
grey | gri |
half | yarım |
hand | el |
handbag | el çantası |
happy | mutlu |
hard | zor, sert |
healthy | sağlıklı |
heart | kalp, gönül |
help | yardım etmek |
here | burada |
high | yüksek yer |
holiday | tatil |
home | ev |
hospital | hastane |
hot | sıcak |
hotel | otel |
hour | saat |
house | ev |
how | nasıl |
however | ama, oysa |
hungry | aç |
husband | koca |
idea | fikir |
if | eğer, ise |
important | önemli |
in | içinde |
incredible | inanılmaz |
information | bilgi |
inside | iç, içteki |
instead of | yerine |
interesting | ilginç |
international | uluslararası |
into | içine, içeriye |
it | o |
january | ocak |
job | iş, meslek |
joke | şaka, şaka yapmak |
july | temmuz |
june | haziran |
just | sadece |
key | anahtar |
kind | çeşit, nazik |
kitchen | mutfak |
lady | kadın, hanımefendi |
large | geniş, büyük |
late | geç |
least | az miktar |
less | daha az |
life | hayat, ömür |
light | ışık |
list | liste, listelemek |
little | az miktar |
long | uzun |
lot | çok, hisse |
luck | şans |
lunch | öğle yemeği |
posta | |
main | ana, esas, başlıca |
man | adam |
manager | yönetici, müdür |
many | bir hayli, çok |
march | mart, marş |
market | pazarlama |
may | mümkün olmak, mayıs |
me | bana, beni |
meat | et |
meet | görüşme yapmak |
meeting | toplantı |
men | adam |
message | mesaj |
metre | metre |
mine | kazmak |
minute | dakika |
mistake | yanlış, hata |
monday | Pazartesi |
money | para |
month | ay |
more | çok |
morning | sabah |
most | en fazla miktar |
mother | anne |
much | çok şey |
music | müzik |
must | meli, malı |
my | benim |
name | isim |
necessary | gerekli |
never | asla |
new | yeni |
news | haber |
newspaper | gazete |
next | sonraki |
nice | hoş |
night | gece |
no | hayır |
nobody | hiç kimse |
normal | normal |
not | yok, değil |
nothing | hiç |
november | kasım |
now | şimdi |
nowhere | hiçbir yerde |
number | sayı, rakam |
october | ekim |
off | den, dan, dışında |
office | büro, ofis |
official meeting | resmi toplantı |
often | sık sık |
on | üstünde, üzerinde |
once | bir zamanlar |
one | bir tane, tek |
only | yalnız, sadece |
opposite | zıt, karşı |
other | diğer, başka |
our | bizim |
out | dış |
outside | dışarı |
over | sona ermiş, üstünde |
paper | kağıt |
part | ayırmak, kısmen |
party | parti |
past | geçmiş |
pen | tükenmez kalem |
people | insan |
perfect | mükemmel, kusursuz |
person | kişi |
phone | telefon, telefon etmek |
picture | resim |
pink | pembe |
place | yer, mekan |
plus | artı, potizif |
police | polis |
poor | zavallı, sefil |
possible | mümkün, olası |
power | güç, enerji |
problem | sorun, problem |
programme | program, yayın |
quarter | çeyrek |
quick | hızlı, çabuk |
ready | hazır |
really | gerçekten |
red | kırmızı |
relationship | ilişki |
restaurant | restoran, lokanta |
right | gerçek, sağ |
room | oda |
rude | kaba |
rule | kural, talimat |
sad | üzgün |
salt | tuz |
same | aynı |
sandwich | sandviç |
saturday | Cumartesi |
school | okul |
sea | deniz |
september | eylül |
serious | ciddi |
several | birkaç |
shoe | ayakkabı |
short | kısa |
shower | duş |
since | den beri |
sir | sör, beyefendi |
sister | kız kardeş |
slow | yavaş |
small | küçük |
so | yani |
some | bazı |
somebody | birisi |
someone | biri, birisi |
sometimes | bazen |
somewhere | bir yerde |
son | erkek çocuk, oğul |
sorry | üzgün, özür |
spoon | kaşık |
street | cadde |
stupid | aptal |
such | bu gibi |
sugar | şeker |
summer | yaz |
sun | güneş |
sunday | pazar |
super | süper |
sure | kesin, emin |
surname | soyadı |
sweet | tatlı |
taxi | taksi |
tea | çay |
teacher | öğretme |
team | takım |
telephone | telefon |
television | televizyon |
than | göre |
that | şu, öteki |
their | onların |
them | onları, onlara |
then | o zaman, öyleyse |
there | şuradaki |
these | bunlar |
they | onlar |
thing | şey |
this | bu |
those | şunlar |
thursday | Perşembe |
ticket | bilet, etiket |
time | zaman |
to | e doğru, göre |
today | bugün |
together | beraber |
tomorrow | yarın |
tonight | bu gece |
too | dahi, çok |
top | en yüksek, en iyi |
total | toplam, bütün |
town | kent, ilçe, kasaba |
traffic | trafik |
tuesday | salı |
twice | iki kere |
under | alt, altında |
unless | olmadıkça |
until | inceye kadar |
up | yukarı |
upstairs | yukarıdaki |
urgent | acil |
us | bizi, bize |
useful | kullanışlı, işe yarar |
usual | olağan |
very | çok |
warm | ısınma, ılık |
water | su |
way | yol |
we | biz |
weak | zayıf, kuvvetsiz |
weather | hava, hava durumu |
wednesday | çarşamba |
week | hafta |
well | iyi, hoş, iyi durum |
what | ne |
whatever | her ne |
when | ne zaman |
whenever | dığında, diğinde |
where | nere, nerede |
while | iken |
white | beyaz |
who | kim |
whoever | her kim |
whole | bütün |
whose | kimin |
why | neden, niçin |
wife | eş, hanım |
will | istek |
window | pencere |
with | ile, birlikte |
within | iç, içinde |
without | olmadan, medikçe, maksızın |
woman | kadın |
wonderful | harika |
word | kelime |
world | dünya |
worse | daha kötü |
worst | en kötüsü |
wrong | yanlış |
year | sene |
yellow | sarı |
yes | evet |
yesterday | dün |
yet | hala, henüz |
young | küçük, genç |
your | senin, sizin |
zero | sıfır |