Gece Körlüğü Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Gece körlüğü, özellikle gece veya düşük ışık koşullarında meydana gelen bir sorun olup, görüş alanının ve görme keskinliğinin azalması durumunu ifade eder. Tıp literatüründe “niktalopi” olarak adlandırılan bu durum, halk arasında genellikle “tavuk karası” olarak bilinir. Bu durum, bazı nedenlerden dolayı ortaya çıkar. Ancak özellikle retinitis pigmentosa ile ilişkilidir.
Retinitis pigmentosa hastalığı, gözün ışığa duyarlı yüzeyi olan retinadaki fotoreseptör hücrelerinin dejenerasyonu ile karakterizedir. Hastalık başladığında, gözün ışığa verdiği tepki değişir ve ışığın algılanması zorlaşır. Bu durum, ilerleyen bir görme kaybına, merkezi görüşte daralmaya ve karanlıkta görme sorunlarına yol açabilir.
Tavuk karası olarak bilinen bu rahatsızlık, loş ışık veya karanlıkta tamamen görememe durumu yaratmaz. Hastalığın belirgin özelliği, çok aydınlık bir ortamdan daha az ışıklı bir ortama geçildiğinde, geçici olarak görme yeteneğinin önemli ölçüde azalmasıdır. Bu sebeple, gece körlüğü, bir körlük türü olarak sınıflandırılmaz, ancak görme bozukluğu özelliklerini taşır.
Düşük ışık koşullarına uyum sağlamakta zorlanma durumu ortaya çıkar. Hastalar, yetersiz ışık altında araç kullanırken güçlük yaşayabilir, kapalı bir ortamda çarpışma riski taşırlar ve çeşitli engellere takılarak düşebilirler. Hastalık, doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir ve erkeklerde kadınlara kıyasla daha sık görülür. Hastalık ilerleyici bir seyir izler, ancak kalıcı körlüğe yol açmaz.
Gece Körlüğü Belirtileri Nelerdir?
Gece körlüğü belirtileri, genetik geçişli retinitis pigmentosa hastalığına bağlıysa, hastalığın genetik yapısından kaynaklanan nedenlerle belirtiler ve gelişim süreci bireyden bireye değişebilir. Gece körlüğü, genellikle çocukluktan itibaren başlamasına rağmen, ilk belirtiler genellikle daha ileri yaşlarda ortaya çıkar.
Bu durumun temel sebebi, hastalığın retinanın dışından merkeze doğru ilerlemesi ve retinadaki hücrelerin etkilenmesi sonucunda görme merkezinin dejenerasyona uğramasıdır. Bu da hastalığın gelişimini gösterir.
Tavuk karası, her iki gözü etkileyebilir. Ancak hastalığın ilerleyiş hızı ve görme kaybının derecesi başlangıçta tahmin edilmesi zordur. Hastalık kalıcı körlüğe neden olmasa da, merkezi görmede daralma ve düşük ışık koşullarında görüşte giderek azalma durumu meydana gelebilir.
Gece körlüğünün belirtileri şu şekildedir:
- Düşük ışıklı ortamlarda yetersiz görüş ve görme alanında daralma,
- Aydınlık bir ortamdan loş bir ortama geçişte adaptasyon sorunları,
- Işığa karşı artan hassasiyet ve yoğun ışığa baktıktan sonra bulanık görme.
Bu belirtilerin yanı sıra, hastalığın farklı göz problemlerinden kaynaklanan nedenleri de göz önüne almak önemlidir. Eğer tavuk karası, retinitis pigmentosadan kaynaklanıyorsa, merkezi görme kaybı ve tünel görüş gibi görme problemleri ortaya çıkabilir.
Bu hastalar, yürüyüş sırasında çevredeki nesnelere çarpabilir veya merkezi görüşte yaşanan sorunlar nedeniyle detaylı yakın görüş gerektiren işleri tek başlarına başaramayabilirler. Ayrıca, tavuk karası hastalığı, bazı hastalarda farklı renkleri algılamada problemlere neden olabilir.
Gece Körlüğü Neden Olur?
Retina içinde, ışık ve karanlık ortamlarda görüşü sağlayan çeşitli hücreler bulunmaktadır. Bu hücreler, ışığın yetersiz olduğu durumlarda göz içindeki ışık seviyesini düzenleyerek görme fonksiyonunun yerine getirilmesine olanak tanır. Gece görüş azalması sorununun temelinde, retinadaki fotoreseptör hücrelerinde meydana gelen bozukluklar yer almaktadır. Bu bozukluklar sonucunda, ışığın algılanmasında çeşitli fonksiyonel sorunlar ortaya çıkar.
Gece körlüğünün nedenlerinden biri de retinitis pigmentosadır. Retinitis pigmentosa, tek bir hastalık olarak kabul edilmez. Bunun yerine, retinanın arkasındaki ışığa duyarlı hücrelerin fonksiyonlarını etkileyen bir grup hastalık olarak sınıflandırılır. Hastalığın temel sebeplerinden biri, genetik aktarım nedeniyle ailesinde benzer bir sağlık sorunu bulunan bireylerdir.
Gece körlüğüne neden olan hastalıklar genel olarak şunlardır;
- Miyop
- Katarakt
- Diyabet
- A vitamini eksikliği
- Glokom
- Keratokonus
- Retinitis Pigmentosa
- Usher Sendromu
- Bazı kornea cerrahileri ve ilaç tedavileri
Gece Körlüğü Tedavisi
Gece körlüğünün tedavisi, temel nedenine bağlı olarak planlanır. Göz hastalıkları uzmanı tarafından kesin bir tanı konulduktan sonra, durumun tedavi edilebilir olup olmadığını belirler. Retinitis pigmentosanın neden olduğu kalıtsal gece körlüğünün tedavisi genellikle mümkün değildir. Ancak, tedavi basit bir gözlük reçetesi değişikliği veya glokom ilaçlarının ayarlanması gibi yöntemlerle sınırlı olabilir. Gece körlüğü, katarakt kaynaklıysa, ameliyat gerekebilir.
Retinal bir hastalık teşhis edilirse, tedavi genellikle retinal sorunun türüne göre belirlenir ve bir retina uzmanı tarafından ek araştırmalar yapılması gerekebilir. Diyabetik retinopati nedeniyle gece körlüğü varsa, ilaçlar ve diyabetik diyetlerle kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulması görme kaybını önlemeye yardımcı olabilir. A vitamini veya çinko eksikliği durumunda, bu eksikliklerin takviye edilmesiyle tedavi sağlanabilir. Bazı hastalar için, kontrastı artıran ve parlamayı azaltan özel gece görüş gözlükleri faydalı olabilir. Bu gözlükler, karanlık veya düşük ışıklı ortamlarda görüşü iyileştirebilir.