Demokles’in Kılıcı Nedir? Demokles’in Kılıcı Hikayesi

Mustafa Ersan13 Aralık 2019

Demokles’in kılıcı, son dönem ve günümüz siyasetçilerinden sıkça duymaya başladığımız gazetelerde köşe yazarlığı yapan kişilerin yazılarında sıkça kullandığı fakat detayları ile birlikte bilinmeyen deyimlerden biridir. Bu deyimin tarihi bir dayanağı vardır. Bu deyim “Hayati” bir ders özelliği taşıyor olması değerli fakat samimi olmayan kişilerin sürekli kullanmasından dolayı diğer deyimler gibi önemsiz gözükebilmektedir.

Bu engame içinde araştırılma ihtiyacı ya da kaynağına iyice inmeye ihtiyaç duyulmayan bir sözcük öbeği olarak bilinmeye devam etmektedir. Gelin şimdi Demokles’in Kılıcı hikayesinin nereden geldiğine bakalım

Sicilya’ya Uzanıyor

İtalya’nın Roma kentinin en ünlü tarihçilerinden biri olan Çiçero’nun söylemesi ile üne kavuşan bu deyim, M.Ö. 4. Yüzyılda İtalya’da bulunan Sicilya Adasında yaşanan bir olay sonrasına kadar dayanmaktadır. Bu bölgede kurulmuş olan ve antik yunan kenti olan Siraküza, o zamanın en parlak devletleri arasındadır. Aynı zamanda tarihçi Çiçero’ya göre en büyük ve en güzel yunan şehridir.

Şaşaa’nın Hakim Olduğu Zaman

Tarihçiler tarafından bahsedilene göre o zamanların güçlü krallarında biri olan Siraküza’nın lideri Kral Dionysos, gösterişli bir zenginlik içindeydi. Bu kadar zenginlik içinde olan kral hiç gülmüyordu. Dikkatleri üzerine çekiyordu fakat hiç kimse kral’a gidip “neden gülmüyorsunuz?” diye soramıyordu doğal olarak.

Demokles’in Kılıcı Başlangıcı: Demokles’in Krala Özenmesi

Bu makalemizin asıl konusu olan Demokles Kral’ın yakın bir ahbabı ve danışmanı olarak saraya istediği gibi girip çıkıyordu ve kimse de bir şey diyemiyordu. Demokles’te kral’ın bu tavırlarını biliyordu fakat bir anlam veremiyordu. Demokles de kralın başrol oynadığı bu kısımda “keşke onun yerinde ben olsam…” hayalleri içinde görevini icra ediyordu.

İşte Madalyo’nun Diğer Yüzü

Demokles arkadaşı olan krala sürekli “ben senin yerinde olsam var ya…” tarzında söylemlerden bahsedince kral daha fazla dayanamıyor ve Demokles’e yer değiştirme teklifi yapıyor. Tek şart kral gibi davranmak ve kral gibi hissedip ona göre kararlar vermek. Kral herkese emri verir ve bir devir teslim töreni organize edilir.

Demokles artık yeni kral olmuştur. Bir ülke onundu. Kimse onun sözünün üstüne söz söyleyemezdi. Etrafına sürekli gülen ve sarayda ağzı kulaklarında dolaşan Demokles kafasını yukarıya kaldırdığında keyfi kaçıyordu.

Demokles’in Kılıcı “At Kuyruğunda Sarkan Kılıç”

Demokles kafasını her yukarı kaldırdığında üzerinde bir kılıç görüyordu. Bu kılıç bir at kuyruğuna bağlıydı. Düşmesi an mesele. Krala bu kılıcın neden tepesinde durduğunu sorması üzerine Kral Dionysos’un neden gülmediği sorusu da açıklığa kavuşuyor. O kılıç eğer ki kral görevini yerine getirmez ise kellesinin uçmasına razı olması anlamı taşımaktaydı.

Günümüz siyasetçilerinin dillerinde düşürmediği bu deyim anlamı ise tam da burada saklı. Yönetici, müdür, patron hatta ve hatta kral bile olsan görevini tam anlamıyla yerine getirmen gerektiğinin sembolüdür Demokles’in Kılıcı.