Çoğulcu cehalet, bir sosyal grubun üyelerinin belirli bir inanç ya da davranışla özel olarak aynı fikirde olmadığı, ancak grup normu olarak algıladıkları şeyi alenen kabul ettikleri bir tür sosyal grup önyargısı olarak tanımlanmaktadır.
Bununla birlikte, grubun neredeyse tüm üyeleri algılanan normla aynı fikirde değildir. yani gerçek grup normu, üyelerin düşündüğünden çok farklıdır. Çoğulcu cehalet terimi, grup üyeleri çoğunluğu için algılanan ve gerçek grup normu arasındaki farktan habersiz oldukları için kullanılır.
Grup kimliği, çoğulcu cehaleti harekete geçiren en yaygın güçtür. İnsanlar grubun iyi bir üyesi olduklarını göstermek için belirli bir şekilde davranmaları gerektiğini düşünürler. Ancak daha sonra diğerlerinin grup davranış normlarına uyduklarını varsayarlar. Çünkü bu aslında kendi kişisel inançları ile doğru orantılıdır.
Çoğulcu Cehalet İlk Olarak Nasıl Ortaya Çıktı?
Bu durum bir dizi farklı ortamda görülmüştür. Okulda olduğunuz zamanları tekrardan hayal edin. Sizin için hiçbir anlam ifade etmeyen bir derste oturdunuz mu? Sonra dersin sonunda, eğitmen herhangi birinin sorusu olup olmadığını sorduğunda, herkes anlamayan kişinin kendisi mi, yoksa başkalarının mı olduğunu ve kimin soru soracağını görebilmek diye etrafa baktığını gördünüz. Kimsenin elli havaya kalkmıyor. Çünkü herkes bunu anlamayan tek kişinin kendisi olduğunu düşünüyor.
Ortaöğretim sonrası öğrenciler arasında, insanlar akranlarının aşırı içme davranışı konusunda gerçekte olduğundan daha rahat olduklarını algılama eğilimindedir. Sonuç olarak, insanlar sorunlu davranışlar hakkında konuşmazlar. Çünkü yanlışlıkla başkalarının bu davranışı hoş gördüğünü varsayıyorlar.
Çoğulcu Cehaletin Olumsuz Sonuçları Nelerdir?
Grup inançları hakkındaki yanlış anlamalar, aynı zamanda, bireysel erkeklerin çoğunluğun sorunlu inançları ve davranışları hoş gördüğünü ve hatta göz yumduğunu varsayarak, toksik erkekliği de besleyebilir.
Çoğulcu cehalet seyirci etkisine katkıda bulunabilir. Çünkü insanlar yanlışlıkla diğerlerinin ortaya çıkan durumu acil bir durum olarak görmediklerine karar verir. Sonuç olarak, bir başkasının yapacağını umsalar bile kimse harekete geçmeye hazır değildir.
Sosyal bilimler literatüründe çoğulcu cehaletin birçok örneği vardır. Bunlardan en ünlüsü klasik sınıf örneğidir. Bu örneği yukarıda da vermiştik. Bazı zor konulardan bahsettikten sonra öğretmen sınıfa dönerek “Bir sorusu olan var mı?” diye sordu. Bunu söyleyince derin bir sessizlik oldu sınıfta ve kimse soru sormadı. Ancak çoğu öğrenci konuyu anlamamıştı. Öğrenciler, başkaları konuyu anladığı için soru sorulmadığını ve toplum içinde akılsız görünmemek için soru sormaktan korktuklarını belirtmişlerdir.
Başka bir örnek, okul kantinlerinde yiyecek tüketimi çalışmasıdır. Aslında aşırı yemekten kaçınmak istemelerine rağmen, pek çok öğrencinin dışlanma korkusuyla fikirlerini ifade etmesi engellendi. Öğrenciler yanlışlıkla diğer insanların çok fazla içmeyi sevdiğine inanırlar. Ancak gerçekte, öğrenciler aşırı yemeyi istemezler.
Bireysel düzeyde cehalet yeterince kötüdür. Ancak bir grup insanı bir araya getirdiğinizde gerçekten ortalığı karıştırmaya başlar.
Çoğulcu Cehalet İle İlgili Videolar
