Hadi dürüst olalım kim böylesi güzel hayali karakterlerin gerçek olmasını istemez ki !
Sizin adınıza benim cevap vermem gerekiyorsa kesinlikle isterim. Denizkızları bizleri büyüleyen hayallerimizi zenginleştiren varlıklar… Düşünsenize yunuslarla birlikte yüzen saçları uzun aynı filmlerdeki gibi kuyruğu olan bir denizkızının yüzdüğünü. Pekiii gerçek olmadığını kim inkar edebilir !!! Bu karakterler nasıl yaratıldı, nereden esinlenildi hep merak etmişimdir? Hani derler ya ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye! Adlarına söylenen o kadar çok efsane vardır ki… Akçakocalı denizkızından , Marpessa’ya kadar. Sizlerle sevdiğim efsaneyi paylaşacağım.
Tanrıların tarısı Zeus’un güzeller güzeli Artemis adlı kızı varmış. Artemis annesinin kardeşi Apollon’u doğururken çektiği acıyı görünce asla evlenmemeye karar vermiş ve bu isteğini babası Zeus’a söylemiş. Kızının kararını olumlu karşılayan Zeus ‘un kızının yeni adı artık ‘İffet Tanrıçası’ olarak anılacaktır. Artemis’in Tanrıları bile kendine hayran bıraktıracak bir güzelliği vardır ve gönlünde de kimse yoktur. Avlanmayı çok seven Artemis bir gece her zaman gezdiği kıyıda gezerken bir mağara fark eder ve hiç düşünmeden girer. İçinde bir göl olduğunu görüncede karanlık olmasına aldırmadan başlar yüzmeye. Birden sesler duyar ve bir çiftin mağarada olduğunu görür. Çiftlerden kızın çok güzel olduğunu ve erkeğinse bir o kadar yakışıklılığını fark eden Artemis adama aşık olur. Kızı oracıkta taşa çevirir. Adam yani İdas isimli bu genç günlerce gözyaşı döker ve denize açılır. Artemis ise kendine balık yerine bir kuyruk ekler ve denizkızı siluetinde adamın ağlarına takılır. Birbirlerini görür görmez aşık olan bu çiftin aşkı dillere destan olur ve birçok yerden onları görmeye gelirler.
Zeus kızının bu yaptığını fark eder etmez onu cezalandırır ve Artemis yani Marpessa sevdiğini artık sadece yılda bir kere görecektir. İdas bunun üzerine Marpessa’nın sevdiği kızı taşa çevirdiği mağaraya gider ve ağlayarak Zeus’a yalvarır. Kendisini de taşa çevirmesini ister. O kadar içten diler ki Zeus bu dua karşısında kayıtsız kalamaz ve İdas’ı taşa çevirir. Artemis (Marpessa) ise her yıl o mağaraya gider ve ikisini yanyana görünce üzülmesine rağmen onların taş bedenlerini yan yana getirir. Efsanemize göre bu yer Mersin Taşucu’ndadır. Yolunuz düşerse bir gün muhakkak uğramalısınız. İnanıyorum ki sizlerde o efsanevi aşkın varlığını hissedeceksiniz.
Resimde görülen denizkızı iskeleti bir kasırga sonrası kıyıya vurulmuş şekilde bulunmuştur. İnanması bir o kadar zor olsada gerçek olmadığı anlamına gelmiyor.
Evet arkadaşlar bu resmin ve benzerlerinin denizkızlarının insan dünyasında ki varlığına ispatı olduklarına inanıyorum. Ve diliyorum ki biz insanlardan korkmadıkları birgün gelsin çocukluk karakterlerimiz bizden sonraki nesillerimizin umudu olsun.
