Batıl İnançlar Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Batıl İnançlar, insanların günlük hayatlarında farkında olarak veya olmadan gerçekleştirdikleri bir tür alışkanlıktan doğan davranışlarıdır. Kültürel öğeler gibi, çok eski dönemlerden günümüze kadar kulaktan kulağa aktarılarak ortaya çıkan bu davranışlar nesilden nesile ulaşmıştır.
Batıl İnançların tam olarak kaynağı bilinmemektedir. Ancak geçmişinin çok eski tarihi dönemlere kadar uzandığı bilinir. Kültür gibi, coğrafyadan, tarihe, insanlara göre farklılıkları görülür. İnsanlar bazı davranışları yaparak veya yapmayarak bir çeşit kendilerini rahatlatma ihtiyacı hissederler.
Batıl İnançların Ortaya Çıkışı
Batıl İnançların ortaya çıkışı Paganizm’e dayandığı bilinir. Dünyada doğa dinlerine dayanan ve metaları doğa olayları olan inanış sistemine Paganizm denir. Bu inanışta Monoteizm yani tek tanrı ilkelerinden uzak bir anlayış hakimdir.
Bilimsel yetersizlikten geçmişte doğruluk veya çıkış nedenleri kanıtlanamasa da batıl inançlar köken olarak Paganizm’e dayandırıldığından işaretler kaynak alınmıştır. Doğa olayları bu inanışta var olduğundan, gerçekleşen olaylar bir işaret olarak algılanmış ve bir inanış şekli haline gelmiştir.
En Çok Bilinen ve Korkulan Batıl İnançlar
Tahtaya Vurma İnancı
Dünyanın iki farklı yerinden birbirinden tamamen bağımsız olarak gelişen bir batıl inançtır. M.Ö. 2000’li yıllarda Kuzey Amerika ve Ege’de Helen Uygarlığında ortaya çıktığı bilinir. Meşe ağacının yüksekliği ve sağlamlığından ötürü bazı güçleri olduğuna inanıldığından tahtaya vurma inancı ortaya çıkmıştır.
İki yerdeki kültürde de meşe ağaçlarına çok fazla yıldırım düştüğü görülmüştür. Amerika’da Tanrı’nın yıldırımla yere inerek orada oturduğuna, Helenler’de ise Yıldırım Tanrısı olduğuna inanılmıştır.
Kuzey Amerika ‘da bu inanıştan dolayı ağacın köküne vurup, Tanrı ile temasa geçildiğine inanılırdı. Kendilerini korumasını dileyerek bu inancı yaygınlaştırmışlardır.
Orta Çağda Hz. İsa’nın tahta bir çarmuhta öldürülmesinden dolayı bu inanış bilinmektedir. Her katedralde orijinal haçın parçası olduğuna inanıldığından bu tahtaya vurarak Tanrıdan dua ve isteklerinin gerçekleştirmesi dilenir.
Merdiven Altı İnancı
Duvara dayalı merdivenle duvar arasında bir üçgen oluşmaktadır. Birçok kültürde bu olay tanrılarca kutsal üçgen olarak adlandırılmıştır. Bir üçgenin içinden geçmek saygısızlık ve kutsal yerlere meydan okumak olarak bilinir.
Hristiyanlıkta bu inan Hz. İsa’nın ölüm şekliyle ilişkilendirilmiştir. Çarmıha dayalı olan merdivenin ölümün, kötülüğün ve ihanetin sembolü olduğuna inanılmıştır. Merdivenin altından geçince bu kötülüklerle karşılaşılacağına olan inançta burdan gelmektedir.
Kara Kedi Batıl İnancı
Bir kişinin önünden geçen siyah bir kedinin uğursuzluk getireceğine olan inançtır. Bu inanç M.Ö. 3000’li yıllara dayanır.
Eski Mısırlılara göre kediler çok kutsal olarak kabul görmüştür. Hatta kara dişi kediler tanrıça olarak kabul edilmektedir. Gelişen medeniyetler boyunca kedi sevgili her zaman artmıştır. Fakat işler Hristiyanlıkta değişmiştir. Hristiyanlar kendilerinden önceki kültür ve inançlarını yok etmeyi tercih ettiklerinden en çok kedi nefretiyle bir batıl inanç yayılmaya başlamıştır. Kutsal sayılan bu kediler, inatçı, sinsi karakterleriyle gözden düşmüş, uğursuz olarak adlandırılmaya başlanmıştır.