Bugün sizlerle Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişte yaşadığı Hain darbelerinden biri olan 27 Mayıs Darbesi Nedir? Sonuçları Neler? hakkında yazımı paylaşacağım.
27 Mayıs Darbesi Nedir?
27 Mayıs Darbesi Türkiye cumhuriyeti kurulduğundan bu yana yaşanmış en kötü darbelerden biridir. Aynı zaman da bu darbe ülkemizde gerçekleşen ilk darbe niteliğini de taşımaktadır. 27 Mayıs darbesi bir diğer adıyla ”27 Mayıs İhtilali” emir komuta zinciri dahilinde yapılan bir darbe değildir.
Darbe Türk silahlı Kuvvetleri’nin yapısında bulunan 37 düşük rütbeli subay ve o zaman görevde olan Tümgeneral Cemal Madanoğlu’nun girişimleriyle gerçekleştirilmiştir. Ordunun içi yapısını bilen ve değiştirme kalkışmasında bulunan bu askerler Kritik konum ve kişileri baskı altına alarak ele geçirmiş onları askeri ve silah zoruyla bastırmışlardır.
Dönemin Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar, Dönemin Başbakanı olan Adnan Menderes ve devletin ilgili hükümet görevlilerinden bazılarını tutuklatmışlardır. Darbe dolayısıyla birçok askeri personel emekliye ayrılma durumunda bırakılmış (4000 subay, 240 general olarak tahmin edilmekte), yargı da 550 hakim görevden alınmış, üniversitelerde eğitim veren akademisyenler görevden alınmıştır. Bununla birlikte Türkiye’de eğitim veren bazı üniversitelerde kapatılmak durumunda kalmıştır.
Dönemin ilgili hükümeti olan Demokrat Parti hükümeti Türkiye’yi sürekli kavga ve baskı altına almakla suçlu olduğu gerekçesiyle yukarıda bahsettiğim askerler aracılığıyla indirilmiştir. 27 Mayıs 1960 günü sabah saatlerinde ilgili askerler ülkenin kontrolünü ele aldılar. O zaman Kurmay albay olan Alparslan Türkeş radyodan halka okuduğu yazılı bir bildiri ile darbenin gerçekleştiğini bütün Türkiye ye duyurdu.
”Milli Birlik Komitesi” kurularak ülkenin kontrolünün bu askeri yapıdan sorumlu olduğu ve ülke yönetiminin üstlenildiği, 37 düşük rütbeli subay ve Emekli Orgeneral Cemal Gürsel aracılığıyla açıkça beyan edildi. Bu darbe’nin diğer darbelerden farkı Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri dahilinde olmamasıdır. Bu yüzden oluşturulan Milli Birlik Komitesi istediği şekilde ülkede bulunan kritik nokta ve kişileri hemen görevden el çektirerek ya da kapatarak kontrolü sağlamıştır. Anayasa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tamamıyla feshetmiştir ve yapılmakta olan bütün siyasi çalışmaları durdurma kararı almıştır.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, başbakan Adnan Menderes ile birçok Demokrat partili kişi tutuklanma talebiyle yargılanmıştır. Dönemin Genelkurmay başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, Ali Fuat Paşa, Tahsin Yazıcı ve eski Genel Kurmay Başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklanan kişiler arasındadır. Bu darbenin ilginç yönlerinden biri de Genelkurmay başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun’da darbeci yönetim tarafından tutuklanmıştır.
27 Mayıs Darbesi Nedenleri?
1957-1959 yılları arasında ordu ve Demokrat Parti hükümeti çeşitli anlaşmazlıklar içerisine girmiştir. Ordu’nun mevcut bulunan Demokrat Parti iktidarından memnun olmadığı söylenmiş ve Başbakan Adnan Menderes durumu kötüye götürdüğü sert bir dil ile ifade edilmiştir. Başbakan Adnan Menderes’in ”Ben bu orduyu yedek subaylar ile de idare edebilirim” sözleri orduyu daha da kızdırmış ve darbe yapılmasına daha fazla teşvik etmiştir.
Demokrat Partinin siyasi faaliyet ve kararları ordu tarafından fazlaca dikkat çekmiştir. DP’nin anayasayı açıkça ihlal ettiği üniversiteli çevrelere ”kara cübbeliler” diyerek hitap ettiği ve bu gibi şeylerin toplumda dile getirilmemesi için basına çeşitli yasaklar getirdiği öne sürülmüştür. Başbakan Adnan Menderes’in dış politika kaynaklı bazı tutumları da bu darbenin gerçekleşmesine sebep olmuştur.
Menderes’in Marshall Planı olarak bilinen Amerikan yardımlarını kabul etmeyi bırakıp Sovyet Birliği ile çeşitli anlaşmalar ve yardımlar yapması da etkili olmuştur. Amerika, daha fazla kredi vermek istemiş ancak Menderes kabul etmemiştir. Hatta o dönem yapımı devam eden Seydişehir alüminyum ve İskenderun Demir Çelik projeleri için Sovyetler birliğinden yardım almıştır.
Demokrat Parti’nin devamı niteliği taşıyan Adalet partisi darbeden 5 yıl sonra başa gelmiş ve Sovyetler birliğinden aldığı yardımlar ile yarım kalan projeleri tamamlamıştır.
27 Ekim 1957 de gerçekleşen seçimler büyük rekabete sahne oldu. Demokrat Partililer seçimlerden önce yasal düzenlemeler yaparak muhalefet partilerinin birlik ve beraberlik oluşunu engellemeye çalıştı. CHP’nin iddiasına göre Türkiye’nin bazı şehirlerinde sahte oylar kullanılmış ve sonuçlar değiştirilmiştir.
Türkiye’nin bazı büyük şehirlerimde gösteriler düzenlenmiş tepkiler gösterilmiştir. Gazete ve radyolar CHP’nin zaferini ilan etmiş fakat sayılmayan bazı oylar olduğu sebebi ile köylerden gelen oylar sayılmasıyla beraber DP’nin zaferi ilan edilmiştir.
Demokrat Parti oyların %47,88’ini alarak 424 milletvekili çıkarmıştır. İsmet İnönü’nün önderliğinde olan CHP ise oyların %41,09’unu alarak 178 milletvekili çıkarmıştır. Aynı zaman da Cumhuriyetçi Millet Partisi 4, Hürriyet partisi 4 milletvekili çıkarmıştır.
İlk olarak Başkent Ankara’yı ele geçirmek için planlar yapılmış ilgili askerlerin birlikleri darbeye ikna etmesi ve hükümet görevlilerini etkisizleştirmesi hakkında brifingler verilmiştir. Darbenin 27 Mayıs 1960 olarak gerçekleştirileceği bütün şifrenin hazır olması gerektiği konusunda uyarılar yapılmıştır. 27 Mayıs 1960 sabah 4.00 saatlerinde askeri hareketlenme başlamış, saat 4.30 sularında Albay Alparslan Türkeş tarafından radyoda bildiri okunmuş bütün Türkiye ve Dünya darbenin resmen başladığı konusunda bilgilendirilmiştir.
Ordunun ve Devletin çeşitli kademelerinde yapılan görev değişimleri, düzenlemeler ve baskılamalarla daha ilk günden ülke yönetimi ele geçirilmiştir.
Adnan Menderesin Eskişehir’den Konya’ya gittiği sırada Kütahya yakınlarında Tabur komutanı Agasi Şen ve Binbaşı Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara’ya getirildiği biliniyor. Başarılı emellerine ulaşan darbeci askerler ilk gün Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Başbakan Müşaviri Ahmet Salih Korur ve birçok hükümet görevlisini rehin almış, Harp okulunda darp ve şiddet uygulamışlardır. Hatta dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik’ in tutuklu olduğu odanın penceresinden atlayarak yaşamına son verdiği de iddialar arasında.
Ülke kontrolünü tam olarak sağladıktan sonra Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes olmak üzere birçok Demokrat partili kişi ve önemli komutan tutuklanıp Yassıada’ya götürüldüler. Yassıada’da ağır işkencelere maruz kaldıkları söylenmektedir.
14 Ekim 1960 tarihinde başlayan yargılamalar 14 Kasım 1960 tarihine kadar devam etti. çok sayıda davaya bakıldı, 1000’in üzerinde tanık dinlendi. 15 Eylül 1961 tarihinde yargılamalar sonuç buldu. 17 Eylül 1961 Pazar günü sabah saatlerinde sanıklardan Fahin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve Adnan Menderes İmralı Adası’nda idam edildiler. Bu 3 kişi dışındaki yetkililer Hapis cezasına çarptırılmıştır.
Darbenin planlandığı zamanlarda yeni bir anayasanın yapılmasına karar verilmiş ve 27 mayıs darbesinin kolaylıkla hükümeti devirmesi amaçlanmıştır.
27 Mayıs Darbesi Sonuçları Neler?
Darbeye hukuki olarak destek sağlamak amacıyla İstanbul’dan uzman Profesörler getirilmiştir. Bu profesörler Anayasa Komisyonu Raporu hazırlamışlardır. Raporda Demokrat Parti hükümetinin Türkiye’yi sürekli kavga ve baskı altına almakla suçlu olduğu, iktidarın gerçekliklerden koptuğunun, yapılan ve uygulanan adımların doğru olduğu ve devam ettirilmesi gerektiği ancak yargılama ve yürütmesi sürecinde askerlerin hukuki bir ilke doğrultusunda ilerlemesi gerektiğine işaret edildi.
Yapılan bu çalışmalar Geçici Kanun ifadesi ile kullanılmaktadır.
Bu kanun 27 maddeden oluşmaktadır. Ancak ülkeyi kontrol eden yapının askeri yapı olarak eklenmesi üzerine 34. madde olan (Türkiye Cumhuriyetini korumak ve yönetmek görevi orduya aittir) ordu iç hizmeti kanununa yer verilmiştir.
Milli Birlik Komitesi başkanı aynı zamanda Devlet başkanı olarak sayılmıştır.
YAD (Yüksek Adalet Divanı) sanıklardan Fahin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve Adnan Menderes’in idam cezasına çarptırılmasına, diğer demokrat partililerin ise hapis cezasına çarptırılmasına karar vermiştir.
Milli Birlik Komitesi ülkede söz sahibi bir konuma gelmiştir.