Şap Hastalığı Nedir? İnsanlara Bulaşır Mı?
Şap hastalığı, çift tırnağa sahip hayvanların hızlı seyirli, çabuk ve hızlı bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın bulaşma oranı son derece yüksektir. Hassas olan hayvan popülasyonları’nda %100’üne varıncaya kadar bulaşabilir. Bu sebepler ile bu enfeksiyon hastalığı, hem ekonomik hem ticari hem de sağlık açısından çok büyük bir risk demektir.
Şap virüsü, Picornaviridae familyasının alt grubu olan Aphttovirus’te yer alan bir virüstür. Bu virüsün, SAT – 1, SAT – 2, SAT – 3, ASİA – 1, A, O ve C olmak üzere 7 farlık tipi vardır. Bu tipler arasında çapraz bir bağışıklık ilişkisi görülmemesi hastalık ile mücadeleyi oldukça güçlendirmektedir. Virüs çeşitli fiziksel durumlara göre değişiklik gösterebilmektedir.
Isıya dayanıksız olan bu virüs 37 derecede 12 saat, 60 – 65 derecede yarım saat, 85 derecede ise birkaç dakika yaşamaktadır. Ancak soğuğa ve düşük ısıya karşı son derece dayanıklıdır. Bu virüs insana da bulaşabilmektedir. Ancak bulaşma riski çok düşüktür.
Virüsün bazı yüzeylerde yaşama süreleri
- Yapağıda: 24 gün
- Samanda: 15 hafta
- Sığır derisinde: 4 hafta
- Toprakta: 4 hafta
- Kepekte: 20 hafta
- Kuru ot: 5 ay
Şap Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Bu hastalığın belirtileri hayvandan hayvana farklılık gösterebilmektedir. Şap hastalığı, sığırlarda depresyon, iştahsızlık, süt veriminde ciddi azalma ve ateş gibi belirtiler verebilir. 24 saat içinde ise salya akışında hızlanma meydana gelir. Meme derisinde, koroner bölgesinde, interdigital bölgede ve ağız ve burunda rastlanılmaktadır. Bu bölgelerde yaralanmalar meydana gelir. Dilde oluşan yaralar genellikle birkaç gün içinde iyileşmektedir. Ancak nazal ve ayak bölgelerindeki yaralar ikinci bir enfeksiyona maruz kalabilir.
Keçi ve koyunlarda hastalık daha hafif geçer. Koyunlarda genel olarak topallık meydana gelir. Ağızdaki yaralar sığırlara göre daha küçüktür ve daha kısa sürede iyileşir. Genel olarak hastalığın meydana getirdiği ekonomik zararlar sığırlara göre çok aha düşüktür.
Şap hastalığı, ölüm oranı düşük olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Ancak virüs kalbe ulaştığı zaman ölümcül olmaktadır. Bulaşma oranı ise oldukça yüksektir. Et ve süt veriminde ciddi düşüşler meydana gelir.
Şap hastalığının kontrol altına alınabilmesi için üç yol vardır. Bunlar;
- Kesim: Hastalığa yakalanmış ve hastalıklı hayvanlar ile temas kurmuş diğer hayvanların kesilmesidir.
- Karantina: Daha önce edinilen tecrübeler doğrultusunda bu yöntem çok fazla işe yaramamaktadır. Ancak diğer yöntemler ile entegre olarak uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir.
- Aşılama: Hastalığın yoğun olduğu bölgelerdeki hayvanlarda uygulanır. Ancak sadece bir aşıda bir işe yaramayabilir. Karantina uygulaması da gerekmektedir.
Hayvan Yetiştiricilerinin Alabileceği Bazı Önlemler
- Hayvanların bulunduğu ahırlara bakıcı ve görevlilerden başka kimsenin girmemesi ve içeri girenleri aynı kıyafetleri dışarıda kullanmaması,
- Ahırların giriş kapılarında bu virüse etki gösteren dezenfektan uygulanmış paspasların kullanılması,
- Süt sağımı öncesi ellerin, makinelerin ve hayvan memelerinin iyice temizlenmesi,
- Yeni alınan hayvanların 15 gün boyunca karantinada bırakılmaları ve diğer hayvanlar ile temas ettirilmemeleri,
- Enfekte riski yüksek olan yerlerden saman, yem ve ot gibi hayvan gıdalarının alınmaması,
- Mera mevsiminde hayvanların otlanmaya çıkarılmaması alınabilecek bazı önemli tedbirlerdendir.