Sabunun İcadı, Kullanım Alanları, Türklerde Sabun Kullanımı
Temizliğin ve saflığın sembolü olarak kabul gören sabun, geçmişi M.Ö. 6000’li yıllara kadar uzanan ve şu anda günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen bir üründür.
Sabun, temizlik amacıyla kullanılan suyla temas halinde köpüren kimyasal bir maddedir. Sabunun temizleyici etkisi, suyu çeken ince bir tabaka ile yağ parçacıklarını sarabilme özelliğinden kaynaklanır. Geçmişten günümüze yaygın şekilde kullanılan sabun, önceleri sadece kalıp olarak kullanılsa da şimdilerde sıvı olarak da sıkça tüketilmektedir.
Yağlı maddeleri suda, ayırarak yok etme özelliğine sahip olmasından dolayı, lekeler ve kirler sabunla temizlenir.Temizlik maddesi olarak kullanımının dışında kozmetikte, plastik yapımında, boya imalatında, metal çekme işlerinde ve su geçirmez tekstil üretiminde de kullanılır.
Önceleri saç ve vücut temizliğinde de kullanılan sabunun, şampuanların, duş jellerinin, banyo köpüklerinin ve sıvı sabunların ortaya çıkmasıyla kullanım alanı daralmıştır.
Sabunun İcadı
Sabun, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. Finikeliler, sabun icat edilmeden önce kül ve kil kullanarak temizliklerini yapıyorlardı. M.Ö. 600 yılında sabunun bulunmasından sonra orta çağa gelindiğinde ise oldukça yaygınlaştı. Roma döneminde özellikle kadınların en çok kullandığı temizlik maddesiydi. Önceleri sabun sodyum, potasyum, tuz ve yağlı asidinin kül suyu ile temas etmesi sonucunda elde edilmekteydi.
Sabun niteliğindeki temizlik maddelerine ilişkin ilk yazılı belge ise M.Ö. 3000 yılına ait kil tabletleridir. Daha sonra 7. Yüzyıl civarlarında sabun üretimi bir meslek dalı haline gelmiştir. Güzel kokuların sabuna katılması bu dönemlerde ortaya çıkmıştır. Daha sonra çamaşır yıkamak ve banyo yapmak için kullanılmaya başlanmıştır. 12. Yüzyılda sabun tekelinin İngiltere’de bir sabun yapımcısına verilmesiyle lüks adı altında %100 vergi konulmuştur.
Bilimsel anlamda gerçek sabun yapımı ise 18. yy’da kimyager Michel Eugene Chevreul adlı mucidin, sabunun aslında bir yağ asidi olduğunu söylemesiyle gelişme göstermiştir. Buhar makinesi gibi buluşların ortaya çıkmasıyla da sabun üretimi bir sanayi alanına dönüşmüştür.
Türklerde Sabun
Türkler 11. yüzyıla kadar temizlik için soda, çöven, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, acı ağaç, tavşankulağı, hintkestanesi gibi saponinli maddeler ile farklı otlar ve kül kullanmışlardır. Sonraları sabunun icadıyla birlikte sabun imalatı, orta çağda İslam ülkelerinde gelişmiş bir üretim kolu haline gelmişti. Osmanlı’nda tertip edilen törenlerde sabun üreticileri esnaf alaylarında yer alıyordu. Arşivlere bakıldığında Osmanlılarda sabun üretimi ve tüketiminin oldukça yaygın olduğu görülmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu sabun imalatı açısından oldukça zengindi. Bu dönemde üretilen sabunlara örnek vermek gerekirse, misk sabunu, Trablus sabunu, kara sabun, kokulu sabun, hünkari sabun ve fes sabunu söylenebilir.
Osmanlı döneminde sabunla ilgili ilk düzenlemeler, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerindeki kanunnamelerde görülür.
Günümüzde kozmetik sektörünün gelişmesiyle birlikte sabun sadece temizlik amacıyla kullanılmaktan çıkmıştır. Özel formüller ve parfümlü kokularla farklı özellikler kazanmış gençlik ve güzellik için doğal bir kaynak haline gelmiştir.