Kişisel GelişimMaksat YazmakYaşam

Neden Gerçekten Mutlu Olamıyoruz?

tuketici-448-x-276

Her geçen gün gelişen teknoloji, kaybolan sınırlar, çabuk tüketilen ilişkiler ve sonuç olarak içi git gide boşalan insanlar…

Eminim ki bir çoğumuz en son gerçekten mutlu olduk hatırlamıyoruz. Mutlu olmak için son model telefonlar alıyor, modayı takip ediyor, beğendiğimiz kadın ya da erkeği elde etmeye çalışıyoruz. Bolca kişisel gelişim kitapları okuyor, sosyal medyada sanal bir dünya kuruyor, o dünyanın içinde gün geçtikçe küçülüyoruz. Yine sanırım çoğumuz zengin olma hayali kuruyor, ünlülerin yaşamlarına imreniyor, sınırsız isteklerimizi finanse edecek havadan bir para akışı bekliyoruz. Hoş, yaşadığımız dünyada neo-liberalizmin en sevdiği tanımlardan birisidir küresel dünya. O küresel dünyaya bir şekilde “ben de varım” demek istiyoruz.

Şimdi. İsteklerimize bir göz atalım. Hangisi gerçekten sizi mutlu edecek? Hiçbiri. Çünkü henüz geçmiş yıllarda hayalini kurup bugün sahip olduklarımız bizi mutlu etmedi. Edeceğine emin gibiydik. Ama olmadı. Ben hep uçmayı hayal ettim. Çocukluğumdan beri, belki de bir çoğunuz gibi. Ancak öyle vip uçaklarla falan uçmak istemedim. Kendi kanatlarımla… Bunun türevi olarak belki de ilerde ışınlanmayı bulurlar belki değil mi? Ancak bu beni yine mutlu etmez. Sanırım ben uçmanın hayaliyle mutluyum.

Bazen dünyadaki varlığımı bir köpek, bir at, bir hayvan olarak hayal ediyorum. O zaman sanırım yaşadığımız şu karanlık çağdan daha mutlu olurdum. Bazen de zihinlerimizin,kimliklerimizin oya gibi ilmek ilmek işlendiğini düşünüyorum. Çoğumuz uyuşturulmuş gibi. Yeni ihtiyaçlar üretiyorlar ve biz sahip olamayınca acı çekiyoruz. Acı çektikçe hırslanıp hırçınlaşıyoruz. Tüketim toplumu ile iç içeyken mutlu olmak imkansızlaşıyor.

Bu yazıyı uzun tutmak istemiyorum. Niye yazdığıma gelince biraz sitem, biraz karamsarlık ve ufacık da olsa bir umut bunları yazdırıyor. Söylediklerimin tam ifadesini anlayabilmek için Mıchael Moore’un “Kapitalizm Bir Aşk Hikayesi” ve Mark Achbar ve Jennifer Abbott‘un “Corporation” belgeselini izleyin. Sıkılanlarınız ve can sıkıcı bulanlarınız olacak. Ancak her şeye rağmen izleyin. Böylece biraz olsun varlığımızı kimlerin ürettiğinin ve mutluluğu kimlerin tattığının farkına varacaksınız…

 

Sevgi ve selamlar…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu