Liev Schreiber Kimdir?

Kardelen Kırılmaz22 Haziran 2023

Tam adı: Isaac Liev Schreiber
Doğum tarihi: 4 Ekim 1967
Doğum yeri: San Francisco, California, Amerika Birleşik Devletleri
Boyu: 1,91 cm
Burcu: Terazi
Ailesi: Tell Schreiber, Heather Schreiber
Çocukları: Alexander Pete, Samuel Kai
Mesleği: Aktör
Aktif Yılları: 1992’den günümüze

Sosyal Medyada

Hakkında

Liev Schreiber Kimdir? Liev Schreiber olarak bilinen Isaac Liev Schreiber, Amerikalı aktör, yönetmen, senarist ve aynı zamanda da yapımcıdır. 1990‘ların sonu ve 2000‘lerin başında bağımsız filmlerin yanı sıra ana akım Hollywood filmlerindeki performansları ile popüler oldu.

Okul günlerinde oyun yazarı olmayı planladı, fakat öğretmenlerinden biri onu oyunculuk kariyerine başlaması için teşvik etti. Liev oyuncu olarak, sahne prodüksiyonlarından küçük bağımsız filmlere, büyük bütçeli filmlere ve televizyon dizilerine kadar çeşitli projelerde çalıştı.

Liev oyunculuk kariyerine bir sahne sanatçısı olarak başladı ve birkaç Broadway‘in yanı sıra çok sayıda Broadway dışı yapımda da yer aldı ve Bir Oyunda En İyi Öne Çıkan Erkek Oyuncu dalında Tony Ödülü‘nü de kazandı. Ardından Liev Schreiber, ana akım filmlere ve televizyon dizilerine geçmeden önce bağımsız filmlerde de kendisini kanıtladı.

Aktör Emmy ve Altın Küre ödüllerine aday gösterildi. Kendisi yetkin bir Shakespeare aktörüdür ve New York Shakespeare Festivalinde sahne almıştır. Liev’in birçok Shakespeare oyunundaki performansları büyük beğeni topladı. İlk yönetmenlik denemesi ise karışık tepkiler alan biyografik bir komedi filmi olan ‘Everything Is Illuminated‘ ile başladı. Ayrıca bir dizi belgeselde ve birkaç projede de seslendirme yaptı.

Isaac Liev Schreiber, 4 Ekim 1967 tarihinde San Francisco, California’da doğdu. Liev’in annesi Heather Milgram Yahudi’dir ve klasik müzik ve Rus edebiyatı hakkında iyi bilgiye sahiptir. Babası Tell Carroll Schreiber ise varlıklı bir Protestan aileden gelmektedir. Ve babası tiyatro oyuncusu ve yönetmenidir. Liev’in ayrıca annesinin ilk evliliğinden üvey erkek kardeşleri var. Oyuncu Pablo Schreiber ise baba tarafından üvey kardeşidir.

Ebeveynlerinin San Francisco’daki evliliğinin başlangıcında, Liev’in annesi büyük ölçüde LSD’ye bağımlıydı ve defalarca hastaneye kaldırıldı ve ayrıca terapi de gördü.

Babası, annesini LSD sorunları nedeni ile bir akıl hastanesine yatırmakla tehdit ettiğinde, onu terk etti ve Liev’i de yanına aldı. Ancak özel dedektiflerin yardımı ile babası onların izini sürebildi. Liev Schreiber üç yaşındayken babası onu New York‘ta kaldıkları bir yerden bile kaçırdı.

Liev dört yaşındayken hala New York‘ta harap bir binada annesi ile birlikte yaşıyordu. Daha sonra, ebeveynleri onun yüzünden bir velayet savaşına karıştı ve anne tarafından dedesi Alex Milgram ise velayet savaşında iflas etti.

Liev beş yaşındayken anne babası boşandı ve annesi onun velayetini kazandı. Manhattan‘da ucuz bir daireye taşındılar ve Liev New York Joffrey Bale Okulu‘na kaydoldu. Kendisi yoksulluk içinde büyüdü, dairede elektrik ve sıcak su olmadan yerde yattı.

Liev’in annesi taksi şoförlüğü yaparak ve kartonpiyerden kuklalar yaparak geçimini sağlıyordu. Maalesef Liev bazen annesinin eksantrikliklerine ve bohem zihniyetine katlanmak zorunda kaldı. Hatta 12 yaşındayken anne Liev’i bir aşram okuluna gitmeye zorladı ve yoga gömlekleri giydirdi. Renkli film izlemesine izin verilmediği için ise Charlie Chaplin ve Basil Rathbone Liev’in uzun süre en sevdiği oyuncular olarak kaldı.

1970‘lerin sonlarında, o zamanlar Shiva Das olarak anılan Liev Schreiber, Connecticut‘taki Satchidananda Ashram‘da yaşıyordu ve vejeteryan besleniyordu. Brooklyn Tech Lisesi‘ne gittiğinde Liev bas klarnet çaldı. Ayrıca Schreiber Manhattan’daki Friends Seminary‘e de katıldı.

Eğitim için Massachusetts, Amherst‘teki Hampshire College‘a gitti ve ayrıca oyunculuk eğitimi aldığı Massachusetts Amherst Üniversitesi‘ne gitti. Orada Liev ‘Venedik Tüccarı‘ adlı oyunda Antonio‘yu canlandırdı.

Ve Liev okuldayken Walton Jones‘un yönettiği ‘The Size of the World‘de rol aldı. Ayrıca Schreiber Londra‘daki Royal Academy of Dramatic Art‘a katıldı.

Liev Schreiber Kariyeri

Ünlü aktör, kariyerinin ilk aşamasında Halk Tiyatrosu‘nun New York Shakespeare Festivali‘nde çalıştı. Eleştirmenler, 1995 yılında ‘The Tempest‘, 1998 yılında ‘Macbeth‘ ve ‘Cymbeline‘ ve 1999 yılında ‘Hamlet‘ filmlerindeki performanslarını çok övdü. New York Times, Liev’in ‘Cymbeline‘deki performansını övdü ve makaleyi “Daha çok Shakespeare, Bay Schreiber” diyerek kapattı. Ayrıca ‘Hamlet‘teki başrolü için ise övgü dolu eleştiriler aldı.

Filmlerdeki büyük çıkışı ise 1996 yılında korku filmlerinin ‘Çığlık‘ serisinde katil sanığı Cotton Weary‘yi canlandırması ile geldi. ‘Çığlık‘ üçlemesinin başarısı Schreiber’e yeni fırsatlar açtı ve daha sonra kendisine birkaç büyük bütçeli filmde de rol teklif edildi.

1996 yılında bağımsız film olan ‘Walking and Talking‘, bağımsız drama filmi olan ‘The Daytrippers‘ ve Campbell Scott ve Stanley Tucci‘nin yönettiği komedi drama filmi olan ‘Big Night‘da rol aldı. Schreiber, Ron Howard‘ın suç gerilim filmi ‘Ransom‘da ise yardımcı bir rol oynadı.

1999 yılında Liev Schreiber orijinal bir HBO filmi olan ‘RKO 281‘de Orson Welles‘i canlandırdı. Ve bunu ‘The Hurricane‘ ve ‘A Walk on the Moon‘ gibi filmlerde bazı yardımcı roller izledi.

2000 yılında Schreiber, oyunun modern bir uyarlaması olan ‘Hamlet‘in film versiyonunda Laertes rolünü üstlendi. James Mangold‘un yönettiği 2001 yılı romantik komedi filmi olan ‘Kate and Leopold‘da Meg Ryan‘ın karakterinin eski erkek arkadaşını oynadı.

2002 yılında ‘The Sum of All Fears‘ filminde CIA süper casusu ve katili olan John Clark olarak rol aldı. O yıl Liev, Neil LaBute‘nin kritik ve ticari açıdan başarılı olan oyunu ‘The Mercy Seat‘ da da rol aldı.

2003 yılında Liev Schreiber ‘Henry V‘ adlı oyunda başrolü oynadı. New Yorker dergisi ise Liev’in Shakespeare karakterlerini canlandırma yeteneğini övdü. 2004 yılında, oyuncu kadrosunda Denzel Washington ve Meryl Streep‘in de yer aldığı siyasi gerilim filmi olan ‘The Manchurian Candidate‘de rol aldı.

2005 yılında ise Schreiber, Jonathan Safran Foer‘in aynı adlı romanından uyarlanan biyografik komedi filmi olan ‘Everything Is Illuminate‘i yazdı ve yönetti. Film karışık anlamda eleştiriler aldı.

Schreiber, 2006 yılında Delacorte Tiyatrosu‘nda ‘Macbeth‘de başrolü oynadı. O yıl, doğaüstü korku filmi olan ‘The Omen‘ de Robert Thorn olarak rol aldı.

2008 yılı yapımı olan ‘Defiance‘ filminde Daniel Craig ile birlikte Yahudi bir direniş savaşçısı olan Zus Bielski rolünü üstlendi. 2009 yılında Marvel Comics filmi olan ‘X-Men Origins: Wolverine‘de kötü adam Victor Creed/Sabretooth‘u canlandırdı.

2010 yılında Broadway‘de yeniden canlanan ‘A View from the Bridge‘de rol aldı ve ona Bir Oyunda En İyi Erkek Oyuncu dalında Tony adaylığı kazandırdı. Arthur Miller tarafından yazılan film ise ilk kez 1955 yılında sahnelendi. 2011 yılında ‘Scream 4‘e dördüncü kez Cotton Weary olarak geri dönmek ile ilgilendiğini göstermesine rağmen, sonunda filmde rol almadı.

2013 yılında ise Liev Schreiber Showtime‘da yayınlanan ‘Ray Donovan‘ adlı televizyon dizisinde başrolü oynadı. Dizide suça bulaşan ünlüler için profesyonel bir ‘tamirci‘yi canlandırdı. Dizi popüler oldu ve eleştirmenler tarafından da oldukça beğenildi. Liev Schreiber, performansı ile birçok Altın Küre ve Emmy adaylığı kazandı.

2014 yılı biyografik drama filmi olan ‘Piyon Kurbanı‘nda Rus satranç ustası Boris Spassky‘yi canlandırdı. Kendisine beş ödül kazandıran 2015 yılı biyografik drama filmi olan ‘Spotlight‘ta Martin Baron olarak yer aldı. Tom McCarthy‘nin yönettiği bu film, birçok eleştirmen tarafından 2015 yılının En İyi On Filmi listesinde yer aldı.

2017 yılında animasyonlu müzikal fantastik komedi filmi olan ‘My Little Pony: The Movie‘de Fırtına Kralı‘nı seslendirdi.

Wes Anderson‘ın yazdığı, yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı animasyon filmi olan ‘Isle of Dogs‘un kadrosunda da yer aldı. Ayrıca Schreiber animasyon filmi olan ‘Spider-Man: Into the Spider-Verse‘de Kingpin olarak rol aldı. Woody Allen‘ın yazıp yönettiği, romantik komedi filmi olan ‘A Rainy Day in New York‘ta da yer aldı.

Liev Schreiber Özel Hayatı

Liev Schreiber’in ‘The Painted Veil‘de birlikte rol aldığı İngiliz-Avustralyalı aktris olan Naomi Watts ile ilişkisinin durumu uzun süre bir muammaydı. 2010 yılında Naomi bir röportajda Liev Schreiber’in kendisine bir yüzük verdiğinden bahsederken, 2013 yılının Haziran ayında Liev ondan “eşi” olarak bahsetti.

İlk oğulları Alexander Pete 2007 yılında doğdu. İkinci oğulları Samuel Kai ise 2008 yılında doğdu. 11 yıllık birlikteliğin ardından ise çift 2016 yılında ayrıldı.