Kutuplarda Hayvanlar Nasıl Yaşayabiliyorlar?
Bütün memeli canlıların vücut ısısı değeri 35 ila 38 derece arasındadır. Uçabilen memelilerde bu ısı değeri birkaç derece daha yüksektir.
İnsan ısıya karşı oldukça hassastır. Hava sıcaklığı otuz derece olunca denize girdiği gibi , hava sıcaklığı beş derece olunca üzerine kaban alır. Oysa hayvanların giysileri bulunmamaktadır. Köpekler eski kırk derecede kutuplarda kızak çeker , buzlu sular içerisinde küçük balıklar yüzerler.
Aslında havanın ısısından etkilenmek sadece insana özel değildir. Güneşin bulut arkasına girmesi ile havada ki iki derecelik sıcaklık düşüşü uçak sineğin bile uçmasında zorluklar gösterebilir. Öğle güneşinde zıp zıp zıplayan çekirge , sabah saatlerinde ki hava ısısında hareketleri ağırlaştığından dolayı daha kolay bir şekilde yakalanabilir.
Kendi vücut sıcaklığından daha küçük sıcaklık koşullarında yaşayabilmek için canlıların iki adet etkili silahı vardır. Bunlardan birisi ise vücut ısılarını ayarlamaları , diğeri ise kürk olarak adlandırılan vücut örtüleridir.
Kutup kısımlarında yaşayan bir canlı , daha ılımlı bölgede yaşayan canlılara oranla on kata kadar daha fazla ısı medyana getirmeli ya da vücut örtüsü dediğimiz kürk örtüsü on kat daha fazla koruyucu olması gerekmektedir.
Oldukça soğuk iklimlerde hayatını idame ettiren hayvanların yaşama sebeplerini araştırılırken her zaman kürkleri üzerinde durulmuştur . Fakat bu iklimlerde yaşayan canlıların kürkleri ile daha ılıman bölgelerde yaşayan hemcinselerinin kürkleri arasında oldukça ciddi bir fark bulunmamaktadır.
Üstelik domuzların hiç bir şekilde kürkleri bulunmamasına rağmen deri altı yağ tabakaları ile vücut ısılarından yirmi derece daha düşük sıcak ortamlarda hayatını idame ettirebilirler.
Zaten şuan yaşayan üzeri tamamen kürk ile kaplı hiçbir canlı bulunmamaktadır . Çoğunun ayak ve burun gibi kısımları görevlerini yerine getirebilmesi için açık olarak bırakılmıştır. Fakat bu kısımlarda da vücuda sıcak kan ileten atar damarlar , kılcal damarlar ile deriye daha yakın kısımda bulunan toplar damaları ısıtırlar.
Bu durumda da buzun üzerinde yürüyen bu tür canlıların ayakları üşümez. Fakat bu durumda , canlının tüm vücudunun soğuktan etkilenmeden bu soğuk ortamda nasıl yaşayabildiğini açıklayacak kadar yeterli değildir.
Kutup bölgelerinde , buzlu suların içerisinde yaşayan balıkların , sıfır ya da sıfır altı derecede ki ortamlarda donmamalarının sırırını , balıkların derilerinde bulunan buz kristallerinin donma derecesini düşüren bir protein olduğunu kanıtlamıştır . Bu durumdan sonra genetik mühendisleri laboratuarlarda bu proteini üretebilen geni yapmayı başarmışlardır.
Bilim insanları bu örnekten yararlanarak , meyve ağaçlarını aşırı soğuktan , uçak kanatlarını ya da yollarda oluşan buzların önüne geçebileceklerini düşündüler fakat henüz geniş çapta bir üretimin zor olduğunu düşünmekteler.