Hiç kuşkusuz Teknoloji yani Silikon Vadisi’nin dahi CEO’su, dünyamızı değiştiren icatlarıyla tüm Apple ve diğer akıllı cihaz kullanıcılarının göz bebeği Tim Cook, geçtiğimiz günlerde dünyanın gündemine FBI’a cesurca meydan okumasıyla düştü.
Onedio ediyörleri tarafından hazırlanan bu bilgiyi sizlere MaksatBilgi’de de olması gerektiğini düşündüğüm için kaynak vererek bende yayınlamak istedim. Tabi ki de biyografisinde de yer vereceğimiz şeyler belki de ama gündemde olan bir konu olduğu için biyografi sayfasından önce buradan yayınlamak istedim.
Biz de bu vesileyle Cook’un başarıyla dolu hayat hikayesine biraz yakından bakalım dedik.
1.1960 yılında Robertsdale, Alabama’da dünyaya geldi.
Auburn Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği okudu.
2.Apple ekibine katılmadan önce 12 yıl boyunca IBM’de çalışmıştı.
3.Gündüzleri IBM’de çalışırken akşamları okula gidiyordu.
Böylelikle Duke Üniversitesi’nden işletme yüksek lisansını aldı.
4. Apple macerasına 1998 yılında Jobs tarafından bizzat işe alınarak başladı.
Steve Jobs’ın kanser tedavisi gördüğü dönemlerde birkaç kez geçici olarak CEO’luk görevini üstlendi; ve 24 Ağustos 2011’de Jobs’ın resmen Apple’daki görevinden istifa etmesi üzerine CEO oldu.
5. Cook ve Jobs’un hemen hemen hiçbir ortak noktası yoktu.
1960’lar rock ‘n roll’una duydukları tutku hariç.
Cook, buna rağmen onca yıllık beraber çalışmada sadece 4 kez kavga ettiklerini söylüyor. Onların liderliği altında Apple iflastan kurtuldu ve bugünkü inanılmaz piyasa değerine ulaştı.
6. Halen de Apple’ın dümenini gayet sakin ve çok başarılı bir şekilde idare ediyor.
2012’de Time’ın “Dünyanın En Etkileyici İnsanları” listesine 3 numaradan giren Cook, geçen yıl Fortune’un “Dünyanın En Büyük Liderleri” listesinde ise 1 numarada yer aldı.
7. Cook yaptığı işi süt ürünleri satmaya benzetiyor.
“Tazeliğini geçirirseniz hiçbir işe yaramaz, artık satamazsınız.”
8. Günlük e-maillerini atmaya sabah 4 buçukta başlıyor.
Her çok başarılı ve devasa servetlere sahip yönetici gibi, Cook da halen deyim yerindeyse makine gibi çalışıyor. Pazar akşamları bile ekibiyle bir sonraki haftanın hazırlıkları için tele konferans görüşmeleri yapıyor.
9. Özel hayatında ise cimri denecek kadar idareli.
Kişisel servetinin 800 milyon doların üzerinde olduğu tahmin edildiği halde, 2010 yılında Palo Alto’da satın aldığı mütevazi sayılabilecek bir evde yaşıyor.
10. Dünyayı yatla gezen yöneticilerin aksine, Cook’un ideal tatil anlayışı ulusal parklarda uzun doğa yürüyüşleri yapmak.
Cook fitness delisi olmasıyla tanınıyor ve yürüyüşlerin haricinde halen düzenli olarak bisiklete biniyor, spora gidiyor. Spor tutkusunu hayırseverlikle de birleştirmeyi başaran Cook, hastalıklar için para toplama amaçlı ödüllü bisiklet yarışları organize ediyor.
11. Yine kanserle mücadele ettiği dönemde Jobs’a karaciğerinin bir bölümünü vermek isteyen Cook’a, Jobs’ın yanıtı epey sert olmuştu!
Jobs’ın “Kesinlikle böyle bir şey yapmana izin vermiyorum, böyle bir şey olmayacak!” diye avaz avaz bağırdığı bilinir. “Her ikimize de bir şey olursa Apple ne olacak?” Beraber çalıştıkları sürede ettikleri toplam 4 kavgadan biri bu işte.
12. Geçtiğimiz Mart ayında tüm kişisel servetini bağışlayacağını açıklamıştı.
Tim Cook Fortune dergisine yaptığı açıklamada, 10 yaşındaki yeğeninin eğitim masraflarını karşıladıktan sonraki tüm servetini bağışlayacağını söylemişti. Cook bu kararıyla Facebook kurucusu Mark Zuckerberg gibi servetlerini yardım kuruluşlarına bırakacaklarını açıklayan “süper zenginler” arasına katılmıştı.
Bu arada Cook’un yıllık maaşının 9,2 milyon dolar olduğunu ekleyelim.
13. Hayır işleri için tüm çalışanlarını da teşvik eden Cook, Apple’daki herkesin maaşına göre bir miktar bağışlayabileceği bir fonlama sistemi kurdu.
Bu fotoğrafta ise ALS’ye dikkat çekmek için 2014’te dünyayı kasıp kavuran “ice bucket challenge”a katılırken görülüyor.
14. 2014 yılında eşcinsel olduğunu “Bundan gurur duyuyorum” sözleriyle açıkladı.
Cook bu açıklamasıyla Fortune 500 listesinde eşcinsel olduğunu deklare eden ilk CEO oldu. Cook aynı zamanda LGBT örgütlerine verdiği maddi ve manevi desteklerle de biliniyor.
15. Hatırlayalım: FBI ile Ne Olmuştu?
2 Aralık 2015’te, San Bernardino’daki sosyal yardım merkezinde çalışan karı-koca Syed Rizwan Farook ve Tashfeen Malik, çalıştıkları kurumda silahlı saldırı düzenleyerek 14 kişiyi öldürmüşlerdi.
Saldırıya ilişkin soruşturmayı yürüten FBI geçtiğimiz günlerde, Farook’un iki aydır tüm uğraşlara rağmen kırılamayan telefonunun şifresinin Apple tarafından “bir kereliğine” açılmasını istemişti.
16. Tim Cook ise yazılı bir açıklamayla böyle bir “arka kapı”nın tehlikesine dikkat çekip, bu talebi geri çevirmişti.
Cook, “Akıllı telefonlar artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Bu telefonlardaki şahsi bilgilerin hacker’lardan ve hırsızlardan korunması hayati önem taşıyor. Müşterilerimiz bizden şahsi bilgilerinin korunması için azami titizliği göstermemizi bekliyorlar.” demişti.
“Böyle bir arka kapı bir kez açılırsa aynı teknik her seferinde kullanılabilir. Bu çok tehlikelidir; ve yanlış ellere düşmesi durumunda bütün iPhone’lara sızılabilir. Biz veri güvenliğine büyük önem veriyoruz.”
17. ABD kongresi yasal bir düzenlemeye giderse Cook, FBI’yla iş birliği yapmaya yine de mecbur kalabilir.
Bu durum Apple’ı güvenlik güçleriyle işbirliğine gitmekle zorunlu kılabilir. Ama kongreden böyle bir karar çıksa dahi, Apple’ın konuyu Anayasa Mahkemesi’nde temyize götürme hakkı var.
