Günlük Hayatımızda Unuttuğumuz 10 Davranış Nelerdir?
Toplum olarak eyleme döktüğümüz davranışları düşündüğümüzde nedense geçmişte farklı günümüzde farklı olduğunu görmek zor olmasa gerek. Bu yazıyı okuyan 30 yaş üstü bireyler bunun daha çok farkına varıp gerçekten böyle diyeceklerdir diye düşünüyorum.
Toplum olarak değiştik ve değişmeye değer yargılarımızın, yaşamda yaptığımız rutin hareketlerin en çokta ilişkilerin yozlaşmakta olduğu bir dönemde bakalım neleri unutmuşuz? Hazır mısınız? O zaman başlıyoruz.
1.GÜLÜMSEMEK
Beklide dünya da sıfır maddiyatla yaptığımız ve bize her bulunduğumuz ortamda artı olarak dönen olumlu bir hareket. Samimi olmanın en güzel yöntemi olan bu aracı nedense artık hayatımızda hiç kullanmıyoruz. Belki de kendimize zırh olarak kullandığımız sert görünüş bize daha cazip geliyor. Fakat şunu unutmayalım ki gülmek üstümüzdeki en pahalı giysidir.
2.MERHABA –İYİ GÜNLER
Bu iki kelimeyi de lügatimizden yavaşça çıkarıyoruz desek abartmış olmayız diye düşünüyorum. İnsanlarla iletişim kurmadan önce başlayacağımız cümlelerden önce seçeceğimiz bu iki kelime onlara kendini özel hissettirir. Size de komşunuz sabah karşılaştığınız da ‘İyi Günler Hatice Hanım’ diye seslenip ve gülümsediği zaman kim kendini özel hissetmez ki. Yaptığımız ufak davranışlarla hem kendimizi güzelleştiriyoruz hem de toplumu. Denemeye değer.
3.PAYLAŞ
İnsanlar değerlerini, üzüntülerini, mutlu olduğu anları paylaşınca anlam kazandığını görecektir.
Evini
Okuduğun bir romanı
Kıyafetini
Sevgini
Ekmeğini, aşını sofranı paylaşmaktan korkma
Değerli şeyler paylaştıkça çoğalır. Bazen hiç farkına varmazsınız ama karşınızdaki küçük bir davranışla onu mutlu edersiniz. Bu yüzden paylaş ve korkma. Hayat paylaştıkça güzel ve anlamlı.
4.KIRMA
Ne olursa olsun karşındaki ne kadar hata yaparsa yapsın kırma. Bağışlayıcı ol. Sen kırılıyorsan aynı şekilde yapma bırak unut gitsin asla kin tutma.
Bırak komşun açsın müziğin son sesini uyar. Rahatsız olduğunu söyle ama kırmadan, incitmeden. Kızın bırak ödevini yapmasın. Ceza ver hata yaptığını anlat ama kırma. Çünkü hayat o kadar kısa ki sevdiklerimizi, üzecek şekilde geçmemeli.
5.EMPATİ KUR
Kendinin yerine o insan ol ve yaşadığı beklide paylaştığı söylemekten çekindiği sıkıntıları sen tart. Gör ki aynı düşünceleri paylaşacak mısınız? İnsanları anlamakta zorlanıyor ve empati kurmadan konuşuyoruz. Argo tabirle ‘ahkam kesmek’ ve ‘eleştirmek’ kolay geliyor bize.
Denemekten korkma!
Yaşım kaç?
Ben bu insanın yerine, hayatına kendini nasıl yerleştirip düşüneceğim geçti benden deme.
Oğlum gibi düşünemem babayım-anneyim ben bu saatten sonra olmaz.
Diye düşünme belki de gerçekten yaşın kaç olursa osun yanlış yaptığın davranışlar vardır yada empati kurarak haklı olduğunu karşı tarafa daha çok izah edebilirsin. Bunu denemeden bilemezsin.
6.YARDIM ET
Kendi kabuğuna çekilip sadece işlerini halledip bireysel yararını düşünmekten biraz olsun vazgeç. Topluma dön bir bak ‘ Neredesin diye?’ Sende bu toplumun bir ferdisin. Yapacağın bir davranışla yada göstereceğin bir fedakarlıkla hiç beklemediğin bir insana umut olup yeni bir kapı açabilirsin. Bu kendi gücünde gizli bu farkındalığı ortaya çıkarmak, paylaşmak senin elinde unutma. Sende yardım et karşılık beklemeden.
7.GÜVEN
Neden güven duymak için her şeyin mükemmel olmasını bekleriz ki? Birine sonsuz güvenmek ona fırsat verip kendini ispatlamaya çalışmasını sağlamasını beklemek ne güzeldir öyle değil mi? İnsanlara bu eşsiz duyguyu öğretmeye çalışmak, emek harcamak, güvensizliğini kırmak, belki de onu yeni insanlara güvenerek başlatmak için lütfen başta kendimize güvenelim sonra bunu aşılamak için güçlü olalım.
8.HAYAL ET
Olumsuz yaşadığımız bir hayal kırıklığını unutmak elbetteki kolay değildir.Fakat yeni hayallerle bunu zenginleştirmek, korkmamak, hep ümit edip hayal kurmak bizi biz yapan değerli yargılardır.Yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünelim kulağa ne kadar hoş geliyor farkında olmamanız imkansız. Öyleyse ne kadar imkansız olursa olsun güzel hayaller kurmaktan vazgeçmeyelim. Hayaller hedeflere giden yolda birer anahtardır.
9.ÜRET
Tüketmeye yönelik davranışlardan uzaklaşmamız imkansız gibi gözükse de bunu aza indirmenin çeşitli yöntemlerini bulabiliriz. Örneğin; uzun süredir giymediğin bir elbiseyi atmak yerine farklı şekillerde kullanmak için seçenekler çoğalt. Bu örneklerden sadece biri.
Kendini kısıtlama ,başaramayacağını asla düşünme ,yeni fikirler,yeni projeler, denenmemiş başarılar hepsi aynı kapıya çıkıyor.Üreten toplum ayakta duran ve güçlü kendine yetebilen özgür bir toplumdur.Bu düşünce felsefesine sende inan.Tüketim çılgınlığının yerini üretimde denemekten vazgeçmediğimiz, emek verdiğimiz ve çaba harcadığımızda hissettiğimiz haz aynı olmayacaktır. Bunu hissedeceksiniz. Hadi sende üret!
10.PES ETME
Bilmem kaç kere yaşadığımız olumsuz bir koşuldan dolayı pes etmişizdir. Tekrardan başladığımızda da aynı heycanı içimizde hissetmeyiz. Böylece yaptığımız ,hayal ettiğimiz ve ürettiğimiz hiç bir şeyden zevk almayacağız.Çünkü pes ettik.
Denedim olmadı
Artık yoruldum
Daha fazla gücüm yok
Bu işi de yapamayacağım
Neden tüm aksilikler beni buluyor?
Diye düşündüğümüzde pes etmemiz için gözümüzde birçok neden var.Hepside geçerli olabilir.Fakat pes ettiğimizde hayatımız olumsuz, hayal kurmadan ,hedefsiz, kendine güveni olmayan biri olarak geçecek.Nasıl olsa sonuç hüsran.Hayır öyle değil.Neden olsun ki?Buna en güzel örnek bilim adamları diye düşünüyorum.Hiç kimsenin onların düşüncelerine ve hedeflediği şeylere değer vermedikleri halde ne kadar süre olursa olsun pes ettiler mi ? Hayır. Zorluklar olmadı mı? Elbette.Fakat pes etmediler.Bu saatten sonra;
Bu sınava hazırlanamam
Bu yazıyı yazamam benim kalemim değil
Şu dili hayatta öğrenemem yaşım kaç olmuş
Bu programı öğrensem iyi olacak ama geçti benden artık
Gelmişim kaç yaşına veremem artık kilolarımı
Diye beynimizden geçirdiğimiz bazense cümlelere döküp söylediğimiz bu kelimeler bize ağır gelecektir. Bu yüzden sabrımızı koruyalım ve koşullarımız zor yada kolay fark etmez pes etmeden hedeflediğimiz yoldan ayrılmayalım.
Bu davranışları yapmayı unuttuğumuzu hepimiz fark ettik. Kolay mı? Tabi ki değil. Ama denemeye değer…